Kürdistan Güvenlik Konseyi, Türk savaş uçaklarının düzenlediği saldırıda hayatını kaybeden KCK Genel Başkanlık Konseyi üyesi Diyar Garib’in ölümüyle ilgili PKK medyasının yaptığı suçlamaları reddetti.
PKK medyasının KCK yöneticisi Diyar Garib’in öldürülmesiyle ilgili yaptığı suçlamaları yazılı açıklamayla reddeden Güvenlik Konseyi, “PKK’nin Kürdistan Bölgesi sınırlarındaki bazı bölgelerde şimdiki gibi varlık göstermesi, savaş ve istikrarsızlığın Bölge’ye taşınmasının başlıca sebebidir. Yıllardır da Kürdistan Bölgesi’ndeki 800’den fazla köy ve yerleşim biriminin yeniden inşasına engel olmaktadırlar” ifadelerine yer verdi.
İçerdeki bazı medya organlarının da bu tür haberleri siyasi amaçlarla uydurduğuna vurgu yapılan açıklamada şunlar belirtildi:
“Son birkaç gün içinde PKK’ye yakın medya tarafından, yöneticilerinin öldürülmesinde parmağı olduğuyla ilgili Kürdistan Bölgesi güvenlik güçlerine yönelik asılsız suçlamalarda bulunulmaktadır. Maalesef içerdeki bazı medya organları da siyasi rant sağlamak amacıyla bu asılsız iddiaya prim vermiştir.
Kürdistan Güvenlik Konseyi olarak bu iddiayı reddediyoruz. Bu haberi uyduran medya, PKK’nin Kürdistan Bölgesi sınırlarındaki bazı bölgelerde şimdiki gibi varlık göstermesinin, savaş ve istikrarsızlığın Bölge’ye taşınmasının başlıca sebebi olduğu gerçeğini saklayamaz. Yıllardır da Kürdistan Bölgesi’ndeki 800’den fazla köy ve yerleşim biriminin yeniden inşasına engel olmaktadırlar. Maalesef son dönemde de PKK mensupları köy ve yerleşim birimlerine girmesi, sivil vatandaşlarımızın, PKK ile Türkiye arasında yaşayanan çatışmalara kurban gitmesine neden olmaktadır.
Buradan bir kez daha vurguluyoruz ki vatandaşların güvenliğinden sorumlu olan Bölge’nin idari sistemi, PKK’nin bu siyasetine karşıdır, sorunlarını kendi gerçek alanlarına taşımaları gerektiğini söylüyoruz. Şu gerçeği de belirtmek isteriz ki özgür bir Kürdistan’ın özgürleştirilmeye ihtiyacı yoktur.
Bütün taraflar Bölgenin egemenliğine ve resmi kurumlarına saygı duymalı, Bölge vatandaşlarının çıkarlarını gözetmelidir. Bölgedeki bütün güçlerin de barış ve diyaloğu tercih etmesini ve kan dökmeye son vermesini umuyoruz.”