Amerika'yla İran arasındaki gerilimin arttığı bugünlerde gözler Irak'a, Kürdistan bölgesine çevrildi. Amerika’ya ait dünyanın en büyük konsolosluğu ve İran sınırına çok yakın üslerinin yer aldığı bölge, gerilimin daha da tırmanması halinde nasıl bir rol üstlenecek?
Kürdistan'ın başkenti Erbil’e karayoluyla 70 kilometre, İran sınırına da kuşbakışı yaklaşık 50 kilometre uzaklıkta bulunan Harir kasabasındaki eski bir hava üssüne 2014 yılında ABD ordusu yerleşti. Baas döneminden kalma üs onarılarak, işlevsel hale getirildi. Üssün kullanıma hazır hale getirildiği süreçte Amerika ile İran arasındaki ilişkiler bugün olduğu kadar gergin değildi.
VOA'dan Mahmut Bozarslan'ın haberine göre Alkış'ın değerlendirmeleri şöyle:
Son dönemlerde iki ülke ilişkilerinde gerilimin artması dikkatleri hem üsse, hem de Kürt bölgesine çevirdi. Akıllardaki soru, olası bir savaşta Iraklı Kürtler'in rolünün ne olacağı.
''ABD ve Kürtler'in birbirine ihtiyacı var''
Dicle Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü'nde akademisyen olan Mehmet Alkış’a göre, olası bir savaşta Amerika ve Kürtler'in birbirlerine ihtiyacı var. VOA Türkçe’nin sorularını yanıtlayan Alkış, hem Harir Üssü’nün hem yeni konsolosluğun, İran’a yönelik bir girişim olabileceğine dikkat çekti.
Alkış, “Amerika 2003 yılında Saddam rejimini yıktıktan sonra amacı sadece bu rejimi değiştirmek değildi, yeni bir sistem kurmaktı. O tarihten sonra İran'ın da Irak'ta etkisi arttı. Amerika, 2017 yılından sonra milli güvenlik belgesinde İran'ı, Ortadoğu'da kendisine bir rakip olarak görüyor. Amerika, Ortadoğu'da attığı adımları günlük olarak atmıyor. 2014 yılında Saddam rejiminden kalan İran sınırına çok yakın bir yerdeki bu askeri üssü aldığı zaman da İran'la arasında bir sorun olduğunda, burayı kullanabileceğinin hesabını yapmış olabilir. 2003'ten sonra Kürdistan Bölgesi resmi statüye kavuşunca Amerika, Kürtleri bir denge unsuru olarak gördü. Hem kendine bir müttefik olarak hem İran'a karşı bir denge olarak gördü. 2017'deki bağımsızlık referandumunda Kürtler, Amerika'nın ve Avrupa'nın İran'a karşı bağımsızlığı destekleyeceğini düşündü ama hesap tutmadı. Kürtler şunu biliyor; günün sonunda Amerika ve İran arasında bir sorun meydana gelirse, birbirlerine ihtiyaçları olacaktır. Bunu biliyorlar ve görüyorlar. Ama şunu da görmek lazım, İran'ın da Kürdistan'da özellikle de Süleymaniye çevresinde etkisi var. İran'ın eli oralara kadar uzanıyor ve oralarda etkili olmak istiyor. Oradaki grupları da kendine yaklaştırmak, kendi etkisi altına almak istiyor. Amerika da oradaki Kürtleri kullanmak istiyor. Şunu da söyleyebilirim; Amerika Erbil'de en büyük konsolosluğunu açıyor. Bu konsolosluğun idari ve teknik işler için olmadığını biliyoruz. Orayı bütün Ortadoğu’daki işlerini yürütmek için bir merkez olarak kullanacaktır. Orayı çok önemli bir yer olarak gördüğü için büyük bir konsolosluk kuruyor. Amerika orada kendisine askeri üsler de kurmuştu. Bu özellikle İran meselesi ile ilgilidir. Kürdistan deniz tarafından değil ama kara tarafından çok önemlidir ve çok yakındır” dedi.
''Kürt bölgesi kısa değil uzun süreli savaşta önem kazanır''
Kürdistan'ın başkenti Erbil’de yaşayan Gazeteci Hemin Xoshnaw’sa iki olasılığa dikkat çekiyor. VOA Türkçe’nin sorularını yanıtlayan Xoshnaw, kısa süreli bir çatışmada bölgenin kullanılmayacağını ancak uzun süreli ve rejimin değiştirilmesi amacıyla yapılacak bir savaşta Kürt bölgesinin Amerika için önemli olacağını söyledi. Xoshnaw, “Amerika'nın Harir Üssü’nde var ama orası çok büyük bir üs değil. Orası savaş uçakları için değil sadece lojistik uçaklar için kullanılıyor. İran sınırına çok yakın bir bölgede ve askeri konumu çok iyi bir üs değil. Savaş ihtimalini iki başlıkta değerlendirebiliriz; sadece uyarı anlamında bir savaş olursa bölge kullanılmaz. Kürt hükümeti, Kürt liderleri ve hatta Irak hükümeti buna müsaade etmez. Ama eğer Amerika'nın başka bir stratejisi varsa, çok uzun bir savaş olacaksa ve rejimi değiştirecekse- ki o da çok uzak bir ihtimal- o zaman Amerika, Kürdistan'ın topraklarını kullanmak ister. Ama bana kalırsa Amerika Kürdistan üzerinden bir şey yapmaz, yaparsa denizden yapar. Eğer uzun süreli bir savaş olursa burada Kürdistan Hükümeti'nin tutumu önemlidir” diye konuştu.
''Tarafsız kalmak en iyi tercih''
Olası bir savaşta Kürtler'in tarafsız kalması gerektiğini savunan Xoshnaw, şöyle devam etti: ”Saddam’ın devrilmesi sırasında Kürdistan siyasi liderleri çok iyi bir siyaset izlediler. O zaman, Saddam’ın devrilmesine az bir süre kalaya kadar, sessiz kaldılar, bir tutum belirlemediler. Sadece ‘Biz bölgelerimizi korumak için mücadele ediyoruz’ dediler ve sonuç aldılar. Şu anda da Amerika-İran geriliminde tarafsız kalmak en iyi tercihtir. Hem Amerika’nın hem İran'ın, Kürdistan bölgesini birbirine karşı kullanmaması gerekir. Kürtlerin, savaş olsun ya da olmasın, her iki durum için planları olması lazım. İki duruma göre de plan ve strateji geliştirirse Kürtler kazançlı çıkar.”
Bu arada Rudaw TV’ye konuşan Kürdistan Demokrat Partisi Dış İlişkiler Bürosu Sorumlusu Hoşyar Siweyli, ABD'yle İran arasında yaşanan siyasi ve askeri gerilim konusunda Kürtler'in çıkarları doğrultusunda hareket edeceklerini söyledi.