Kerkük’te 16 Ekim 2017’de yaşanan durum nedeniyle Kürdistan Yurtseverler Birliği’ne (YNK) büyük bir sorumluluk düştüğünü dile getiren Kerim, “Kerkük, Şengal ve Hanekin’de durumun bu hale gelmesine sebep olan o olay hakkında inceleme yapılmalıdır. Bugün Kerkük’teki durumu düzeltmek KDP ve YNK’nin elindedir. Elbette Kerkük’te olanlar nedeniyle konunun Bağdat’la da ilgisi var. Kerkük’e vekaleten vali atamak, yöneticileri değiştirmek, Kürtlerin kentten çıkarılarak Arapların yerleştirilmesi, tüm bunlar Bağdat’ın talimatıyla oldu” dedi.
Rûdaw televizyonunda yayınlanan “Rûdawa Îro” programına konuk olan Necmeddin Kerim, Kürdistan Bölgesi’nde yeni hükümet kurma çalışmaları ile Kerkük’teki vali seçimlerinin farklı konuklar olduğunu ifade ederek, “Hükümete katılmak, Bağdat meselesi ve Kerkük’ün durumunu birlikte ele almak ciddi olmadıklarını kanıtlar. Bunlar farklı konular. Bu sorunu Bağdat’la çözmek istiyorsak önce hükümetimizi kurmalı ve hükümet olarak müdahil olmalıyız. Hükümet seçimleden şimdi bir vali atansa ne olur? Bu durumda valinin Kürt olup olmaması ne fark eder” diye konuştu.
Kentteki durumun normale dönmesi için tüm taraflara 2014 öncesine dönülmesini öneren Kerim, bunun için de öncelikle Heşdi Şabi ve Irak Anti Terör birliklerinin kentten çıkması gerektiğini, kentin güvenliğini sağlamak için de Kürt, Türkmen ve Araplardan oluşan ortak bir polis gücünün oluşturulması gerektiğini söyledi.
Ardından Kerkük İl Meclisi’nin toplanıp ortak bir aday üzerinde uzlaşmasının daha sağlıklı olacağını belirten Kerim, seçilecek yeni valinin de bağımsız, tüm tarafların üzerinde uzlaşabileceği bir isim olmasının daha doğru olacağını dile getirdi.
Kerim, “Hala kendinisi Kerkük Valisi olarak mı görüyorsunuz?” sorusuna, “Kerkük’te tatbik edilen yasalara bakın, alınan kararlara bakın. Çok fazla makam mevki sevdalısı değilim ama yasalara göre Kerkük’te vali İl Meclisi tarafından seçilir, görevden alınır. Parlamento bu yasayı onaylamış ve yasada parlamento kendi kararıyla valiyi değiştiremez deniyor” cevabnı verdi.
Necmeddin Kerim, “Kerkük’e dönmeye hazır mısınız?” şeklindeki bir soruya da şöyle cevap verdi:
“Doğal bir ortam sağlanır, kentteki yabancı güçler çıkarılır, işgal sona ererse elbette dönerim. Bu durumda istifa etmediğim için görevden uzaklaşıtılmış olmam yasalara aykırıdır. İl Meclisi’nin üçte iki çoğunlukla buna karar vermesi gerekiyor.”
Kerim, Kerkük’e döndükleri taktirde kentin çıkarları için gerekirse görevi bırkacağını da söyledi.
