Diyarbakır'da IŞİD'den kaçan Ezidi Kürtlerin kaldığı kampın boşaltılacağı iddia edildi.
3 Ağustos 2014'te Şengal'de IŞİD'in katliamına maruz kalan Ezidi Kürtlerinin bir kısmı Türkiye'ye sığındı.
Diyarbakır'a yaklaşık 7 bin Ezidi Kürdü geldi ancak 2,5 yıl içinde bu sayı çok azaldı. Avrupa'ya gidenler ve Güney Kürdistan'a geri dönenler oldu.
Diyarbakır'daki Fidanlık Kampı'nda kalan Ezidi Kürtleri için gerekli harcamalar 2,5 yıl boyunca Diyarbakır Büyükşehir ve Yenişehir Belediyeleri ile kentteki çeşitli sivil toplum örgütlerinin desteğiyle sağlandı.
BBC Türkçe'den Hatice Kamer'in haberine göre, Yenişehir Belediye Başkanı Selim Kurbanoğlu'nun 7 Aralık'ta tutuklanmasından sonra, ilçe kaymakamı belediyeye kayyum olarak atandı. Bu değişiklik Fidanlık Kampı'nın geleceğini de belirsizliğe itti ve kampın boşaltılacağı yönünde iddialar ortaya atıldı.
HDP Diyarbakır Milletvekili Feleknas Uca, kampın boşaltılacağı iddialarını Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne taşıdı.
Kamp, Bir hafta önce ADAD'a devredildi
Gelişmeleri öğrenmek üzere Yenişehir'deki Fidanlık Kampı'na giden BBC ekibi, kendilerine anlatılanları ve gözlemlerini şöyle aktardı:
"Sakinleri ve eski çalışanları kampın bir hafta önce Başbakanlığa bağlı Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığına (AFAD) devredildiği söylediler.
Ancak hem kapıdaki görevliler hem de kamp alanındaki AFAD yetkilileri, gazetecilerin kampta çekim, röportaj yapmasının yasak olduğunu söyleyerek içeri girmemize izin vermediler.
Kampın geleceğiyle ilgili olarak bilgi sahibi olmadıklarını ve demeç vermelerinin yasak olduğunu da eklediler.
Biz de bir kamp sakininden kapıda demeç almak istedik. Ancak kapıdaki güvenlik görevlisi müdahale etti ve yaşlı adamın konuşmasına izin vermedi.
Kamptan şehir merkezine giden sakinlerin bir bölümü konuşmaya çekinirken, sorunlarına çözüm bulunması için gazetecilere konuşan Ezidiler de oldu.
Her Şey Yetkililerin Elinde
Bu kişilerden Ferhan Çerkan, zorlu kış aylarında hiçbir yere gitmek istemediklerini söyleyerek, 'dertlerine derman bulunmasını' istedi:
"Biz de ne olacağımızı bilmiyoruz. Her şey yetkililerin elinde. Git deseler gideceğiz. Kal deseler kalacağız."
Gönlü kalmaktan yana olan Ferhan Çerkan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Yerimiz güzel ve buraya alışmıştık. Ama kampın geleceğinin belirsiz olduğunu, buradan ayrılmamız gerektiğini söylüyorlar. Kamp sakinleri burada kalmak istiyor. Ama buranın fiziki koşullarının uygun olmadığını söylüyorlar. Biz, burada kalmak ve BM mülteci statüsüne geçmek istiyoruz. Şengal'de savaş devam ediyor, dönemiyoruz. Eğer kimlik verirlerse Avrupa'ya geçebilme şansımız olur belki."
AFAD, 1 Ocak'a Kadar Mühlet Verdi
Kampın bir diğer sakini Kasım ise bir hafta önce AFAD yetkililerinin kamptan ayrılmaları için kendilerine 1 Ocak'a kadar süre verdiklerini söyledi:
"Diğer kampların koşulları burdakinden iyi diyorlar ama geldiğimizden beri burdayız ve burası yuvamız gibi oldu. 1 Ocak'a kadar çıkmamız gerekiyor. Diğer kampları bilmiyoruz. Ayrıca bize kimlik verilmediği için ne doktora gidebiliyoruz ne resmi işlem yapabiliyoruz, ne ikamet belgesi alabiliyoruz. Eğer yasal bir statümüz olmazsa ne bu kamp ne de bir başka kamp bize derman olmaz, mecbur başka devletlere gitmenin yollarını arayacağız."
Geleceğimiz Belirsiz
Kamp alanından ayrılmak üzereyken birkaç kamp sakini demir parmaklıklı kapının ardından bize seslenerek konuşmak istediklerini söylediler.
İlyas Kasım da kamptan ayrılmak istemeyenlerden. Kızının ailesiyle bireber 14 kişi kampta kalıyorlarmış. 2,5 yıldır kampta huzurlu olduklarını söyleyen İlyas, 1 Ocak'tan sonra başka kamplara dağıtılacakları haberinin herkesi huzursuz ettiğini anlattı:
"Eğer bizi zorla çıkarmazlarsa gitmeyeceğiz, biz burda eş dost tanıdıklar arasındayız. Her birimizi ayrı ayrı kamplara dağıtacaklar, geleceğimiz belirsiz.
"1 Ocak'tan sonra bize ne yiyecek, ne elektrik, ne su, hiçbir şey vermeyeceklermiş. Gitmek istemiyoruz ama görünen o ki bizi mecbur bırakacaklar."
Kışı Burada Geçirmemize İzin Verseler Bari
Kamptan ayrılmak istemeyenlerden biri de, "Bu kışta kıyamette bizi yerimizden ediyorlar" diyen Halef Simko.
"Ne kimlik ne ikamet, hiçbir şeyimiz yok. Kuşlar misali bu kampa yavrularımız için sıcak birer yuva yaptık" ifadelerini kullanan Simko, "Bu kış kıyamette daha başka nereye yuva kurabiliriz ki?" diye sordu ve ekledi:
"Kışı burada geçirmemize izin verseler bari. Zaten zindan gibi bir hayat yaşıyoruz ama en azından bu zindana alışmıştık. Hükümetten tek ricamız, kışı bu kampta geçirmemize izin vermeleri, bir de mülteci kimliği versinler bize."
Görüştüğümüz bazı kişiler, kamptan birkaç kişinin, kendilerine önerilen diğer kampların durumunu gözleriyle görmek üzere bölgede bulunan AFAD kamplarına götürüldüklerini anlattılar.
HDP Diyarbakır Milletvekili Feleknas Uca, Başbakan Binali Yıldırım'ın yanıtlaması istemiyle verdiği soru önergesinde "AFAD Başkanı'nın Fidanlık Kampı'nı ziyaret ederek bu kampın kapatılacağını ve burada kalan Ezidilerin AFAD'a bağlı farklı kamplara gönderileceğini söylediği iddiaları doğru mudur? Bu iddialar doğru ise 1029 Ezidi'nin kaldığı kamp ne amaçla kapatılmak istenmektedir? Fidanlık Kampı'nın AFAD'a bağlanmasının gerekçesi nedir? Fidanlık Kampı'nda kalan Ezidilerin, AFAD'a bağlı hangi kamplara gönderilmesi planlanmaktadır? Midyat, Nusaybin, Kahramanmaraş, Antep ya da Malatya kamplarına gönderileceği iddiaları doğru mudur? Bu iddialar doğru ise Ezidiler için yeni bir kamp mı inşa edilecek, yoksa Ezidiler Suriyeli sığınmacılar ile aynı kampta mı kalacak?" gibi sorular yöneltmişti.
Diyarbakır AFAD İl Müdürü Şükrü Kikizade ise Uca'nın açıklamasıyla ilgili haberi okuduğunu, iddiaların muhatabının kendisi olmadığını söyledi.
Şükrü Kikizade, HDP milletvekili Uca'nın 'kampın AFAD'a bağlandığı' iddiası ile ilgili olarak ise "Böyle bir şey yok, öyle bir yetki devralmadım. Ben kampa insani bir ziyaret yaptım ve iddia edilen konuyla ilgili açıklamam olmadı. Sayın Başbakanımız, soru önergesine gereken cevabı verecektir. Kamp bizim değil, Yenişehir Belediyesi sınırında" dedi.