Öcalan'a Başkanlığa destek karşılığında ne teklif edildi?

PKK lideri Abdullah Öcalan\'ın Türkiye’ye getirilişinin 16. yıl dönümünde çarpıcı bir yazı ile çözüm sürecinde gelinen son noktayı yorumlayan Radikal yazarı Cengiz Çandar ilginç iddialarda bulundu.

16.02.2016, Sal - 20:13

Öcalan'a Başkanlığa destek karşılığında ne teklif edildi?
Haberi Paylaş

Radikal yazarı Cengiz Çandar 16 yıl sonra yeni Öcalan yazısında, Hükümetin Öcalan kartını çok hoyrat kullandığını kaydeden Çandar \"kontörler bitme sinyali veriyor\" derken \"Abdullah Öcalan, Abdullah Öcalan olmaktan çıkıp, adeta AKP’nin elinde “joker” olarak tuttuğu bir “kart” görüntüsü vermeye başladı.\" diye yazdı.

Başkanlık karşığında İmralı’da ev hapsi teklifi

\"Habertürk gazetesinde bir “devlet kaynağı”nın verdiği bilgi üzerine yayımlanan bir başka yazıya göre ise, Öcalan’ın, yanına bazı devlet yetkililerini de alarak, sesli ve görüntülü olarak bizzat kendisinin yapacağı bir açıklamayla “tahkim edilmiş ateşkes” durumunu, hatta bunun da ötesinde, “Türkiye’ye karşı silahların susturulduğunu” açıklaması bekleniyor.\" iddiasının perde arkasını değerlendiren Çandar İmralı\'da yürüyen görüşmelerde hükümetin kritik bir teklif yaptığını iddia etti.

Çandar dikkat çeken iddiasında \"Kısa bir süre önce “güvenilir” bir kaynaktan aldığım bir bilgiye göre, Tayyip Erdoğan’ın istediği türden başkanlık sistemine imkan verecek anayasa değişikliğine dair taahhütler karşılığında, Kandil’den Sabri Ok ve Muzaffer Ayata’nın da katılımıyla bir “heyet”in oluşturulması ve böylece müzakerelere başlanması, İmralı’da Öcalan’a sekretarya tahsis edilerek, dışarıdan gidiş-gelişlere açık bir tür “ev hapsi”ne geçiş sağlanması bekleniyor.\" dedi.

Çözüm Süreci, Tayyip Erdoğan ve AKP\'nin iktidarlarını sürdürmelerinin çifte anahtarından birinin Abdullah Öcalan\'ın elinde olduğunu söyleyen Çandar “İhtiyaç karşılaştırılması” yapılırsa, sanki Erdoğan ve AKP, “ağırlaştırılmış ömür boyu hapis hükümlüsü”, Abdullah Öcalan’a, onun onlara olduğundan daha fazla muhtaç ve bağımlı durumda.

İktidar çevrelerinin HDP, Kandil ve PKK\'ye her türlü hakaretini yapmalarına rağmen Abdullah Öcalan\'a saygıda kusur edilmediğini, hatta \"ne zaman iktidarın başı sıkışsa ondan medet umuluyor; devreye o sokuluyor. “Kamu düzeni”nin onun sayesinde sağlanmasına çalışılıyor\" diyen Çandar, \"Bu öyle bir hal aldı ki, Abdullah Öcalan, Abdullah Öcalan olmaktan çıkıp, adeta AKP’nin elinde “joker” olarak tuttuğu bir “kart” görüntüsü vermeye başladı.\"

Bu nedenle geçen hafta bu köşede yer alan yazımda Diyarbakır kaynaklı şu değerlendirmeye yer vermiştim: “İktidar Öcalan kartını çok hor kullanıyor ve kontörler bitme sinyali veriyor... Sanki Kandil ve HDP yaramaz çocuk ve Öcalan da onların kulaklarını bükmek için habire devreye sokulan öğretmen.”

15 Şubat ile birlikte ve günler 21 Mart’a yani Newroz’a yaklaşırken, hem iktidar çevrelerindeki bu eğilim iyice arttı ve hem de gerçekten yoğun bir faaliyet söz konusu. 15 Şubat-21 Mart arası yaşanacaklar, 7 Haziran seçimleri ve sonuçları bakımından ‘belirleyici” önemde olabilir.

Kısa bir süre önce “güvenilir” bir kaynaktan aldığım bir bilgiye göre, Tayyip Erdoğan’ın istediği türden başkanlık sistemine imkan verecek anayasa değişikliğine dair taahhütler karşılığında, Kandil’den Sabri Ok ve Muzaffer Ayata’nın da katılımıyla bir “heyet”in oluşturulması ve böylece müzakerelere başlanması, İmralı’da Öcalan’a sekretarya tahsis edilerek, dışarıdan gidiş-gelişlere açık bir tür “ev hapsi”ne geçiş sağlanması bekleniyor.

Bu nedenle, MİT tarafından düzenli olarak bilgilendirildiği bilinen ve kamuoyunu yönlendirme işini iki yıldır sürdüren, iktidara yakın isimlerden biri, birkaç gün önce “30 yıldır görülmemiş gelişmelerin açıklanmasına çok yakınız. Bugüne kadar atılmamış radikallikte adımlar atılacak” şeklinde bir açıklama yapınca, zihnimde “acaba benim duyduklarıma benzer şeyler gerçekten olacak mı?” sorusu uyandı.

Bu arada, Hürriyet’te “Çözüm metni Kandil’e gönderildi. Erdoğan, onay verirse açıklanacak” başlıklı ilginç bir haber yayımlandı. Hatta, söz konusu metin, 15 Şubat’ta açıklanacakmış ama “bir de Kandil görsün” denmiş, o yüzden 15 Şubat’a yetişmemiş. Hükümet, AKP’liler ve HDP’liler, üzerinde anlaşılmış bir “ortak metni” hep birlikte katılacakları bir basın toplantısında açıklayacaklarmış.

Nerina Azad
Bu haber toplam: 11435 kişi tarafından görüldü.
Son Güncellenme:15:12:21
Bu gönderiye hiç yorum yapılmamış! İlk yorum yapan kişi olmak ister misin?
Nerina Azad
x