İranist bilimciler’inin Yezidi (=Êzîdi) dini ile ilgili incemeleri dikkat çekicidir. Ne yazık ki gerek Kürt Yezidiler’le gerekse de diğer Kürtler’le ilgili ciddi araştırmaların sayısı azdır. Bu sebepten dolayı var olan yayınları tanıtmak önem kazanıyor. Üstelik dini bir topluluğun metinleri günümüze kadar sözlü aktarılmışsa o dinle ilgili incelemeler daha çok önem kazanıyor. Bu tür eserlere karşı beklentilerde o kadar büyük oluyor.
İranist bilimciler’inin Yezidi (=Êzîdi) dini ile ilgili incemeleri dikkat çekicidir. Ne yazık ki gerek Kürt Yezidiler’le gerekse de diğer Kürtler’le ilgili ciddi araştırmaların sayısı azdır. Bu sebepten dolayı var olan yayınları tanıtmak önem kazanıyor. Üstelik dini bir topluluğun metinleri günümüze kadar sözlü aktarılmışsa o dinle ilgili incelemeler daha çok önem kazanıyor. Bu tür eserlere karşı beklentilerde o kadar büyük oluyor.
İncelemedeki birkaç tezin tanıtımı
Doç. Dr. Khanna Omarkhali Kürtler’in sözlü olan dini metinlerini ‘profesörlük tezi’ (Habilitation) konusu yapmıştır. Yazar kapsamlı incelemesini hazırlarken çeşitli metodları uygulamış (s. 17), Kürdistan’ı gezmiş; toplam 90 kent ve köyü ziyaret etmiş, ayrıca çeşitli ülkelerde yaşayan, yaşları 20 ve 94 arasında olan 100 kişi ile, raportaj yapmıştır (18). Eserde yer alan, yani araştırılan dini metinler de (‘tekstler’) ingilizceye çevrilmiştir.
İnceleme Almanya’da bulunan Harasowitz Yayınevi tarafından 2017’de kitap olarak çıkarılmıştır. Yazar Yezidilerin sözlü olan metin ve edebiyatını çeşitli kategorilere göre sıralamış; birkaç tane ‘yeni keşfedilen’ dini el yazılarının (‘mışûrs’) içeriği de eklemiştir (56-75). Ardından Yezidilerin dini metinlerini (‘kanonu’) ve onların sözlü edebiyattan yazılı edebiyata geçiş sürecini de (Transmission, Scripturalisation) irdelemiştir.
Ayrıca Omarkhali başka bir konuyu de incelemeye tabi tutmuştur. Örneğin, Yezidiler kendilerine ait olan ‘kutsal bir kitaptan’ bahsediyorlar (39). Yaygın bir görüşe göre onların ‘kutsal dini kitabı’ günümüze kadar bilinmiyen bir yerde halen saklıymış (40). Gerçektende bu iddia hem Yezidilerin sözlü edebiyatında hem de ‘gezginlerin notlarında’ bulunuyor. Bu sebepten dolayı bir sürü batı kökenli gezgin bu kitabı bulmaya çaba göstermişler (41) ama nafile. Önce ‘Jılwa’ ve ‘Maşhafa Raş’ diye adlandırılan iki kitap bulunmuş, ancak daha sonra bunların sahte oldukları anlaşılmıştır. Araştırmacı da buna istinaden Yezidi dini metinlerinden şu isimleri keşfetmiştir: mışûr, keşkûl, defter, kıtêb ve furqan (40-41). Bayan Omarkhali bunların bir kısmının imha edildiğini ve bir kısmının ise halen bazı Yezidi Pir’lerinin evlerinde saklı bulunduğunu (40-43) ekliyor. Yazar adı geçen kitapların içeriğinin bilinmediğini de söylüyor (60). Mışûr dediği kitap ise Sheikh Adî dönemine ve o çağın Yezidi toplumunun durumuna açıklık getireceğini vurguluyor. Yazar bilhassa söz edilen el yazısının (manuskript) üzerinde olan Barzanî isimli mühre dikkat çekerek, bu aşiretin Yezidilikte nasıl bir rol oynadığını da şüphesiz gelecek ortaya çıkaracılacağını düşünüyor (73).
Ayrıca yazara göre Yezidilikte şu metin ve edebiyat kategorileri vardır: Qewl, Qeside, Du’a, Dîrozge, Pışt Perde, Xızêmok, Robarîn, Lavıjok, Xerîbo (84, 411-544). Bir dini metin veya hikaye, hangi kategoriye ait ise, o onun yerini ve işlevini belli ediyor. Bunlardan salt Qewl ve Qeside dini metinlerdir: Qewl dini bakımdan en önemlisidir (84). Geri kalan kısım ise hiyerarşiye göre üçüncü sırada yer alıyor. Qewl ve Qeside hariç adı geçen kategorilerin sadece adları, kaynak yerleri yazar tarafından bir tabelaya işlenmiştir (519-544). Bunun dışında da başka bir bilgiye yer verilmemiştir.
Omarkhali’ye göre Yezidilerin sözlü dini metin ve hikayelerinin sayısı çeşitli varyantlarla beraber toplam 1000 taneyi geçmiyormuş. Ancak dini metin olan Qewl’lerden salt bir kısmı günümüze aktarılmıştır. Qewl’lerin sayısı eskiden 12.000 iken, bugün 130-140 civarında kalmıştır (85). Her ne kadar Yezidi’ler Qewl’lerin Sheikh Adî döneminde (1073 -1078 MÖ) bir araya getirildiğine inanıyorlarsa dahi, araştırmacıya göre bu metinler farklı dönemlerde bir araya getirilmiştir, hatta bunların bazıları daha sonraki dönemlerde de bestelenmiştir (86). Yine araştırmacıya göre Yezidilerin dini metinleri günümüze kayde değer bir değişikliğe uğramadan nesilden nesile aktarılmıştır. Ancak Yezidi dini uzmanları metinleri salt ezberliyorlar, sonra başkalarına da aynı yöntemle aktarıyorlar. Yazar buna rağmen dini metinlerin başkalarına aktarılmasında bazı yerlerde manipulasyon yapıldığını, bazı yerlerde ise ‘küçük unutmalar’ olduğunu söylüyor (181).
İncelemenin zayıf kısmı
Yazar bu ayrıntılarla dolu olan değerli araştırma ile Yezidi toplumunun günümüze kadar neyi kaybettiğini ve neyi muhafaza ettğini göstermek istemiştir (16). Kanımca araştırmacı bu eserle (bkz. kitabın ingilizce adına) geniş bir alanı inceleme konusu yapmıştır. Bu tür çok boyutlu incelemelerde, araştırma konusu olan tezleri, ayrıntılı bir şekilde incelemek çok zordur. Muhtemelen Omarkhali bu tercihi bilerek yapmıştır. Örneğin, yazar yukarda adlandırıldığı gibi, Yezdilerin tüm edebiyat kategorilerine yeteri kadar açıklık getirmemiş, kısmen adlarını yazmak ve kaynakları göstermekle yetinmiştir. Ayrıca Omarkhali kendisi tarafından keşfedilen bir kaç el yazılardan (mışûrlardan) kısaca bahsetmekle yetiniyor. Onların sayısı Sheikh Adî döneminde toplam 40 taneymiş (60). Üstelik yazardan başka bu elyazılarını görenler, kısmen inceleyenler hemen hemen yoktur. Diğer bir değişle neden yazar bu tür el yazılarını görmüşte, o halde neden Yezidi toplumunun dünyevi lideri olan Mir Tehsin Beg’in bu tür el yazılarından haberi yoktur. Buna ilaveten bu yazılar daha geç tarihlerde de yazılmış olabilirler. Bunun doğruluğu ancak zamanla uzmanlar tarafından ortaya çıkarttırılabilir. Yazar burada bahsedilen el yazılarına dayanarak Yezidilerin da kitaplarının olduğu iddiasini kısmen ispatladığını düşünüyor (60). Kanımca bu daha çok söylentilerin ötesine geçmeyen ispatlanmamış bir tez olarak kalıyor. Ayrıca yazar 12.000 Qewl’den bahsediyor. Qewl’lerin zaman içerisinde bir kısmı unutulmuş veya kaybolduğu normaldir. Ancak yine bana göre onların sayısının bir zamanlar 12.000 olduğunu yazması pek abartılı geliyor. Yazar ise Yezidi uzmanları arasında var olan görüşü irdelemeden olduğu gibi kabul etmiştir. Böyle bir tavrın bilimle bağdaşmadığı açıktır. Almanya 6/2016
Celalettin Kartal
Kitabın ismi ve yayın evi: Khann Omarkhali: The Yezidi Religious Textual Tradition: From Oral to Written. Categories, Transmission, Scripturalisation and Canonisation of the Yezidi Oral Religious Texts, Harsowitz Verlag