Yazar Cuma Çiçek, birikim dergisi için kaleme aldığı makalesinde Ak Parti'nin 31 Mart 2024 yerel seçimlerinde Türkiye ve Kürt bölgelerinde yaşadığı oy kayıplarını, geçmiş seçim sonuçlarıyla karşılaştırarak detaylı bir analiz yapıyor.
Yazar Cuma Çiçek'in kaleme aldığı Analiz-makalesi şöyle.
AK Parti 31 Mart 2024 tarihinde gerçekleşen yerel seçimlerde Türkiye genelinde olduğu gibi Kürt bölgesinde de büyük bir güç kaybı yaşadı. AK Parti’nin 2024 seçimlerinde Kürt bölgesinden aldığı oyların oranı son yirmi yılda gerçekleşen beş yerel seçim içerisinde en düşüğü.
Seçimlerden hemen sonra kaleme aldığım “Seçimler ve Kürt Siyasetinin Yirmi Beş Yıllık Performansı” başlıklı yazıda Ana-akım Kürt Partisi’nin performansını 1999-2024 yılları arasında gerçekleşen altı yerel seçim üzerinden değerlendirdim ve 2024 yerel seçim sonuçlarını anlamak için yirmi beş yıllık bir trend analizi yaptım. Bu yazıda, tabloyu tamamlamak için AK Parti için benzer bir analiz yapıyorum.
Seçim sonuçlarını ayrtıntılı tartışmadan önce önceki yazıdaki yöntemi kullandığımı not etmeliyim. Ayrıntılar için önceki yazıya bakılabilir, ama burada özetlemem gerekirse ilk olarak, oy oranlarını hesaplarken geçerli oy sayısını değil, toplam seçmen sayısını baz aldım. İkinci olarak, belediye başkanlığı seçimlerini değil, siyasal temsili daha iyi yansıttığı için yerel meclis seçimlerini baz aldım. Son olarak, AK Parti 2001 yılında kurulduğu ve 2002 yılında iktidara geldiği için 2004-2024 yılları arasındaki beş seçime baktım.
Dört Farklı bölge
Ana-akım Kürt Partisi’nin siyasi performansını analiz ederken Kürt bölgesine yirmi şehri dahil ettim. Önceki yazıda ayrıntılı olarak gerekçelendirdiğim bu yirmi ili dört grupta sınıflandırdım: Yeşil Bölge, Sarı Bölge, Kırmızı Bölge ve Mavi Bölge. Bu yazıda aynı kategoriyi kullanıyorum. Yazının sonlarına doğru iki partinin toplumsal temsil gücünü bölge bazında da kıyaslıyorum.
Yeşil Bölge Ana-akım Kürt Partisi’nin hegemonik bir güç olduğu ve AK Parti’nin muhalefette olduğu illeri kapsıyor ve şu dokuz ilden oluşuyor: Ağrı, Batman, Diyarbakır, Hakkâri, Iğdır, Mardin, Muş, Şırnak ve Van.
Kırmızı Bölge AK Parti’nin hegemonik bir güç olduğu ve Ana-akım Kürt Partisi’nin muhalefette olduğu illeri kapsıyor ve iki ilden oluşuyor: Bingöl ve Şanlıurfa.
Sarı Bölge, birden fazla hegemonik gücün olduğu illere işaret ediyor. Bu illerde seçimi önce kapatan parti zaman içerisinde değişebiliyor. AK Parti ve Ana-akım Kürt Partisi’nin iki hegemonik güç olduğu bu bölge dört ili kapsıyor: Bitlis, Dersim, Siirt ve Kars.
Son olarak, Mavi Bölge, Ana-akım Kürt Partisi’nin çok zayıf olduğu, %10 ve altı düzeylerde oy aldığı illeri kaspıyor. Buna karşın, Kırmızı Bölge’de olduğu gibi bu bölgede AK Parti hegemonik bir güç. Bu bölge beş ilden oluşuyor: Adıyaman, Ardahan, Elazığ, Erzurum ve Gaziantep.
Tablo 1 ve Grafik 1’de AK Parti’nin yirmi ilden oluşan Kürt bölgesindeki yirmi yıllık seçim performansının sonuçları görülüyor.
Tablo 1: AK Parti’nin yerel seçim performansı sonuçları (2004-2024)
Grafik 1: AK Parti’nin on beş Kürt şehrindeki seçim performansı (2004-2024)
2004-2014: Büyük büyüme dalgası
Seçim sonuçlarına daha ayrıntılı bakarsak, ilk altını çizmemiz gereken husus şu: AK Parti Türkiye genelinde olduğu gibi Kürt bölgesinde de bir büyeme trendi yakalıyor. Yeşil, Sarı ve Kırmızı Bölgeyi içeren on beş il bazında baktığımızda -ki bu iller Ana-akım Kürt Partisi’nin iddiasının olduğu “politik Kürt bölgesini” oluşturuyor- 2004 seçimlerinde 100 seçmenden 23’ü AK Parti için oyunu kullandı. Bu sayı takip eden on yılda artmaya devam etti; 2009 seçimleridne 26’ya, 2014 seçimlerinde ise 30-31’e çıktı.
Grafik 2: AK Parti’nin Kürt bölgesindeki seçim performansı
Yeşil, Kırmızı, Sarı ve Mavi bölgeleri içeren yirmi il bazında baktığımızda, AK Parti 2004 seçimlerinde 100 seçmenden 25-26’sının desteğini aldı. Takip eden 2009 seçimlerinde AK Parti bu bölgede oy oranını %20 artırarak 100 seçmenden 30’unun oyunu aldı. Bu yükseliş 2014 seçimlerinde de sürdü ve 100 seçmen içerisinde AK Parti’yi destekleyen kişi sayısı 35’e çıktı.
2014 Yerel seçimleri: AK Parti’nin siyasi zirvesi
İkinci olarak, Ana-akım Kürt Partisi gibi AK Parti de 2014 seçimlerinde Kürt bölgesinde siyasi zirvesine ulaştı. Bu seçimde, AK Parti 100 seçmenin 15 il bazında baktığımızda 30-31’inin; 20 il bazında baktığımızda ise 35’inin desteğini aldı.
Alt-bölgeler bazında baktığımızda 2014 seçimlerindeki zirve halinin dört bölgede de yaşandığı görülüyor.
Ana-akım Kürt Partisi’nin siyasi anlamda hegemonik bir güç olduğu ve AK Parti’nin muhalefette olduğu Yeşil Bölge’ye baktığımızda 2004-2014 yılları arasında AK Parti’nin oy oranı %20,60’tan %26,11’e çıktı. Başka bir ifadeyle 2004 seçimlerinde beş seçmenden biri AK Parti’yi desteklerken, on yıl sonra gerçekleşen seçimde dört seçmenden biri AK Parti’ye oyunu verdi.
Sarı Bölge’ye baktığımızda -ki AK Parti burada hegemonik güçlerden biri- AK Parti’nin oy oranı %23,45’ten %28,99’a yükseldi.
AK Parti en büyük büyüme dalgasını Kırmızı Bölge’de yakaladı. Bu bölgede oy oranını yaklaşık %47,14 oranında artırarak %30,55’ten %44,95’e çıkardı.
Son olarak Mavi Bölge’de -ki burada ana-akım Kürt Partisi %10 ve altı oranlarında oy alan siyasi olarak zayıf bir hareket iken AK Parti hegemonik bir güç- AK Parti’nin oyları on yıl içerisinde %30,17’den %43,35’e yükseldi. Bu yaklaşık %43,69 oranında bir artışa denk düşüyor.
Grafik 3: AK Parti’nin dört bölgedeki seçim performansı (2004-2024)
2014-2024: Dramatik düşüş
Üçüncü olarak, Ana-akım Kürt Partisi gibi AK Parti de Kürt bölgesinde 2014 sonrasında zayıfladı ve dikkate değer düzeyde güç kaybetti. Bu zayıflama öyle dramatik bir hal aldı ki AK Parti 2002’deki Türkiye oy ortalamasının da altına düştü.
Yirmi il bazında baktığımızda, AK Parti 2004 yerel seçimlerinde %25,57 oranında oy aldı. Bu oran 2014 yılında zirveye ulaşıp %34,83’e çıktı. Ancak son 2024 seçimlerinde bu oran %19,44’e indi.
Bu dramatik düşüş dört bölgede de yaşandı. Yeşil Bölge’de %20,60’tan %14,70’e indi. Sarı Bölge’de %23,45’ten %20,28’e indi. Kırmızı Bölge’de %30,25’ten %23,11’e indi. Son olarak Mavi Bölge’de %30,17’den %24,20’ye indi.
Burada dikkat çeken nokta şu: AK Parti güçlü olduğu Kırmızı ve Mavi bölgelerde, Yeşil ve Sarı bölgelere kıyasla daha fazla oy kaybetti.
Dört bölge bazlı kıyaslamaların yanı sıra, yerel ve genel seçimleri karşılaştırdığımıza iki husus öne çıkıyor. İlk olarak, AK Parti’nin seçim performansında yerel seçimler ile genel seçimlerde benzer bir eğilim bulunuyor. Bu benzerlik hem yükseliş hem de düşüş dönemlerinde yaşanıyor. Bu konudaki tek istisnayı 7 Haziran 2015 genel seçimleri oluşturuyor. 2014 Yerel seçimlerinde AK Parti dikkate değer bir yükseliş yaşarken bir yıl sonra yapılan genel seçimlerinde dramatik düzeyde oy kaybetti. Bununla birlikte beş ay sonra yapılan 1 Kasım 2015 seçimlerinde bu istisna ortadan kalktı ve AK Parti yeniden oy oranını artırdı.
İkinci olarak, genel trendde bir istisna oluşturan 7 Haziran 2015 seçimleri dışarıda bırakılırsa genel olarak AK Parti’nin Kürt bölgesinde (yirmi il) yerel meclis seçimlerindeki oy oranları genel seçimlerdeki Türkiye geneli oy oranlarından her zaman düşük kaldı.
Grafik 4: AK Partinin yerel ve genel seçim performansı kıyaslaması (2002-2024)
1999-2024: AK Parti ve Ana-akım Kürt Partisi kıyaslaması
AK Parti ve Ana-akım Kürt Partisi’nin Kürt bölgesindeki seçim performansını birlikte analiz ettiğimizde her iki parti de 2004 ile 2014 yılları arasında dikkate değer bir yükseliş yaşadı. Bununla birlikte, Ana-akım Kürt Partisi AK Parti’ye kıyasla bu dönemde daha güçlü bir yükseliş dalgası yakaladı.
On beş il bazında baktığımızda, AK Parti oy oranını %23,04’ten 30,66’a çıkarırken, Ana-akım Kürt Partisi %19,19’dan %35,92’ye çıkardı. Başka bir ifadeyle AK Parti bu dönemde oylarını %33,07 oranında artırırken, Ana-akım Kürt Partisi oylarını %87,18 oranında artırdı.
Yirmi ili baz aldığımızda benzer bir trendin olduğunu görüyoruz. Yine Ana-akım Kürt Partisi AK Parti’ye kıyasla oylarını daha fazla artırdı. AK Parti’nin oy oranı %36,21 oranında artarak %25,57’den 34,83’e çıkarken, Ana-akım Kürt Partisi’nin oyları %93,31 oranında artarak %13,46’dan %26,02’ye çıktı.
Her iki partinin 2014 sonrasında da benzer bir trend yaşadığı görülüyor. Bu dönemde her iki parti de dramatik olarak oy kaybı yaşadı. Bununla birlikte, AK Parti’nin yaşadığı düşüş rakibine göre daha sert. Bu düşüş farkı özellikle 2024 seçimlerinde meydana geldi.
On beş ili baz aldığımızda, Ana-akım Kürt Partisi’nin oyları %35,92’den %29,74’e inerken, AK Parti’nin oyları %30,66’dan %17,29’a indi. Başka bir ifadeyle son on yılda Ana-akım Kürt Partisi oylarının %17,20’sini kaybederken, AK Parti %43,61’ini kaybetti.
Yirmi ili baz aldığımızda, Ana-akım Kürt Partisi’nin oyları %26,02’den %21,71’e inerken, AK Parti’nin oyları %34,83’ten %19,44’e indi. Bu, Ana-akım Kürt Partisi’nin %16,56 oranında güç kaybederken, AK Parti’nin %44,19 oranında güç kaybettiğini gösteriyor. Son yirmi yılda yapılan beş seçimde ilk kez yirmi ili kapsayan Kürt bölgesinde Ana-akım Kürt Partisi AK Parti’den daha fazla oy aldı.
Son yirmi yıla bir bütün olarak baktığımızda, on beş il bazında AK Parti’nin oy oranı %23,04’ten %17,29’a inerken, Ana-akım Kürt Partisi’ninki %19,19’dan %29,74’e çıktı.
Yirmi il bazında son yirmi yıla baktığımızda ise şunu görüyoruz: AK Parti’nin oy oranı %25,57’den %19,44’e inerken, Ana-akım Kürt Partisi’nin oyları %13,46’dan %21,7’ye yükseldi.
Grafik 5: AK Parti ve Ana-akım Kürt Partisi’nin seçim performansı kıyaslaması (2004-2024), on beş il
Grafik 6: AK Parti ve Ana-akım Kürt Partisi’nin seçim performansı kıyaslaması (2004-2024), yirmi il
Sonsöz ve değerlendirme
Yukarıdaki tabloyu bir bütün olarak analiz ettiğimizde beş ana çıkarımda bulunabiliriz: Öncelikle yirmi yıllık döneme baktığımızda AK Parti’nin ilk on yıllık reformist döneminde Kürt bölgesinde güçlü bir yükseliş trendi yakaladığı görülüyor. Bu dönemde AK Parti’nin reformist karekteri oldukça güçlüydü; demokratikleşme, AB üyeliği ve Kürt meselesinin çözümü öne çıkıyordu.
İkincisi, AK Parti'nin reformcu karakterini yitirip statükonun savunucusu haline geldiği son on yılda Kürt seçmenin desteğinde dramatik bir düşüş yaşanıyor. Bu düşüş özellikle 2019 seçimlerinden sonra artıyor. Reformcu niteliğini kaybetmesi ve yeni otoriter politikaların yanı sıra, bu yıllarda ayrıca AK Parti'nin Rojava ve Irak'ın Kürdistan Bölgesi’ne yönelik politikaları ve son yıllarda büyük bir bölüşüm şokuna dönüşen ekonomik krizin etkisinin bu dramatik düşüşte etkili olduğu söylenebilir.
Üçüncüsü, AK Parti ile Ana-akım Kürt Partisi benzer siyasi trendler izliyor. İlk on yıllık dönemde her iki parti bir yükseliş trendi yakalarken, ikinci on yıllık dönemde her iki parti de dramatik bir düşüş yaşıyor. Ana-akım Kürt Partisi AK Parti’ye kıyasla ilk on yıllık dönemde daha fazla yükselse ve ikinci on yıllık dönemde daha az düşse de, yükseliş ve düşüş trendlerin paralelliği dikkat çekici. Bu sonuçtan demokratikleşme ve reform süreçlerinin her iki partiyi Kürt bölgesinde büyütürken, otoriterleşme süreçlerinin her iki partiyi küçülttüğü söylenebilir.
Dördüncüsü, AK Parti'nin son on yılda zayıflaması Ana-akım Kürt Partisi için büyük bir fırsat penceresi açmış durumda. Son yirmi yıllık dönemde ana rakibi yirmi yıl öncesi oy oranlarının altına gerilerken, Ana-akım Kürt Partisi güçlenerek oy oranını yüzde 56'lara varan oranda artırdı. Ayrıca önceki yazımda da belirttiğim gibi, son yıllarda oy oranı azalsa da Ana-akım Kürt Partisi'nin birinci olduğu il sayısı arttı.
Son olarak, AK Parti ve Ana-akım Kürt Partisi dışındaki siyasi partiler ve hareketler için de dikkate değer bir fırsat penceresi oluştu. 2004 seçimlerinde 100 seçmen içerisinde her iki partiye oy veren kişi sayısı yaklaşık 39 kişiydi. Bu sayı 2014 yılında pik yaparak yaklaşık 61 kişiye çıktı. Bununla birlikte, seçmenin önemli bir oranının sandığa gitmediği dikkate alındığında, her iki partinin Kürt bölgesinde siyasi anlamda ikili bir hakimiyet kurduğu söylenebilir. Bununla birlikte, 2024 seçimlerinde her 100 seçmen içerisinde iki partiye toplamda oy veren kişi sayısı 42,15’e düştü. Bu, iki partiye oy veren seçmenlerin yaklaşık üçte birinin bu partilerden ayrıldığını gösteriyor. Bu seçmenler ya sandığa gitmediler ya da başka partilere yöneldiler. Bu durum, iki hegemonik partinin her birinin seçmenleri kadar büyük bir seçmen kitlesinin ya siyasetten soğuduğunu ya da alternatif aradığını gösteriyor. Bu da diğer partiler ve hareketler için büyük bir fırsat penceresi sunuyor.