AK Parti'nin 15 yıllık iktidarı sürecinde, üniversite mezunu, bireyselleşmiş, sorgulayan, iyi bir gelir seviyesine sahip, dış dünya ile entegre bir seçmen kitlesi oluşturduğunu dile getiren Selvi, AK Parti'nin geleneksel politikalarla, seçmeninin yüzde 15’ini oluşturan ‘Beyaz Ak Partili’leri ikna etmekte zorlandığına dikkati çekti.
Bir kaç puanlık sapma ile birlikte de olsa, 1 Kasım seçimleri ile oluşan dengenin devam ettiğini dile getiren Selvi, kararsızların oranı dağıtıldığında AK Parti'nin yüzde 49-50 oranına ulaştığını, en kararlı seçmen kitlesine sahip CHP'nin yüzde 25-26 oy oranını koruduğunu, HDP'nin barajın altı-üstü konumunu koruduğunu, MHP'nin ise, henüz Meral Akşener etkisi ölçülemese de, milliyetçi dalganın yükselişi ve iktidara uyumlu politikaların etkisiyle, barajın birkaç puan üstünde görüldüğünü dile getirdi
AK Parti oylarının yüzde 40’ın altına düştüğünü iddia eden yazılara, hatta konuştuğu bazı AK Partililerdeki moral bozukluğuna rağmen, anketlerin aynı şeyi göstermediğini ileri süren Selvi, Cumhurbaşkanlığı seçiminde muhalefetin, Erdoğan’dan daha parlak bir aday çıkaramayacağını, bu nedenle Cumhurbaşkanlığı seçiminin ‘Erdoğan’a evet mi, hayır mı’ seçimine dönüşeceğini ileri sürüyor ve ekliyor:
"Partiler aday çıkarırsa ne olur? “O zaman Erdoğan ilk turda seçilir.” Öyle görülüyor ki, Cumhurbaşkanlığı seçimi bir Erdoğan referandumuna dönüşecek."
Abdulkadir Selvi’nin yazısı