29 Kasım 2020 tarihinde toplanan PSK-Parti Meclisi gündemindeki konuları görüştü ve
aşağıdaki bildiriyi kamuoyu ile paylaşmayı kararlaştırdı.
Pandemi’nin dünyayı kasıp kavurduğu, başta emekçiler olmak üzere bir milyonu aşkın kişinin
yaşamını yitirdiği bir dönemde, bölgemiz, Kürdistan ve Türkiye’de önemli gelişmeler
yaşanıyor.
Pandemi öncesinde uygulanan ekonomi, saldırgan ve işgalci dış politika edeniyle ekonomik
ve sosyal bir kriz ile yüz yüze olan Türkiye’de, Cumhur İttifakı, Pandemi ile mücadelede
halkın sağlığını değil, ekonomiyi önceliyor.
Salgına karşı alınan önlemler, yoksul halk için yaşamı çekilmez, bir parça ekmeğe muhtaç
hale getirdi.
Yanısıra iktidar demokratik hak ve özgürlüklerin kullanılmasını engellemek için Pandemi’yi
bahane ediyor.
Baskı ve zulme karşı seslerini yükseltenlere, doğayı korumak isteyenlere, gasp edilmiş hakları
için sokağa çıkan emekçilere karşı güvenlik güçlerini harekete geçiriyor.
İktidarın uygulamalarına karşı çıkan sendikalara, sivil toplum örgütlerine, meslek odaları ve
yöneticilerine saldırıları hız kesmeden sürüyor.
Hukukun gereklerini ayaklar altına alarak kişilerin siyasi görüş ve aidiyetlerine göre karar
veren mahkemeler, iktidarın bir aygıtı gibi çalışıyorlar.
Kürdistan’da politikacılara, hukukçu ve sivil toplum yöneticilerine yönelik operasyonlara her
gün bir yenisi ekleniyor.
Halkın iradesinin ayaklar altına alınması devam ediyor. Kayyum atanmamış birkaç belediye
kaldı.
PKK bahanesiyle Güney Kürdistan’a yönelik hava saldırıları ve operasyonlarla, Batı
Kürdistan’da yürüttüğü işgal hareketlerini ve Akdeniz’de yol açtığı uluslararası gerginliği,
içeride kamuoyunu maniple etmek için kullanıyor.
İçerde ve dışarıda köşeye sıkışan ve yalnızlaşan tek adam rejimi, Batı ve batılı değerler
karşıtlığını köpürtüyor, ulusal güvenlik ve beka sorunu bahanesiyle şovenizmi körüklüyor,
Kürd düşmanlığı yapıyor.
Açığa çıktı ki Cumhur İttifakı, yüz yüze olduğu ekonomik, siyasal ve diplomatik sorunları
çözemez.
Çözüm devrimci, demokrat ve Kürd yurtsever güçlerin demokrasi, barış ve özgürlük
temelinde iş ve güç birliği yapmasındadır.
Kürd yurtsever güçlerinin, Biden’in ABD Başkanı seçilmesiyle birlikte bölgede kendileri
lehine oluşacak olası ortamdan faydalanması, her şeyden önce ulusal demokratik temelde
birlik yapmasına bağlıdır.
Bu nedenle;
Kürdistan Sosyalist Partisi, Batı Kürdistan’da yürütülen birlik sürecine olan desteğini bir kez
daha yineler ve sürecin başarısı için tüm tarafların katılımıyla sürdürülmesini talep eder,
Kürdistan Sosyalist Partisi, PKK’nin Güney Kürdistan Hükümeti’nin egemenliğini tanıması,
bu parçanın iş işlerinden elini çekmesi gereğinin altını bir kez daha çizer.
Kürdistan sosyalist Partisi, bir kez daha Kuzey Kürdistan’daki yurtsever parti, çevre, kurum
ve şahsiyetleri ulusal demokratik mücadelede el ele vermeye;
Kürdistan Sosyalist Partisi, tek adam rejimine karşı tüm devrimci, demokrasi, değişim
güçlerini demokrasi, barış ve özgürlük için birlikte mücadeleye çağırır.
03 Aralık 2020
Kürdistan Sosyalist Partisi