22 Şubat 2025 te gerçekleştirilen Ortadoğu’daki son gelişmeler Ve Kürt meselesi konulu konferans Avusturya'nın Başkenti Viyana'da yapıldı. HAK-PAR Genel başkanı Düzgün Kaplan’ın konuşmacı olduğu Konferans’ın açılışını Metin Can yaptı.
Genel başkan Yardımcısı Cihan Baykara’nın da katıldığı konferansa Kürdistan’ın diğer parçalarından Kürt örgütlerinin temsilcileri de katıldı.
HAK-PAR Genel başkanı Düzgün Kaplan ‘1.Dünya savaşının ardından Ortadoğu’da Kürtlerin aleyhine bir statüko oluşmuştu. Kürdistan parçalanarak sömürgeci devletler arasında paylaşılmıştı.100 yıldır Kürtler temel meşru haklarından mahrum olarak ağır bir baskı, asimilasyon ve soykırım politikalarına maruz bırakıldı.
Dünya savaşının külleri üzerinde Ortadoğu yeniden şekillendirildiğinde Kürt siyasetçilerin ezici çoğunluğu, diğer milletler gibi kendi milli menfaatleri için uğraşacaklarına, Osmanlıyı kurtarma veya ittihatçı /Kemalistlerin başarısı için çabaladılar.
Bu yanlışın cezasını Kürtler 100 yıldır çekiyor.’ dedi.
Düzgün Kaplan, Bugün de tarihi önemde günlerden geçildiğini, merkezinde Kürdistan’ın olduğu Ortadoğu’yu sarsan değişimlerin başladığını, Suriye Irak, İran ve Türkiye’nin de bu değişim dalgasından etkileneceğini, Kürtlerin bu süreci hiç olmazsa bu kez milli menfaatleri esas alarak değerlendirmeleri gerektiğini anlattı.
Suriye de gerçekleşen rejim değişikliği ve Kürtlerin durumu hakkında da görüşlerin paylaşan Düzgün Kaplan ‘Çok uluslu, çok dinli bir coğrafyada en gerçekçi çözümün Federasyon olduğunu düşünüyoruz. Suriye’de de Kürtler kendi toprakları üzerinde kendilerini yönetmelidir. Kürtler gecikmeden ulusal talepleri etrafında birleşmeli, bu amaçla seferber olmalıdır. Savrulmaların ilacı ulusal birliktir’ dedi.
Düzgün Kaplan sözlerini şöyle sürdürdü:
"Türkiye’de MHP lideri Bahçeli üzerinden başlayan süreç Kürt sorununun çözümünü hedeflememektedir. Bu konuda bir projeleri yok. Geleneksel Kürt karşıtı politikalara devam etmektedirler. Devlet sadece PKK nin silah bırakmasını ve tasfiyesini, başta Suriye’deki Kürtler olmak üzer tüm Kürtlerin yeniden devletle bütünleşmesini ve devletin politikalarına angaje olmasını hedeflemektedir.
Buna rağmen biz PKK’nin silah bırakmasını veya tasfiyesinin en başta Kürtlerin hayrına olacağını düşünüyoruz ve ekliyoruz. Kürt sorunu eşitlik temelinde adil bir çözüme kavuşturulmadan huzurda, barışta, iç birlikte olmayacaktır."
