Türkiye Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreter Yardımcısı ve Sözcüsü İbrahim Kalın, Kürdistan'ın referandum kararının yanlış olduğunu, bunun Irak'ın içinde bulunduğu hiçbir sorunu çözmeyeceğini savundu.
Türkiye Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreter Yardımcısı ve Sözcüsü İbrahim, Best FM'de yayınlanan "Konuşan Türkiye" programında gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu, soruları yanıtladı.
Kalın, Kürdistan yönetiminin referandumdan vazgeçmesi gerektiğini, bundan vazgeçilmemesi halinde bunun sonuçlarının olacağını söyledi.
Kalın, açıklamalarını şöyle sürdürdü:"Referanduma diyelim ki gittiler, referandum kararını aldılar, bununla ne yapacaklar? Tek taraflı olarak 'Biz bağımsızlığımızı ilan ettik' dedikleri zaman bunu kim tanıyacak? Bağdat, Türkiye, İran, komşu ülkelerin hiçbiri tanımayacak. Avrupalılar ve Amerikalılar da bu yönde tavırlarını ortaya koydu. Dolayısıyla kendilerini çok sıkıntıya sokacaklar. Bizim açımızdan hassasiyet arz eden bir diğer konuda Kerkük vilayetinin de referandum alanına dahil edilmesi. Buna da hakları yok. Erbil yönetiminin buna hakkı yok. Çünkü Kerkük Bağdat'a bağlı, tartışmalı bölge diye de bilinen bir coğrafyayı ifade ediyor. Kerkük'ün bizim tarihimizde çok özel yeri var. Kerkük bir Türkmen şehridir, orada Kürtler de Araplar da vardır. Kalkıp siz Kerkük'ü de bu referandum alanına dahil ettiğinizde ortaya çıkacak netice bellidir. Orada yaşayan Türkmenler, Araplar bu referanduma katılmayacaktır."
Kürdistan yönetiminin temsilcilerinin "DEAŞ sonrası Irak'ta hiçbir şey eskisi gibi olmayacak, artık bizim bir arada bulunmamız mümkün değil." şeklindeki söylemlerini anlayamadığını dile getiren Kalın, Irak'taki, "Biz bir arada kalamayız, artık ayrılacağız." düşüncesinin Irak'ın bütünlüğünün ve Kürtlerin menfaatine olmadığını savundu.
Kalın, şöyle devam etti: "Bizim bu referanduma karşı çıkmamızın temel sebebi, Irak'ın toprak ve siyasi bütünlüğünün korunmasıdır. Burada ne Irak Kürtlerine ne Suriye Kürtlerine ne de bölgedeki diğer Kürtlere karşı herhangi bir olumsuz tutumumuz söz konusu değildir. Terör örgütünün ve yandaşlarının zaman zaman bunu işleyip, işte Türkiye, özellikle Sayın Cumhurbaşkanımıza atfen 'Türkiye, Kürtlerin kazanımlarına karşılar, bundan rahatsızlar' gibi propagandalar yaptıklarını, Batı basınının da bunu köpürterek ve büyüterek tedavüle soktuğunu biliyoruz. Bizim bir kere Kürtler ile bir sorunumuz olsaydı Türkiye Cumhuriyeti devleti veya milleti olarak Kuzey Irak Kürtleriyle bu kadar iyi ilişkiler içinde olmazdık. Belli çevrelerden eleştiriler de geliyor ama biz bu ilişkilerin önemli olduğuna inanıyoruz."
Erbil'le iyi ilişkiler içinde olduklarını dile getiren Kalın, bunun devam etmesini istediklerini söyledi.
Suriye Kürtlerine karşı da Türkiye'nin olumsuz bir tavrı olmadığını ifade eden Kalın, Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Suriye Kürtlerine sahip çıkan tavırlarını anlattı.
Kalın, Türkiye'de yaşayan Kürtlerin rahat nefes alabilmesi için en devrimci ve radikal adımları atanın Erdoğan olduğunu söyledi. Kürtçenin önündeki bütün engellerin kaldırıldığını söyleyen Kalın, "Hatırlayın, Kürtçe bir şarkı, türkü kasetini, Şivan'ın bir kasetini Türkiye'ye sokmak, bir yerden bir yere götürmek bile suç unsuruydu." diye konuştu.apılanları suistimal etmek isteyenlerin var olduğuna dikkati çeken Kalın, meselenin tam çözülme noktasına geldiğinde birilerinin devreye girerek bunu sabote ettiğinin görüldüğünü dile getirdi.