KCK açıklamasında, tüm kamuoyunun Türk Devletiyle PKK ve Abdullah Öcalan arasında yıllardır görüşmeler gerçekleştirildiğine, PKK ve Abdullah Öcalan Türk devleti ve AKP’nin oyalama ve zaman kazanma politikalarına rağmen AKP\'ye adım attırmak için sabırlı davrandıklarına vurguda bulunuldu.
“İmralı’da Öcalan ile yapılan görüşmeler sonucu 28 Şubat’ta tarafların üzerinde mutabık kaldığı müzakere çerçeve belgesi ve yol haritasının Dolmabahçe Sarayı’nda kamuoyuna ve kamuoyunun bu mutabakatın yayınlanmasıyla rahatladığına,” dikkat çekilen açıklamada, ancak kısa bir süre sonra Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın “ben bu mutabakatı kabul etmiyorum; öyle sanıldığı gibi demokrasiyle ilgisi yoktur; Kürt sorunu da yoktur, muhatap da, taraf da yoktur; izleme heyeti de kabul edilemez” diyerek halkların umudunun ortasına bomba gibi düştüğü belirtildi.
Öcalan’a ağır tecrit uygulanmaktadır
“Kürt sorununun çözümü açısından hep makul yaklaşan, ateşkes ilan edilmesini isteyerek diyalog sürecini başlatan Öcalan’a 5 Nisan’dan beri ağır bir tecrit uygulanmaktadır” denilen açıklamada, \"Böylece Öcalan üzerinde rehine politikası izlendiği, Öcalan’ı kendi amaçları için araçsallaştırmak istediklerini ortaya koymuşlardır,” denilerek Öcalan’ın tecrit koşullarında bulunmasına dikkat çekildi.
Türk devleti ve AKP hükümetinin 30 Ekim 2014 tarihinde yapılan Milli Güvenlik Kurulu toplantısında aldıkları kararla PKK’ye savaş açtıklarına, 7 Haziran seçimi sonrası da bu savaşın imha saldırılarıyla pratikleştirildiğine vurguda bulunulan açıklamada, gerillanın bu saldırılara misilleme eylemleriyle karşılık verdiği belirtildi.
Çift taraflı ateşkes çağrıları değerli ve anlamlıdır
“Türkiye ve Kürdistan\'da yaşanan savaş ortamından birçok çevrenin kaygı duyduğuna, Türkiye\'deki demokrasi güçlerinden ve başta Avrupa Birliği ve Avrupa Parlamentosu’ndaki siyasi gruplardan olmak üzere birçok çevreden çift taraflı ateşkes ve müzakereye dönülmesi çağrıları yapıldığına,” dikkat çekilen açıklamada, “Bu çağrıların değerli ve anlamlı bulunduğu ve Kandil’in müzakerelerle kalıcı çözümü amaçlayan çift taraflı tahkim edilmiş bir ateşkese hazır olduğunu daha önce defalarca kez ortaya koyduğu,” vurgulandı.
Öcalan’a başmüzakereci rolü verilmeli
“PKK’nin Öcalan’ı baş müzakereci ilan ettiği,” hatırlatılan açıklamada, “Öcalan’ın özgür koşullarda müzakere yapabildiği, başta PKK olmak üzere tüm siyasi çevreler, sivil toplum örgütleri, aydın ve yazarlarla görüşebildiği, yani baş müzakereci rolünü oynayabileceği koşulların yaratılmasının gerektiğine,” vurguda bulunuldu.
Açıklamada, “Tüm dünyada sorun alanlarında görüldüğü gibi müzakerelerde gözlemci olacak ve iki tarafın tutumlarını izleyecek tarafsız heyetlere gerek bulunmaktadır. Zaten Avrupa’daki çağrılarda bu doğrultuda arabulucu olabilecekleri de belirtilmiştir,” sözlerine yer verildi.
Çift Taraflı tahkim edilmiş ateşkese hazırız
Açıklamanın sonunda, “Daha önce de vurgulandığı gibi 2013 Newroz’undan bu yana süren görüşme ve diyalog döneminde yapılan tutuklamalar ve son dönemde başta Belediye Başkanları olmak üzere tutuklanan yüzlerce, hatta binlere varan siyasi amaçlı tutuklananların da serbest bırakılması önemli olduğuna,” vurguda bulunularak, “PKK’nin bu temelde çift taraflı tahkim edilmiş bir ateşkese hazır olduğu bir daha vurgulandı.”