HDP\'nin İmralı Heyeti ile Abdullah Öcalan arasındaki görüşme notları yayınlanmaya devam ediyor. 26 Haziran\'da Meclis\'e sunulan \"çözüm süreci çerçeve metni\" önce Öcalan\'a sunulurken bu konudaki görüşmeler kayıtlarda yer aldı.
“İmralı Notları” adlı kitapta yer alan İmralı görüşmesi notları yayınlanmaya devam ediyor. Cumhuriyet\'te yer alan habere göre, 26 Haziran’da TBMM’ye sunulan ve 10 Temmuz’da kabul edilen çözüm sürecinin çerçevesini belirleyen yasanın Meclis’ten önce İmralı’da Abdullah Öcalan’a sunulduğu, Öcalan’ın yasanın kısa bir süre içerisinde çıkmaması durumunda “savaş çıkacağı” ifadelerini kullandığı öğrenildi.
HDP heyetinin İmralı’ya yaptığı ziyarette Öcalan, henüz Meclis’e sunulmamışken yasa tasarısını kendi dosyaları arasından çıkarak Sırrı Süreyya Önder, Pervin Buldan ve İdris Baluken’den oluşan HDP heyetine okuyor. Tutanaklar şöyle:
Önder: Dün Başbakanlık binasında Beşir Atalay, Efkan Ala ve Bekir Bozdağ ile son gelişmeleri değerlendirdik. Toplantının sonuna doğru Hakan Bey’i de çağırdılar. Toplantımız onunla beraber devam etti. Size bir sunum yaptıklarını ve sizin de önemli ölçüde onayladığınızı, ortaklaştıklarını söylediler. Son gelişmelerin tam da bu ortaklaşma üzerine gelmiş olmasının kendilerini kaygılandırdığını söylediler. (...) Biz ortaklaşma kısmı, sizinle ortaklaşmaları ve size dönük aktardıkları bilgileri bizzat sizden duymamızın esas olduğunu söyledik ve onlar da süratle bu görüşmeyi kararlaştırdılar.
Önder: (...) Başkanım, burada yol haritası, takvimlendirme ve çözüm önerisiyle size bazı sunumların olması gerekiyordu. Onlarla ilgili bir gelişme var mı?
Öcalan: (Dosyadan iki kâğıt çıkardı) Elimde belge var. Size okuyayım. Bu belge hayata geçmeli. Eğer uygulanırsa bu çerçeve yasasıdır. Devrim niteliğindedir. Ortadoğu devrimine de kapı aralayacak, o kadar önemlidir. Bana doyurucu geldi. Size okuyup ayrı ayrı fikirlerinizi alacağım. (...) (Tasarıyı okuduktan sonra) Bu taslak size nasıl geldi, ayrı ayrı düşüncelerinizi almak istiyorum.
Önder: Bir sorun var, muhataplık meselesi tarif edilmemiştir. Bu bir eksiklik gibi duruyor.
Öcalan: O husus 5. maddede düzenlenecek.
Önder: Başkanım, 5. madde uygulama maddesidir, şekli bir maddedir, yani tekniğine ilişkin bir maddedir. Muhataplık meselesinin 2. maddede düzenlenmesi daha isabetli ve yerinde olur. (Sırrı eğilerek elindeki belgeye baktı) Başkanım, bu 5. maddenin altı boş, buraya hangi ceza maddelerinin muaf tutulacağı tek tek yazılmalı.
Öcalan: Doğru.
Önder: Bunun dışında bana geliştirilebilir, doyurucu bir başlangıç duygusu verdi, bunun üzerine konuşabiliriz.
Baluken: Başlıktaki ve içerikteki terör tanımlaması sorunludur. Terör yerine şiddet kavramı kullanılması psikolojik açıdan daha olumlu bir etki yaratır.
Öcalan: Bu konuyu ben de böyle düşündüm, ama oraya çok takılmamak lazım. Terör Türkçe değil, Fransızcadır; çatışma denilebilir, şiddet denilebilir, bunlar önemli değil.
Buldan: 2. maddenin c bendinde ‘görüşme’ yerine müzakere denilmesi daha doğru olur. Zaten siz de önermişsiniz.
Öcalan: Yani 20-25 gün var şurada. Şimdi siz hemen buradan çıkar çıkmaz Ankara’ya gidip Beşir Bey, Efkan Bey ve diğer muhataplarınızla görüşeceksiniz. “Apo ile oyun olmaz, bunu aylarca bekleyecek halimiz yok” diyeceksiniz. Bu haliyle bile kabul edebiliriz ama Meclis kapanmadan bunun çıkması lazım, yoksa ben bilmem
Yetkili: Sayın Başkan, bu süre konusunu bu şekil sınırlandırmazsanız, bunu muhataplarıyla görüştükten sonra ifade etseniz daha yerinde olmaz mı?
Öcalan: Cumhurbaşkanlığı seçimi olmadan öncesinde çıkması lazım. Bunu Kandil’e de söyleyin, azami Haziran sonuna kadar çıkması lazım, çıkmazsa ben garanti veremem. (...) AKP tekrar uyduruk nedenlerle karşı çıkar ve bunu kabul etmezse tam bir savaş çıkar. Kandil’e de şunu söyleyin: Bu son Lice olayları benzeri hadiseler durumu zorluyor. Biz ciddi bir çalışma içerisindeyiz. Bur kargaşa, araba yakmalar, yol kesmeler... en azından ay sonuna kadar kesinlikle durmalı.
Öcalan: (...) Basından okuyorum. Mehmet Altan ve benzerleri bana demokrasiyi öğretiyor, (gülerek) ilginç değil mi? Babası, oğlu, torunu hepsi birlikte yazıyor, “Erdoğan’ı Türk halkının başına bela eden adam Apo’dur” diyorlar. Dehşete düşüyorum. Onlara söyleyin Tayyip’i sınırlayan tek adam benim. Bunu nasıl anlamıyorlar?
AKP, CHP ve HDP’nin desteğiyle kabul edilen yasa üzerinde Genel Kurul’da yapılan görüşmelerde İmralı’da dile getirilen bazı öneriler doğrultusunda değişiklik yapılması dikkat çekti. Yasanın 2. maddesinin başlığı “Uygulama, izleme ve koordinasyon” olarak düzenlendi. Görüşmeleri yürütecek kişilerin hukuki sorumsuzluğuyla ilgili maddede yapılan değişiklikle, hukuki sorumsuzluğun yasanın hangi maddelerini kapsayacağı ayrıntılı olarak ifade edildi.