Spor dünyası son bir haftadır ırkçılık ve ayrımcılık olaylarını konuşuyor.
Gençlerbirliği’nde forma giyen Deniz Naki, koluna ‘Dersim 62’ dövmesi yaptığı ve şehre Tunceli değil de Dersim dediği için facebook’tan faşizan tepkiler alınca bir açıklama yaptı. “İnsan” olduğunu ve hiç bir şekilde din, dil ve ırk ayrımı yapmadığını vurgulayan Naki, “Ben Dersim doğumluyum, Tunceli değil. Bunu politikacılar gibi çıkar elde etmek için söylemiyorum, bunu söylemekten başka bir seçenek göremiyorum önümde. Bu aynı zamanda yaptırdığım dövmenin nedenidir dedi.
Naki’nin iki hafta önce yaptığı açıklama Türkçeye çevrilip yayınlanınca kamuoyu da futbolcunun sosyal medyadan uğradığı ayrımcılığı öğrenmiş oldu.
‘Aynı dili konuşmamıza gerek yok’
Gençlerbirliği’nin ‘Karakızıl’ taraftar grubunun Facebook sayfasında Türkçe tercümesi yayımlanan açıklamasında Almanya ’da doğan 24 yaşındaki Deniz Naki, kaleme aldığı yazısında şu görüşleri dile getirdi: “Son zamanlarda özellikle politik konularda birçok mesaj alıyorum. Benim Türk mü, Kürt mü, Alevi mi sünni mi olduğum yönünde sorular. Neden ‘Dersim’ dövmem var ama ‘Tunceli’ değil gibi… Bu mesajlardan artık kafama ağrılar girmeye başladı. Bundan sonra herkes benim ne düşündüğümü ve kim olduğumu bilsin diye bu yazıyı yazmaya karar verdim. Ben Dersim doğumluyum, Tunceli değil. Bunu politikacılar gibi çıkar elde etmek için söylemiyorum, bunu söylemekten başka bir seçenek göremiyorum önümde. Bu aynı zamanda yaptırdığım dövmenin nedenidir. Aleviyim. Bunu ırkçı bir anlamda söylemiyorum, sadece birçok insan sorduğu için yanıtlıyorum. Ve bunun yüzde 100 arkasındayım. Kimsenin beni yanlış anlamasını istemem. Diğer milletlere karşı herhangi bir önyargım yok ve tüm dinleri saygıyla karşılıyorum. Bu konu hakkında artık daha fazla aptalca yorumlar görmeyeceğimi umuyorum. Çünkü tartışma yaratmak için yazmıyorum bunları. Olduğum gibi bir ‘insan’ olarak kabul görürüm ve ya görmem. Bu insanların kararıdır. Ben saygı gördüğüm ölçüde tüm insanları kökeni ne olursa olsun olduğu gibi kabul ederim. Birbirimizi anlamak için aynı dili konuşmamıza gerek yok. Çünkü hüzün, gözyaşı ve kaderin ne bir dili ne de rengi vardır. İnsan insandır. En iyi dileklerimle”.