Kerkük’ün atanmış valisi Rakan Cuburi’nin yönetimde olması durumu daha vahim hale getiriyor. Askeri sorunlarının yanı sıra Kürt çiftçilere ait tarım alanları kundaklanmaya başlandı, kendilerine ait tapu ve senetlere zorla el konularak, Araplara veriliyor. Yasadışı bir şekilde imzalattıkları belgelerle Kürtlere ait taşınmaz mallara Araplar yerleştiriliyor.
Kerkük’te Feyliq Mahallesi’nde mayıs ayında düzenlenen operasyon / Fotoğraf: 61. Özel Tugay Basın Ofisi
Irak’ta 140'ıncı madde kapsamındaki “tartışmalı bölgeler"de bu yılın mayıs sonuna kadar güvenlik güçleri ve sivillere yönelik yaklaşık 270 silahlı ve bombalı saldırı düzenlendi.
Merkezi Irak hükümet ile Irak Kürdistan Bölgesi (IKB) arasındaki "tartışmalı bölgeler"de özellikle Erbil yönetiminin 2017 yılındaki “bağımsızlık referandumu” sonrası bölgede ciddi güvenlik boşluğu oluştu.
Taraflar arasında yaşanan krizden sonra yapılan görüşmelerde Kerkük başta olmak üzere "tartışmaları bölgeler"de soruna çözüm için Irak Anayasası'na göre 2007 yılında hayata geçirilmesi gereken 140'ıncı maddenin önündeki engellerin kaldırılmasında mutabık kalındı.
Ancak geçen süre içinde ise herhangi bir çözüm sağlanmazken mevcut sorun daha çok derinleşti.
140'ıncı madde nedir?
Devrik lider Saddam Hüseyin döneminde bölgelerin demografik yapısı değiştirilerek, Kürtlerin ve Türkmenlerin yerlerine Arapların yerleştirildiği "tartışmalı bölgeler"de statüsünün belirlenmesiyle ilgili yol haritası 2005 yılı Anayasası’nda ülkedeki tüm tarafların katılımıyla çizildi.
140'ıncı maddeye göre, söz konusu bölgelerde 2007 sonuna kadar önce nüfus sayımı, ardından referandum yapılması kararlaştırılmasına rağmen dönemin Irak Başbakanı Nuri Maliki'nin yürüttüğü mezhepçi politikaların yanı sıra Kürt, Arap ve Türkmenler arasında yaşanan dönemsel krizler nedeniyle bir türlü hayata geçirilemedi.
Bağdat ile Erbil yönetiminin mevcut resmi sınırları arasında kalan Kerkük’ün tamamı, Diyala'nın Hanekin ilçesi ve Celawla, Sadiye, Karatepe kasabaları, Selahaddin'e bağlı Tuzhurmatu ilçesi, Mahmur, Şengal, Hamdaniye, Telkeyf, Zummar, Sinune, Guwer, Rabia ve Başik (Başika) tartışmalı bölgeler arasında yer alıyor.
Söz konusu bölgelerin büyük bölümü Peşmerge'nin kontrolündeyken, 2017 yılı referandumu sonrası büyük kısmı Irak ve Tahran destekli Haşdi Şabi güçlerinin kontrolüne geçti.
Tartışmalı bölgelerde Kürt, Türkmen, Arap, Hristiyan, Ezidi, Şebek ve Kakayi Kürtleri yaşıyor.
270 silahlı ve bombalı saldırı
Dönemin Başbakanı Haydar Abadi, 2014 yılında Irak topraklarının büyük kısmını işgal eden IŞİD’e karşı zafer ilanı 10 Temmuz 2017 yılında yapmasına rağmen örgütün özellikle tartışmalı bölgelerdeki varlığını aralıklarla sürdürdü.
Bölgede örgütün uyuyan hücelerinde kalan IŞİD mensupları son aylarda güvenlik güçleri ve sivillere yönelik en az 270 silahlı ve bombalı saldırı düzenlerken, onlarca adam kaçırma vakaları da görüldü.
Bu bölgelerde yaşanan olayların bazıları şöyle:
30 Ocak akşamı Kerküklü Casım Muhammed Zorab adlı siyaset bilimleri 3. Sınıf öğrenci Hanekin’e bağlı Karatepe nahiyesi yakınında Wehimi kontrol noktasında silahlı kişileler tarafından kaçırıldı.
Casım’ın ölüm haberi, 25 Mayıs’ta IŞİD mensupları tarafından çekilen videonun ailesine gönderilmesiyle ortaya çıktı.
Casım ile birlikte kaçırılan 7 sivilden bazıları fidye ile serbest bırakılırken, bazılarının akibeti bilinmiyor.
Casım’ın kuzeni Haydar Bacelan, “Kuzenimin katlediliş haberini aldığımız görüntüleri ilgili taraflarla görüştük ve inceleniyor. Casım’ın cesedinin nerede olduğunu halen bulmaya çalışıyoruz” dedi.
Kürdistan Yurtseverler Birliği (KYB) Celewla Komite Sorumlusu Halil Hudeda ise Casım’ın ölüm haberini ailesine bayramın ikinci günü iletildiğini söyleyerek, durumun ciddi olduğunu, IŞİD’in bölgede hareketliliğini arttığını, bölgeye ve gençlere tehditinin sürdüğünü dile getirdi.
Diyala’da 26 Mayıs’ta 2 çiftçi kardeş tarlalarında çalıştığı sırada kaçırıldı. Bölgedeki güvenlik 2 kardeşin IŞİD mensupları tarafından kaçırıldığını açıkladı.
150 hanelik Araplara ait Telineqer köyü Diyala’nın en büyük köyü olarak biliniyor.
4 Mayıs’ta Kerkük’ün farklı bölgelerinde yapılan saldırılarda en az 5 güvenlik görevlisi öldü, bazıları da yaralandı.
Ertesi günü ise bölgede geniş çaplı operasyonlar düzenlenirken, Elbuhemdan Aşiret reisi ve aynı zamanda Haşdi Şabi 2. Birlik Sorumlusu Meysen Hemdani, Kerkük’ün batısındaki halka ve aşiretlere IŞİD’e karşı silahlanmaları çağrısında bulundu.
Hawice’de de gerçekleşen saldırıda 2, Dakuk’ta da 3 asker örgüt mensuplarının saldırısı sonucu hayatını kaybetti.
Hanekin’de ise 16 Mayıs’ta Ali Ferman eşi ve 3 yaşındaki kızıyla silahlı bir grup tarafından silahlı saldırıya uğradı. Saldırıda 3 yaşındaki kız çocuğu kurtulurken, Ferman ve eşi yaşamını yitirdi.
Ailenin yakınları ve polis güçleri saldırının IŞİD mensupları tarafından gerçekleştiğini açıkladı.
2 ila 3 Mayıs tarihleri arasında Kerkük, Diyala ve Selahaddin de silahlı saldırı ve yere döşenen bombaların patlaması sonucu 15 güvenlik görevlisi ile sivil hayatını kaybetti, onlarca kişi yaralandı.
Diyala’nın Ebare Nahiye Müdürü Şakır Temimi, IŞİD’in bölgede saldırılarını artırdığını söyledi.
Kerkük’te Behçet Enwer adlı 5 çocuk babası polis 24 Mayıs’ta aracında başı kesilmiş bir şekilde bulundu.
Olaydan 2 gün sonra yakalanan 5 zanlı emniyete verdikleri ifadede, Behçet Enwer’i tanıdıklarını ve üzerinde yaklaşık 130 bin dolar olduğunu, bu parayı almak için onu öldürdüklerini itiraf ettiler.
Kerkük’e 44 kilometre uzaklığındaki Dakuk’un Çewirke köyünde 25 Mayıs’ta 23 yaşındaki Dilan Mofeq ve 21 yaşındaki İsa Taha adlı elektrikçi 2 genç de kaçırıldı.
Aynı bölgede bir ay içinde 4 kişi daha kaçırılırken, bunlarda biri 60 bin dolar fidye karşılığında serbest bırakıldı.
2 Haziran’da ise Şengal’in Sinune ilçesinde 25, 24 ve 20 yaşlarında 3 kardeş kendilerine ait dükkanda kaçırıldılar. Baba Said Seydo, kimseyle sorun yaşamadıklarını ve emniyetin olayı soruştuduğunu söyledi.
Kakeyilere ait köyler hedefte
Mayısın ortasında Hanekin’de Kakayilere ait köye yapılan saldırıda 2 köylü öldürüldü, köylülere ait 3 traktör ve ekili tarla da ateşe verildi
Hurşit Kakeyi, ailesiyle 4 yıl önce saldırılardan dolayı Dakuk’tan Hanekin’e yerleştiklerini belirterek, “Ancak burada da rahatımız yok. Sürekli saldıra maruz kalıyor. Çiftçiler ara öğün için dinlendikleri sırada IŞİD’liler bir anda çıktı ve ateş etmeye başladılar” diye konuştu.
IŞİD’liler özellikle Kakeyilere ait Zenger köyünü 2014 yılından beri aralıklarla hedef alırken, köylüler bu süre zarfında Peşmerge’nin desteğiyle kendilerini koruyordu.
Ezidiler gibi soykırımla karşı karşıya kalmaktan korkan Kakeyiler, 3 yıl içinde Hanekin’e bağlı 12 köyü boşaltmak zorunda kaldı.
Resmi olmayan rakamlara göre 100 bin Kakeyi, Kerkük başta olmak üzere IKB’nin farklı bölgelerinde yaşamın sürdürüyor.
Geniş kapsamlı operasoyonlar sonuç verdi
Dakuk’ta 5 Kakeyi köyünün boşaltılması sonrasında ise 7 Haziran’da Irak 45. Tabur, Dakuk’taki Kakeyilere ait köyde, federal polis ilçe merkezinde konuşlandı.
Irak’ın yeni seçilen Başbakanı Mustafa Kazimi de geçen hafta Selahaddin, Kerkük ve Dakuk sınırında 17 köyün temizlenmesi operasyonunu yerinde incelemek için bölgeye gitti.
2014 ila 2017 yılları arasında 787 bin iç göçmenin yüzde 10’u Şebek, Kakeyi, Türkmen ve Hristiyanlar’dan oluşuyor.
Bu göçmenlerin çoğunluğu ise Ninova’da bulunan kamplarda yaşamlarını sürdürüyor.
Haşdi Şabi yetkililerinden Ebu Ali Besiri, 4 bölge de başlatılan geniş kapsamlı operasyonlara aktif olarak yer aldıklarını açıkladı.
Örgüt mensuplarının bazı saldırıları geri püskürtülse de can kayıplarının önüne geçilemiyor.
Kerkük’ün Feyleq Mahallesi’ne yapılan baskında terör suçlamasıyla aranan 4 şüpheli yakalandı.
61. Tugayın yaptığı açıklamada, nisan ayında düzenledikleri operasyonda terör suçlamasıyla hakkında arama emri çıkartılan 30 kişinin yakalandığı belirtildi.
Ayrıca 2 Mayıs’ta Selahaddin’de 6 Haşdi Şabi mensubu düzelenen saldırılarda öldü.
20 bin aşiret üyesi silahlandı
Saldırıların bölgede yoğunlaşmasıyla Hawice’deki farklı aşiretlerden 20 bin kişi silahlanarak bölgede IŞİD’e karşı 80 köyde düzenlenen operasyonlara katıldı.
Irak İçişleri Bakanı Osman Xanimi de 23 Mayıs’ta federal polisten oluşan 2 Alayı Kerkük aktarma kararını onaylandığını duyurdu. Bu kararla birlikte şimdiye kadar 4 polis alayı bölgeye aktarıldı.
Independent Türkçe’ye konuşan Kerkük Valiliği Halkla İlişkiler Sorumlusu Diler Şiwani, son operasyonlarla birlikte bölgede vakaların düştüğünü belirtti:
Yaşanan olayların bir kısmı IŞİD mensuplarının bir kısmı ise toplumsal ve adli suçlardan kaynaklı. Behçet Enwer adlı polisin öldürülmesinde ortaya çıktığı gibi gasp suçları olabiliyor. Mevcut durumda durumun normale doğru gittiğini söyleyebiliriz.
Kerkük Kriz Enformasyonu ise, güvenlik güçleri aracılığıyla kentteki küçük ve büyük çaplı mekânları gerek şiddet gerekse Kovid-19 nedeniyle akşam erken saatte kepenkleri kapattırıyor.
Diler Şiwani, “Özellikle Kovid-19 nedeniyle saat 18.00 ila 06.00 arasında esnaflar dükkanları açabiliyor. Karar kriz merkezinin koordinatörlüğünde sağlık ve güvenlik güçlerinin ise denetiminde hayata geçiliyor” diye konuştu.
Arap tutuklular Bağdat’ta teslim edildikten sonra saldırılar arttı mı?
Geçen yıl Kerkük’te yapılan gösterilerde bin Arap tutuklunun Kürdistan Bölgesi’nde olduğu ve bunların Bağdat’a teslim edilmesi talep edilmişti.
Beraberinde Erbil yönetimi de Kerküklü Arap tutukluların ellerinde olmadığını açıklamıştı.
Süleymaniye Terörle Mücadele Birimi tarafından ise geçen yıl ilk aşamada 90, şubatta 12 ve bu yılın 11 nisan ayında 24 Kerküklü Arap tutuklu kentte gönderilirken, bu tutuklulardan bazıları bir süre sonra serbest bırakılmıştı.
20 Mayıs’ta ise bu sürecin devamı olarak, KYB’nin Bağdat yönetimi ile yaptığı anlaşma çerçevesinde Süleymaniye’de “terör” suçundan tutuklu 170 kişi Bağdat’a teslim edildi.
Saldırıların özellikle bu süreçten sonra meydana gelmesi dikkat çekerken, Diler Şiwani, söz konusu suçluların Bağdat’ta teslim edildiklerini, yargı sürecinin sürdüğünü ve suçluların serbest bırakılmadığını kaydetti.
Kerkük Valisi Danışmanı Ali Hemdani ise, bölgeye aktarılan 2 Alay’ın kırsal kesimlerde özellikle operasyonlar gerçekleştirerek, Dubiz ve Havice sınırına konuşlanarak IŞİD’den koruduklarını söyledi.
Irak Parlamentosu Güvenlik Komisyonu Üyesi Nazım Herki, “Yaptığımız toplantılarda Kürdistan Bölgesi hükümetinden IŞİD’le mücadelede Kerkük ve diğer tartışmalı bölgelerde Peşmerge ile işbirliği yapılması talep edildi” dedi.
Bölgedeki saldırılardan dolayı Celewle’den bin 100 aile evlerini boşaltırken, 150 asker de bu bölgeye sevk edildi.
Ekim alanları kundaklandı
Hanekin Polis Müdürü Diyar Şewket, “Bölgedeki güvenlik güvenlik önlemlerini artırmakla düzelmiyor. Kesin çözüm için Irak ve Irak Kürdistan Bölgesi hükümetlerinin işbirliği yapması gerekiyor” diye konuştu.
Sadece Kerkük’te bu süre zarfında 35 kundaklamada 2 bin dönümden fazla ekili alan yakıldı.
Ninova’da en az 65 ekili alan, Selahaddin’de de 68 ekili toprak ateşe verildi.
Kerkük Sivil Savunma Müdürlüğü verilerine göre ise geçen yıl, 55 bin dönüm arazi, bu yılın başından itibaren 10 bin 242 dönüm arazi ateşe verildi.
Irak Tarım Bakanlığı, söz konusu olayların IŞİD mensuplarının yanı sıra çiftçilerin ve halkın sigara izmaritlerini yere atması gibi sorumsuz davranışlarından kaynakladığını duyurdu.
2 Haziran’da Kerkük ve çevresinde düzenlenen operasyonlar biri bomba yüklü araç ve 30 patlayıcı ele geçirilirken, 7 Haziran da gerçekleşen operasyon kapsamında 10 Mart’ta kaçırılan 3 kişi kurtarıldı.
"50 bin Arap aile Kerkük’e yerleştirildi"
Irak Parlamentosu önceki dönem Kürt parlamenter Neda Mergesori, Irak Anayasası’nın 2005 yılı 140'ncı maddesi olan “tartışmalı bölgeler”in daha önce uygulanması gerektiğine işaret ederek, “Bölgede sorunlar her geçen gün daha çok kötüye gitti. Araplar dışında özellikle Kürtler ve diğer bileşenler için durum daha çok kötüye gitti. 16 Ekim 2017 olaylarının ardından durum daha çok kötüye gidiyor” ifadelerini kullandı.
Anayasa hukukunda doktora yapan Neda Mergesori, sözlerine şunları ekledi:
Kerkük’ün atanmış valisi Rakan Cuburi’nin yönetimde olması durumu daha vahim hale getiriyor. Askeri sorunlarının yanı sıra Kürt çiftçilere ait tarım alanları kundaklanmaya başlandı, kendilerine ait tapu ve senetlere zorla el konularak, Araplara veriliyor. Yasadışı bir şekilde imzalattıkları belgelerle Kürtlere ait taşınmaz mallara Araplar yerleştiriliyor. Elimizdeki verilere göre 50 bin Arap aile Kerkük’e yerleştirildi.
Mergesori, "Bununla birlikte IŞİD mensuplarının yakınları da özellikle kentte yerleştirildi. Açık bir şekilde bölgenin Araplaştırılarak demografinin değiştirilmesi süreci başlamıştır. Ayrıca Irak’ın orta kesiminde Kerkük ve diğer bölgelere atamalar yapılıyor. Bu atamalar her geçen gün artıyor" dedi.
Söz konusu bölgelerdeki güvenlik boşluğuna dair ise Mergesori, “Bu bölgelere Irak askeri tek başına başa çıkamaz. IŞİD mensupları Kürt aileler başta olmak üzere bölge halkını katlediyor. Saldırılarla aileler evlerini boşaltmak zorunda bırakılıyor. Bağdat hükümetinin, IKB ile ciddi bir şekilde işbirliği yaparak sorunları çözmesi gerekiyor” diye konuştu.
"Kerkük’te sivilleri, Kürtleri hedef alan silahlı grupların cezalandırılması ve demografinin değiştirme çabası konusunda da en fazla görev Irak hükümetine düşüyor" diyen Mergesori, sözlerini şöyle sürdürdü:
Peşmerge’nin bu bölgelere geri dönmesiyle de sorunlar çözülecektir. Dönemin Başbakanı Abadi anayasaya tamamiyle aykırı davranarak, çok sayıda Kürt’ün öldürülmesi ve göç etmesine neden oldu. Gelinen aşamada Abadi’nin yaptığı hatanın düzeltilmesi gerekiyor bu görevde Irak hükümetinin sorumluluğundadır. 140. Maddenin de mutlaka hayata geçirilerek, bölge halkının artık huzura kavuşmasını sağlamak gerekiyor.
Rakan Cuburi: Görevimi sürdüreceğim!
16 Ekim 2017 “Kürdistan’ın bağımsızlık referandumu” sonrası görevden alınan Necmeddin Kerim’in yerine Bağdat tarafından Kerkük Valiliği’ne Rakan Cuburi vekil olarak atandı.
Geçen günlerde Arap Birliği ile Türkmen partileri, Cuburi’yi görevini ihmal ve yolsuzlukla suçlayarak, görevinden alınmasını talep etti.
Tüm tepkilere rağmen ise Kerkük’ün atanmış Valisi Cuburi, 4 Haziran’da yaptığı açıklamada gelecek dönem de görevini sürdüreceğini belirterek, Cumhurbaşkanı Berhem Salih’in kenti ve yetkililerini desteklediğini söyledi.
Cuburi, sadece Kerkük’te değil, Irak’ın birkaç kentinde de valilerin değiştirilmesi için siyasi müdahalenin olduğunu dillendirerek, “Her kentin plan ve programı var ve 3-6 ay arasında yetkililerin değiştirilmesini talep edemeyiz” diyerek, tepkileri dikkate almadığını dile getirdi.©