Diyarbakır Tabip Odası (DTO) Temmuz- Ağustos ayı Covid-19 raporunu açıkladı. Raporda, Diyarbakır’da 1 Haziran sonrası önlemlerin gevşetilmesiyle birlikte vakaların çok hızlı şekilde arttığı belirtildi.
Diyarbakır’da bazı günler vakaların 650-700’ü bulduğu ifade edilen raporda, “700’ün üzerinde hasta kliniklerde, 135’in üzerinde hasta yoğun bakım ünitelerinde yatmaktadır. Yine bu süreçte ulaşabildiğimiz kadarıyla 600’e yakın sağlık çalışanına Covid-19 tanısı konulmuştur” tespitine yer verildi.
Raporda, ikinci ve üçüncü basamakta uygulanan Merkezi Hekim Randevu Sistemi (MHRS) nedeniyle Aile Sağlığı Merkezleri’nde (ASM) hasta yoğunluğunun arttığına ve hasta sevklerinin ciddi sorun alanı haline geldiğine dikkat çekildi.
DTO’nun hazırladığı raporda, aile hekimlerinin salgın döneminde iş yükünün arttığına dikkat çekilerek şu ifadelere yer verildi:
“Salgının yayılımının durmasına yönelik merkezi önlemler alınmaması sebebiyle ‘özellikli izlem’ sayıları 80-100 bandında seyretmektedir. Halihazırda hasta sayıları artmış olan aile hekimlerinin bu izlem hastalarını araması ve takip etmesi çok ciddi iş yükü yaratmaktadır.
Entegre hastanelerde çalışan aile hekimlerine tüm bu yoğunluğun yanında ayda 7-8’i bulan hafta içi-hafta sonu acil nöbeti tutturulması sorunları içinden çıkılamaz bir hale getirmiştir.
ASM’lerde görev alan sağlık çalışanlarına koruyucu ekipman dağıtımının durdurulduğu, tüm talep ve girişimlerimize rağmen sahada çalışan sağlıkçıların güvenliğinin göz ardı edildiği tespit ettiğimiz önemli konulardan biridir.”
Özel hastanelerde teste ulaşım probleminin devam ettiğini vurgulayan raporda, “Şehrimizdeki bazı özel hastaneler Covid pozitif hasta kabul etmemektedir. Mevcut durumda pandemi hastanesi olarak kabul edilen merkezlerde yer kalmadığı, yatırılarak takip edilmesi gereken hastaların evlerine gönderilerek tedavi edilmeye çalışıldığı tespitlerimiz arasındadır” denildi.
Hasta takibindeki aksaklıklara da değinen raporda Covid dışı hastalıklarda da yaşanan aksaklıklara dikkat çekildi: “Ayrıca Covid dışı hastaların takibi ve tedavisi konusunda ciddi aksaklıklar olmaktadır. Covid ve Covid dışı hastaların tedavisinin eş güdümlü devam etmesi, Covid dışı özellikli hasta ve takip (onkoloji, çocuk, travma, gebe gibi) gruplarının mağdur olmamaları adına sağlık emek örgütleri ile ortak bir program oluşturulması gerekmektedir.”
“Filyasyon ekiplerinde bulunan sağlık çalışanlarına resmi bir tebligat olmadan mesaj ile hukuksuzca ek mesai ve nöbet ücreti ödenmeden çalışmaya zorlandığı meslektaşlarımız tarafından bize iletilen en önemli sorunlardan biridir” ifadesine de yer veren raporda, sağlıkçılara rutin test uygulamasının yapılmadığı belirtildi.
Artan viral yük nedeniyle enfekte sağlıkçı sayısının arttığına dikkat çekilen raporda, “Bileşeni bulunduğumuz Diyarbakır Sağlık Platformu ile beraber salgının ilk gününden itibaren enfekte sağlıkçı istatistiklerini toplamaktayız. 25 Mayıs itibari ile 95 olan enfekte sağlıkçı sayısı, Eylül başında 600 civarında seyretmektedir” denildi.
Raporda, Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile işinden edilen sağlık çalışanlarının durumuna da yer verildi: “KHK’lilerin durumunun görüşüldüğü OHAL komisyonlarında, pandemi bahanesiyle çok az sayıda dosya görüşülmektedir. Pandemi öncesi ayda 4 bin dosya görüşülürken, tüm pandemi boyunca 3 bin civarında dosya sonuçlandırılmıştır. İlimizde KHK ile ihraç edilen 137 sağlık emekçisi bulunmaktadır. Sağlık emekçilerinin geri alımları ile ilgili çalışmalar ivedilikle başlatılmalıdır.”
DTO, Temmuz-Ağustos raporunda önerilerini ise şöyle sıraladı:
Tüm sağlık çalışanlarına ayrım gözetmeksizin periyodik olarak test yapılmalıdır.
Testlerin hastaneler dışındaki yerlerde de uygulanmasına yönelik çalışmalar hızlandırılmalıdır.
Olası salgın artışı için Covid-19 klinikleri ve yoğun bakım üniteleri arttırılmalıdır.
İşyeri güvenliğine yönelik önlemler arttırılmalı, denetimler sıklaştırılmalıdır.
Aile Sağlığı Merkezleri çalışanları tükenmişlikle karşı karşıyadır. İş yüklerini insani sınırlara çekecek düzenlemelere gidilmelidir.
Mesleklerini yaparken yakalandıkları ve ölümle sonuçlanabilen Covid-19 hastalığı sağlık çalışanları açısından meslek hastalığı olarak kabul edilmelidir.
Covid-19 hastalığına yakalanan sağlık çalışanlarının işe dönüş kriterleri hastalığın şiddeti, ortaya çıkan sekel ve viral yük dikkate alınarak uluslararası kılavuzlara uygun olarak belirlenmelidir.
Haberin kaynağına buradan ulaşabilirsiniz