Cenevre-3 görüşmelerine davet edilmeyen PYD Eş Başkanı Salih Müslim, İMC TV’de Banu Güven’in programında karara ilişkin ilk değerlendirmesini yaptı. BM’den davet gelmemesinin teknik bir sorun olmayıp, bazı iradelerin karşı çıkışı sebebiyle olduğunu söyleyen Müslim, daha önce yaptığı açıklamayı tekrarladı ve etkili bir güç olarak PYD’nin katılmadığı bir Suriye barış görüşmesinin akıbetinin daha önceki başarısız girişimlere benzeyeceğini ifade etti.
“Engelleme gerçek barışı istemyenlerin işi”
Demokratik Suriye Meclisi Eş Başkanı Heysem Menna’nın, PYD’nin davet edilmemesine tepki göstererek Cenevre’ye katılmayacağını açıklaması hakkında da konuşan Müslim, “Demokratik Suriye Meclisi ‘Siz olmadan biz de gitmeyiz’ diyor. Davetler kurum olarak değil kişi bazında gitmiş. Meclis, İlham Ehmed’in katılmasını istiyordu, o isim de vardı ancak onun ismi de katılmamış. Demek ki bir engelleme var” dedi. Müslim, Menna’nın “Ya hep beraber gideriz ya da gitmeyiz” dediğini, kendi aralarından bazılarının seçilmesine kimsenin hakkı olmadığını ifade etti, ortaya çıkan tablodan Suriye’de gerçek barışı istemeyen tarafların sorumlu olduğunu dile getirdi.
“Bu iç işlere müdahaledir, böyle gerçek barış olamaz”
Yaşananları “Suriye’nin iç işlerine müdahale” olarak nitelendiren Müslim sözlerini şöyle sürdürdü:
İşin perde arkasında neler döndüğünü bilmiyoruz. Ama bize yansıdığı kadarıyla Türkiye barış istemiyor ve başka taraftan bazı delegeleri öne sürüyor. Bu, Suriye’nin iç işlerine müdahaledir. Eğer şimdi orada temsil edilmeyeceksek bu toplantı olmamış gibi sayılacak ve bu toplantı Cenevre-2’den farklı olmayacaktır. Böyle bir Cenevre-3 Suriye’nin barışı için son şanstır. Eğer böyle kapalı bir yola sokulacaksa bu Suriye’nin barışı olmayacaktır.
Müslim son olarak “Bize bir davetiye gelmemişse toplantıya gitmeyeceğiz. Olmazsa da kendi işimize devam edeceğiz” dedi.
