Af Örgütü'nden otoriterleşme ve ırkçılık uyarısı

Uluslararası Af Örgütü, yıllık raporunda dünyada otoriterliğin ve ırksal ayrımcılığın hız kazandığına işaret ederken Türkiye'de de ötekileştirici politikalarla artan hak ihlallerine dikkat çekti.

24.04.2024, Çar - 16:16

Af Örgütü'nden otoriterleşme ve ırkçılık uyarısı
Haberi Paylaş

Uluslararası Af Örgütü (Amnesty International) "Dünyada İnsan Haklarının Durumu"na ilişkin 2023/24 raporunu bugün yayınladı. Raporun Türkiye bölümünde, cezasızlıktan barışçıl toplanma ve örgütlenme özgürlüğüne, hak ihlallerine pek çok alanda insan hakkı ihlali ele alındı.

"Türkiye'de insan hakları savunucuları, gazeteciler, muhalif siyasetçiler ve diğerleri hakkında temelsiz soruşturmalar, yargılamalar ve mahkumiyet kararlarının devam ettiğine" işaret edilen raporda, 6 Şubat depremlerinin ve Mayıs ayında gerçekleşen Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin etkisiyle yaşanan ihlaller de kayıt altına alındı.

"Evrensel özgürlükler saldırı altında"

Uluslararası Af Örgütü'nün geçen yıl 155 ülkede insan hakları alanında kaydedilen gelişmeleri özetlediği raporunda, dünya genelinde evrensel özgürlüklerin saldırı altında olduğu, devletler ve silahlı grupların savaş kurallarını çiğneyip esnettiği, bazı müdahalelerin merkezinde ırkçılığın yer aldığına dikkat çekildi.

Küresel düzeyde dört soruna odaklanan raporda, bu sorunlar, "silahlı çatışmalarda sivillerin gözden çıkarılabilir gibi görülmesi; toplumsal cinsiyet adaletinde gerilemenin hızlanması, ekonomik krizler, iklim değişikliği ve çevre tahribatının ötekileştirilen topluluklar üzerindeki orantısız etkileri ve üretken yapay zeka dahil yeni ve mevcut teknolojilerin meydana getirdiği tehditler" olarak sıralandı. Tüm bu sorunların 2024 ve sonrası için önemli zorluklar oluşturduğuna dikkat çeken Uluslararası Af Örgütü, devletlere, bu sorunlarla başa çıkmak ve başka çatışma ve krizlerin ortaya çıkmasını veya hali hazırdakilerin derinleşmesini önlemek için eşgüdümlü adımlar atma çağrısı yaptı.

Dünya 1948 öncesine mi dönüyor?

Raporun önsözünü kaleme alan Uluslararası Af Örgütü Genel Sekreteri Agnès Callamard, dünyanın 1948'in evrensel insan hakları vaadinden geriye doğru savrulduğuna işaret ederek "otoriter" uygulamalar ve fikirlerin birçok devlete ve topluma nüfuz ettiğini belirtti.

"Metaforik zaman makinemiz bizi 1985'ten de geriye fırlattı ve kapıları 1948'de sımsıkı kapatılmış bir cehenneme düştük" ifadelerini kullanan Callamard, "Dünyadaki milyonlarca kişi için Gazze bugün, İkinci Dünya Savaşı sonrası sistemin mimarlarının çoğunun ahlaki başarısızlığını; evrenselliğe, müşterek insanlığımıza ve 'bir daha asla' taahhütlerimizi koruma başarısızlıklarını simgeliyor" diye ekledi.

"Irksal ayrımcılık var"

İsrail'in Gazze'ye yönelik saldırılarının geniş yer bulduğu raporda, çatışmalara müdahalede ırksal ayrımcılığın ortaya çıktığı belirtilerek "Ayrımcı çifte standartlar yalnızca ABD ve pek çok Avrupa devletinin İsrail ve İşgal Altındaki Filistin Toprakları'nda yaşanan çatışmalar hakkındaki söylem ve politikalarında değil, sonuçları bakımından da belirginleşiyor. Birçok hükümet, Filistinlilerle dayanışma protestolarına hukuksuz kısıtlamalar getirdi. Avusturya, Fransa, Almanya, Macaristan, Polonya ve İsviçre hükümetleri 2023'te kamu düzeni veya ulusal güvenliğe yönelik muğlak riskleri öne sürerek ve bazı durumlarda ırkçı kalıp yargılara başvurarak bu protestoları önden yasakladı" denildi.

Öte yandan Callamard, kuzeyden güneye, doğudan batıya otoriter politikaların, ifade ve örgütlenme özgürlüklerini silip süpürdüğünü, toplumsal cinsiyet eşitliğine darbe vurarak cinsel sağlık ve üreme sağlığı haklarını aşındırdığına dikkat çekerek, Afganistan'da kadın veya kız çocuk olmanın fiilen suç haline getirildiğini, ABD'de 15 eyaletin kürtajı tamamen veya son derece istisnai durumlar dışında yasakladığını hatırlattı.

Eşitsizlik yılı 2023

Raporda, 2023'ün bir "eşitsizlik yılı" olduğu vurgulanarak, Birleşik Krallık'tan Macaristan'a, Hindistan'a kadar birbirinden farklı birçok ülkede, ekonomik ve sosyal hakları savunanların en fazla hedef alınan aktivistler arasında olduğu, iklim aktivistlerinin "terörist" olarak yaftalandığı, Ortadoğu'da hükümetlerin ekonomi yönetimini eleştirenlerin, Asya-Pasifik'te sendikalar, Batı Afrika'da yolsuzlukla mücadele edenlerin susturulduğu ve keyfi olarak tutuklandığı belirtildi.

Raporda ayrıca üretken yapay zeka teknolojilerinin teknoloji kaynaklı suistimalleri artırdığına, hakların yaygın olarak aşındırılmasına kapı açtığına da dikkat çekildi: "Devletler, son derece müdahaleci casus yazılımları ve yüz tanıma teknolojilerini acilen yasaklamalıdır. Yapay zeka teknolojilerinin yol açtığı riskleri ve zararları ortadan kaldırmak için güçlü yasalar ve yönetmelikler çıkarmalıdırlar. Büyük teknoloji şirketlerini, özellikle bu şirketlerin gözetim temelli iş modelinin zararlarına son vermek yoluyla dizginlemelidirler."

 

Bu haber toplam: 1643 kişi tarafından görüldü.
Son Güncellenme:00:54:47
Bu gönderiye hiç yorum yapılmamış! İlk yorum yapan kişi olmak ister misin?
Nerina Azad
x