Kürt Dili Edebiyatı bölümünde görevli akademisyene, Kürtçe şiir okuttuğu için soruşturma açıldı.
Evrensel'den Şeyma Akcan'ın haberine göre söz konusu soruşturma Muş Alparslan Üniversitesi Kürt Dili ve Edebiyatı bölümünde başlatıldı.
Bölüm başkanlığının başlattığı soruşturmanın gerekçesi ise öğretim üyesinin dersinde okuttuğu kitapların “siyasi içeriğinin uygun bulunmaması” olarak açıklandı.
Bahsi geçen kitaplar ise üniversitenin kütüphanesinin listesinde olan, Kültür Bakanlığı onaylı yıllardır yayımlanan Avesta Yayınevinden çıkan Fatma Savcı’nın, Sor Yayınlarından çıkan Arjen Arî’nin ve Cegerxwîn’in Lîs Yayınlarından çıkan şiir kitapları. Bu kitaplar hakkında hiçbir yasak veya soruşturma kararı da bulunmuyor.
'Kürtçe Okunmadığı, Kürtçe Müzik Dinlenmediği Sürece Serbest'
Avesta Yayınevi'nden Abdullah Keskin, en son Diyarbakır Kitap Fuarı'nda Aram Yayınevi standında polislerin bandrollü kitaplara hukuksuzca el koyduğunu hatırlatıp “Bu kararların Kürtçenin görünür olmasıyla ilgili olduğunu düşünüyorum" dedi.
1991’de Kürtçe konuşulmasını yasaklayan yasa kaldırıldığından beri Kürtçe yayınlara karşı ikircikli bir tavır olduğunu ifade eden Keskin şöyle devam etti: "Kürtçe okunmadığı, Kürtçe müzik dinlenmediği sürece serbesttir(!). Bu serbestiden biraz yararlanıp görünür olunca müdahale ediyorlar.
‘Kamusal Alanda İstemiyorlar’
Bahsi geçen kitapların hepsi edebi ve okul kütüphanelerinde olan, yıllardır basılan kitaplar. Bandrollü ve yasal kitapların, ders kitabı veya yardımcı ders kitabı olarak okutulmasının hiçbir sakıncası yok, böyle binlerce kitap var. Bunu Kürtçenin kamusal alana çıkmasını istemiyorlarmış gibi bir sebebe bağlıyorum. Bu yasaklamalar da onunla ilgili çünkü bizim bildiğimiz yollardan yapılmıyor. Örneğin bir etkinlikte bir ilgi ve kalabalık olunca polis, rastgele gözüne çarpan kitapları ve hakkında hiçbir soruşuma dahi açılmamış kitapları mahkemeye götürüp yasaklama kararı çıkartıyor. Yargılama olmuyor. Türkiye’de olağanüstü hal şartlarında bile böyle bir keyfilikle karşılaşmıyorduk. Bu devletin Kürt dili ve kültürüne yaklaşımıyla ilgili siyasi bir sorundur, hukuki hiçbir tarafı yok.”
'Topluma Yansıyan Dirençten Rahatsız Olunuyor’
Sor Yayınlarından Rojhat Turgut ise soruşturma açılmasının gerekçesi yapılan eserler olan Cegerxwîn, Arjen Arî ve Fatma Savcı’nın tarihsel seyirde modern Kürtçe şiirin üç önemli halkası olduğunu ifade etti.
"Bu şairlere herhangi bir gerekçeyle, üstelik Kürt Dili ve Edebiyatı eğitimi veren bir kürsüde fiili yasak getirilmesi, bu şairlerin şiirleri gerekçe gösterilerek bir öğretim görevlisinin kovuşturmaya uğraması, derslerinin elinden alınması ne Arjen Arî’nin yayıncısı olarak bizim ne de Kürt halkının kabul edebileceği bir cürüm” diyen Turgut şunları söyledi: "Bu şairleri, onların düşünce dünyasını, şiir karakterlerini ve bunlar üzerinden aslında Kürtçe edebiyatın duygu ve düşünce dünyasını kriminalize etmeye dönük bir girişim olarak görüyoruz bunu. Seçilen isimler bu anlamıyla tesadüfi değil, tam da bu şairlerin şiirlerinde görünen ve buradan topluma yansıyan dirençten rahatsız olunuyor. Arjen Arî’nin şiirleri ya da kitabı üzerinde herhangi bir yasak yokken, memleketteki bütün kitapçılara ve kütüphanelere girebiliyorken bu keyfi hukuksuzluğu kabul etmek mümkün değil.”