İçişleri Bakanlığı\'na yaptığı resmi başvurusu karşısında \"alındı\" belgesi verilmeyen Kürdistan Özgürlük Partisi (PAK) örgütlenme çalışmalarına başladı. Partinin Genel Başkanı Mustafa Özçelik, PAK\'ın ayrılıkçı bir parti olmadığını belirterek, bu yöndeki haberlerin partilerinin kuruluşunu engellemek ya da zorlaştırmak amacıyla yayıldığını söyledi.
19 Ekim\'de Diyarbakır\'da ilan edilen ve 17 Kasım\'da yöneticileri tarafından İçişleri Bakanlığı\'na resmi başvuru yapılan ancak başvuru karşılığında \"alındı\" belgesi verilmeyen PAK, örgütlenme çalışmalarına başladı. Resmi merkezi Ankara\'da olacak partinin asıl faaliyetlerini yürüten bir binasının da Diyarbakır\'da olacağı belirtildi. PAK\'ın birçok il ve ilçede de il örgütlerini oluşturma çalışmalarını hızlandırdığı kaydedildi. Konuya ilişkin açıklamalarda bulunan PAK Genel Başkanı Mustafa Özçelik, yaptıkları başvuru karşılığında \"alındı\" belgesi vermemesi nedeniyle İçişleri Bakanlığı hakkında Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı\'na suç duyurusunda bulunduklarını belirterek, bu konu ile ilgili yasal prosedürün devam ettiğini ifade etti.
\"KURULUŞUMUZUN ÖNÜNDE ENGEL YOK\"
PAK\'ın meşru bir parti olarak varlığını şu anda sürdürdüğüne dikkat çeken Özçelik, \"Partiler kanununa göre, partilerin kuruşu için izne gerek yoktur ve parti başvurusu yapıldığı andan itibaren tüzel kişilik kazanır. Bu nedenle de yasal olarak kuruluşumuzun önünde herhangi bir engel yok. \'Alındı\' belgesi yasal bir formalitedir. Bu nedenle PAK, yasal bir parti olarak, faaliyetlerini sürdürmektedir. Bu nedenle de şu anda teşkilatlanma çalışmalarımızı yapıyoruz. Parti meclisi ve parti merkez karar kurulu gibi kurulların oluşturulması yönünde de çalışmalarımız sürüyor. Ankara\'da bir genel merkez binamız hazırlanıyor. Diyarbakır\'da yine genel merkez gibi kullanacağımız bir çalıma ofisimiz hazırlanıyor. Diyarbakır ve Van\'da il başkanlıklarımız hazırlanıyor. İstanbul, Mardin, Şırnak Siirt, Hakkari, Urfa ve diğer illerde de örgütlenme çalışmalarımızı yoğunlaştırdık\" dedi.
Partiler kanununa göre partilerin genel merkezinin Ankara\'da olması gerektiğine de vurgu yapan Özçelik, \"Ancak bizim ana çalışma merkezimiz Diyarbakır olacağı için iki tane genel merkezimiz olacak\" diye konuştu.
\"PARTİMİZİN KURULUŞU ENGELLENMEK İSTENDİ\"
Parti başvurularını yapmadan iki gün önce basın yayın organlarında \"Ayrılıkçı parti kuruluyor\" gibi haberlerin yayıldığını anımsatan Özçelik, şunları kaydetti:
\"Bu haber hem partimizin kuruluşunun engellenmesi ya da zorlaştırılması hem de hükümet üzerinde bir baskı unsuru oluşturma amaçlı bir girişim gibi gözüktü. Sonuçta da öyle oldu. AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Ali Şahin vermiş olduğu bir demeçte \'Böyle bir parti kurulamaz, kurulsa da kapatılır\' gibi yanlış bir yaklaşıma yöneldi. Hem düşünce özgürlüğüne ters bir yaklaşımdı bu hem de kapatılma davalarına maruz kalmış bir partinin genel başkan yardımcılığını yapan Şahin\'in, kendisini Cumhuriyet Başsavcısı ve Anayasa Mahkemesi\'nin yerine koyan bir yaklaşımdı.\"
\"SORUN YAŞAYACAĞIMIZI DÜŞÜNMÜYORUZ\"
\"Kürdistan\" sözcüğü ile ilgili kendilerinden önce de başvuru yapan bir partinin olduğunu ve geç de olsa \"alındı\" belgesini aldığını hatırlatan Özçelik, \"Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı\'nın da burada aynı sözcükle kurulan bir dernekle ilgili yasal prosedür dahilindedir diye bir kararı var. Bu anlamda ismimizden dolayı bir sorun yaşayacağımızı düşünmüyoruz\" şeklinde konuştu.
\"TÜRKİYE\'NİN KAFASI ÇOK KARIŞIK\"
PAK\'ın İçişleri Bakanlığı\'na başvurusunun Türkiye\'deki bir gerçeği daha göz önüne çıkardığına da işaret eden Özçelik, sözlerini şöyle sürdürdü:
\"Türkiye\'nin kafası çok karışık. Başbakan sayın Ahmet Davutoğlu Hewler\'de (Erbil) Kürdistan Bayrağı önünde saygı duruşunda duruyor ama burada bayraklar toplanıyor. Kürdistan Federe Devleti\'nin resmi konuğu olarak oraya gidiyor sayın Davutoğlu ama burada da Kürdistan Özgürlük Partisi\'nin kuruluşu konusunda böyle sorunlar yaşanıyor. Devletteki bu kafa karışıklığının birçok nedeni var. Ama bizim bu adımımızla gerek kafa karışıklığının biraz daha giderilmesi gerek Türkiye\'de düşünce ve örgütlenme özgürlüğün geliştirilmesi gerekse de Kürdistan eksenli siyasetin daha meşru zeminlerde gelişmesi anlamında da önemli bir adım olacağını düşünüyoruz.\"