Kerkük petrolü yılardır tartışma konusu. 16 Ekim 2017’de Kerkük’ün işgal edilmesinin sonucundan ortaya çıkan tablonun faturası Türkiye’ye kesildiği ifade ediliyor.
2013 yılında Kürdistan’dan Türkiye’ye tankerlerle başlatılan petrol sevkiyatı, 2014 yılı itibariyle Kerkük - Yumurtalık Petrol Boru Hattı’ndan devam etti. Türkiye’ye boru hattıyla başta günlük 150 bin varille gönderilirken, sonra 250 bin varile, 2014’ün sonralarına doğru ise 450 bin varile çıktı. Bu rakam Kerkük işgal edilmeden önce günlük 600 bin varile ulaştı.
Türkiye'nin günlük ortalama 601 bin varil (82 bin ton) petrol ve petrol ürünleri tüketimi bulunuyor. Türkiye günlük 600 bin varilin 225 - 250’lik kısmını ülkedeki tüketime ayırıyordu.
Kürt petrolü karşılığında Türkiye düzenli bir gelir elde ediyordu. Dünya pazarlarına satılan petrolün karşılığı olan para da Türk bankalarında tutuluyordu.
Petrol İran’a Gidiyor
Kerkük’ün işgalinden sonra sözkonusu petrol artık tankerlerle İran’a gidiyor.
Kürdistan ve Türkiye, Kerkük’te “kaybeden taraflar” olarak ifade ediliyor.
Uzmanlar, Irak ve İran arasında Kerkük ile Kirmanşah arasındaki petrol projesinin hayata geçmesi durumunda Türkiye ile Kürdistan arasındaki enerji işbirliğinin de büyük yara alacağı görüşünde.
2014’te Türkiye ile Kürdistan arasında 50 yıllık petrol anlaşması imzalanmıştı. Dönemin Türkiye Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, Kürdistan’dan Ceyhan'a pompalanan petrolden varil başına Türkiye’nin bir dolar kazanacağını söylemişti.
Seçimlerden Sonra…
K24’ten Cesim İlhan’ın haberine göreTürkiye Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’ndan bir kaynak, Irak, Kürdistan ve Türkiye’de, seçimlerin ardından Kerkük petrolü konusunda yeni bir anlaşmanın gündeme gelebileceğini belirtti.
Bilge Adamlar Stratejik Araştırmalar Merkezi (BİLGESAM) Ortadoğu Araştırmaları Uzmanı Ali Semin ise, seçimlerden dolayı şimdilik petrolün gündemde olmadığını söyledi.
Semin, Irak’tan Türkiye’ye gelen Kerkük petrolünün Türkiye’nin ihtiyacını karşılamayacağını vurgulayarak, şunları ifade etti:
“Irak günlük 60 bin varil petrolü İran’a ihraç ediyor. Şimdi İran ile anlaşma yaptılar, petrol İran’a gidiyor. Trump’ın nükleer anlaşmadan çekilmesi ile birlikte Irak’ın da bu anlaşmaya uymaması lazım. İran ile petrol anlaşmasını feshetmesi gerekiyor.”
Turan: Türkiye’nin Zararına
Strateji Düşünce ve Analiz Merkezi ( SDAM) Başkanı Abdulkadir Turan ise, Kerkük’ün işgalinde Irak’ın yanında durmanın, Türkiye’nin zararına olduğunu söyledi. Turan, şunları ifade etti:
“Biz Türkiye’nin Kürdistan Bölgesi ile daha iyi, daha sağlıklı ilişkiler kurması gerektiğine inandık ve destekledik. İlişkiler bozulursa, Türkiye’nin daha zararlı çıkacağını hep söyledik. Dolayısıyla, Türkiye’nin Kerkük meselesinde Irak tarafında yer alması doğru bir adım değildi. Referandum döneminde Türkiye yanlış bir politika izledi.
Oysa Türkiye’nin hem kendi lehine, hem de Kürtler’in lehine bir tavır takınması gerekiyordu. Ama maalesef taraf oldu ve kendisi de zarar etti. Türkiye’nin Kerkük’te Kürdistan’a karşı yanlış yaptığını düşünüyorum.”
Seçimler Haziran Ve Eylül’de
Irak genel seçimi 12 Mayıs’ta yapılmıştı.
Türkiye’de erken genel seçim ile cumhurbaşkanlığı seçimi 24 Haziran’da gerçekleşecek.
Kürdistan ise 30 Eylül’de sandık başına gidecek.
Kürdistan’de oylar, “hile” ihtimaline karşı elle sayılacak.
Irak genel seçimi sonrası çok sayıda parti, başta Kerkük, Şengal ve Süleymaniye olmak üzere sayımda “sahtekârlık” yapıldığı iddiasıyla itirazlarda bulunmuştu.