TC Dışişleri Bakanlığı Güney Kürdistan’da referandum yapılmasına dair aldığı karara yönelik yaptığı açıklamada, referandumun Irak Kürdistanı Bölgesel Yönetimi-İKBY ve Irak’ın çıkarına olmadığı belirterek bunun vahim bir hata olduğunu söyledi.
Referandumun IKBY’nın çıkarına olmadığını iddia eden TC İçişleri Bakanlığı’na, kararın, Güney Kürdistan halkının büyük çoğunluğunun iradesini temsil eden siyasi partilerin katıldığı toplantıda alındığını hatırlatırız. Herkes bu arada TC Dışileri Bakanlığı da çok iyi biliyor ki bir halkın çıkarlarını en iyi o halkın siyasi güçleri bilir ve savunurlar.
Başta TC Dışişleri Bakanlığı olmak üzere, hükümet yetkilileri her fırsatta yabancıların içişlerine karışmasından duydukları rahatsızlığı dile getiriyorlar. Ama kendileri, Kerkük’de Kürdistan Bayrağı’nın asılması kararının bu kentin Meclisi tarafından alındığını görmezden gelerek, aynı açıklamada, „Kerkük Valisinin başlattığı girişimle Kerkük Vilayet Meclisi’nin Kerkük’te resmi dairelerde IKBY bayrağı asılması yönündeki kararının anılan vilayetin statüsüyle ilgili bir oldubitti yaratma amacını taşıdığını düşündüğümüzü ve bu karara karşı olduğumuzu da kayda geçirmiştik“ diyerek komşu bir ülkenin içişlerine müdahale etmekten geri durmuyorlar.
Irak halkının içinde bulunduğu bu olağandışı koşullarda, üstelik statüsü tartışmalı bölgeleri de içerecek şekilde yapılacak bir referandumun halkın iradesini yansıtmaktan uzak kalacağı açıktır“ diye TC Dışişleri Bakanlığı, „statüsü tartışmalı bölgelerde referandum yapılmasını“ emreden Irak Anayasası’nın 140. Maddesini görmezden geliyor.
„Irak’ın bütünlüğüne halel getirmek yerine, bu ülkenin birlik ve beraberliğini kuvvetlendirecek, Irak anayasasında ifadesini bulan yetki ve güç paylaşımına ve ademi merkeziyet ilkesine dayalı yöntemlerin öne çıkarılarak ve Irak’ı oluşturan tüm farklı unsurlar arasında uzlaşı, diyalog ve kapsayıcılık ruhuyla hareket edilmesine ihtiyaç bulunmaktadır „ diyen TC Dışileri Bakanlığı, Kürdistan Bölgesi Siyasi Önderliğinin bu konuda yaptıklarını, gösterdiği fedekarlığı inkar ediyor.
TC Dışileri Bakanlığı açıklamasında „bölgede kritik gelişmelerin“ yaşandığı bir dönemde referandum kararının alınmasının istikrarsızlığı artıracağını belirtiyor ve bunun „vahim bir hata olduğunu“ söylemekle kendisi vahim bir hata işliyor. Çünkü Güney Kürdistan halkının, siyasi örgütlerinin aldığı bir karar uyarınca iradesini ortaya koymasını, „bölgedeki istikrarsızlığı artıracağını söylemek“ gerçekleri tersyüz etmektir, büyük bir hatadır ve bir halkın istemediği bir statü altında yaşamasını istemektir.
Güney Kürdistan halkının referandum sonucu ortaya koyacağı iradeye saygı göstermemenin kimseye faydası yoktur, olamaz.
TC Hükümeti, bölgede huzur ve güven istiyorsa, tehdit ve şantaj politikalarını birn kenara bırakmalı, herşeyden önce bugüne kadar iyi ilişkiler içinde olduğu Güney Kürdistan halkının ortaya koyacağı iradeye saygı göstermeli, siyasi, ekonomik, sosyal ilişkilerini daha geliştirmelidir.
Her iki ülkenin çıkarına olan da budur.
09 Haziran 2017
Kürdistan Sosyalist Partisi
