Kadınlara yönelik şiddet soyut bir şiddet değil, erkek şiddetidir, kaynağı da erkek egemen sistemidir, en örgütlü erkek egemen sistemi devlettir.
Kadınlar üzerindeki cinsi, ekonomik ve toplumsal baskılar son hızıyla sürüyor.
Erkekler ile aynı işi yapmalarına rağmen kadınlar daha az ücret alıyorlar.
İşyerlerinde uygulanan mobingin hedefinde kadınlar bulunuyor.
Aile içinde taciz ve şiddete uğruyorlar, çocuk yaşta evlendiriliyorlar, töre kurbanı oluyorlar.
“Kadının karnında sıpayı, sırtında sopayı eksik etmeyeceksin”, “kadının saçı uzun aklı kısadır” vb. söylemler toplumda kadına verilen önemi gösteriyor.
Dini, gelenek ve görenekleri ileri sürerek kadınları toplumsal yaşamdan kopartıp eve hapsetmek isteyen zihniyet halen daha varlığı sürdürüyor.
Taciz ve tecavüze uğrayan, değişik bahaneler ile katledilen kadınların sayısı her geçen gün artıyor.
Savaşın, göç yollarının, zorla göç ettirme politikasının mağdurlarının başında kadınlar geliyor.
Kürd kadını hemcinslerinden farklı olarak amansız bir ulusal baskı altında tutuluyor, haksız ve kirli savaşın ağır yükünü çekiyor.
Tüm bu ve benzeri zorluklara rağmen toplumsal yaşamda görünür olmak isteyen ve bu amaçla mücadele eden, hak ve eşitlik talebinde bulunan kadınlar güvenlik güçlerinin saldırılarıyla yüz yüze geliyorlar, tutuklanıyorlar, hapse atılıyorlar.
Kadınlara yönelik şiddet soyut bir şiddet değil, erkek şiddetidir, kaynağı da erkek egemen sistemidir, en örgütlü erkek egemen sistemi devlettir.
25 Kasım Uluslararası Kadına Yönelik Şiddet İle Mücadele Günü nedeniyle, kadınlara, kendilerine yönelik şiddetin soyut bir şiddet değil, erkek şiddeti olduğu, kaynağının erkek egemen anlayışı ve en örgütlü erkek egemen sisteminin de devlet olduğu gerçeğini hatırlatan PSK, Kürd kadınlarının kendi örgütleri kanalıyla, ulusal baskı ve her türlü eşitsizliğe karşı mücadelelerine olan desteğini bir kez daha yineler.
25 Kasım 2021
PSK-Kürdistan Sosyalist Partisi
Basın Bürosu