Kürt parti ve kurumları PKK ve Güney Kürdistan Hükümeti arasında yaşanan gerilimin karşılıklı müzakere ve diyalog ile çözülmesi için ortak bir açıklama yaptılar.
27 Mayıs Salı günü Güneydoğu Gazeteciler Cemiyet bahçesinde yapılan açıklamanın Türkçe metni Hak ve Özgürlükler Partisi(HAK-PAR) parti meclisi üyesi Ramazan Moray, Kürtçe metni ise Kürdistan Parti Girişimi(KPG) üyesi Nuri Sınar tarafından okundu.
Kürt kurumları tarafından yapılan açıklama şöyle;
Kürdistan Kamuoyuna
Biz, Kuzey Kürdistan’da faaliyet gösteren siyasi parti ve oluşumlar olarak; Batı Kürdistan üzerinden PKK ve Güney Kürdistan Hükümeti arasında yaşanan gerilimi Kürdistan halkının çıkarına bulmadığımız gibi, karşılıklı diyalog ve istişare ile aşılması gerektiğini düşünüyoruz.
Kürdistan Bölge Hükümetine karşı yapılan kabul edilemez saldırıları ve ardından Kürdistan halkının kazanımlarını heba etme istidadı gösteren ve ulusal birlik ve ittifak duygusunu zedeleyen, daha ziyade Kürdistan’ın işgalcisi konumundaki devlet, rejim ve hükümetleri sevindiren gelişmeleri, söylem ve fiiliyatı yanlış buluyoruz.
Batı Kürdistanlı siyasal güçler arasında varılan Hewlêr Mutabakatı ve bunun sonucu olarak oluşturulan “Desteya Bilind a Kurd-Kürt Yüksek Konseyi’’ Batı Kürdistanda ulusal birlik ve ortak bir yönetim yönünde umutlar yaratmıştı. Ne yazık ki bugün yaşanan sorunlar bu Mutabakatın ve ‘’Desteya Bilind a Kurd’’ün yok sayılması anlamını taşımaktadır.
PYD’nin Hewlêr Mutabakatını hiçe sayarak muhalif Kürdî ve Kürdistanî partilerin faaliyetlerine izin vermediği hususu Kürtlerin birliğine, demokrasi ve çoksesliliğe zarar veren bir durum olarak sorunların ana nedenini oluşturmaktadır. Hukukun üstünlüğü, evrensel kaideler, Kürdistan halkının çıkarları, milli/ulusal birlik ve ittifakta ortaklaşma prensibine riayet edilmediği zaman sıkıntı olmaktadır.
Türkiye ve Kuzey Kürdistan’daki 30 Mart yerel seçimlerinde de tekrarlanan; Kürdistani muhalif siyasi partilere yönelik şiddete varan baskıcı tutumunun bir benzerinin Batı Kürdistan’da PYD’nin YPG üzerinden, Kürdistani muhalif siyasi partilere yönelik olarak yürürlüğe koyduğu şiddete varan baskıcı tutumlar bizleri endişelendirmektedir.
Biz, tüm Kürdistan parçalarında çoğulcu, katılımcı, demokratik bir siyasi temsilden yanayız. Bu hususa tüm Kürt siyasal güçleri riayet etmelidir. Kürdistan halkı Kemalizm veya Baasçılık ile türevlerini değil, medeni dünyanın normlarını esas alan, çoğulcu ve katılımcı bir yönetimi ve anlayışı hak etmektedir.
Güney Kürdistan’daki federal devleti ve tüm kazanımlarını savunmayı, korumayı tüm Kürt ve Kürdistanlıların ulusal ve tarihsel bir görevi olarak görüyoruz. Batı Kürdistan’daki ve Kürdistan’ın her parçasındaki kazanımı da kendi kazanımımız olarak kabul ediyor bu konuda kendimizi sorumlu görüyoruz. Güney Kürdistan’daki yapıların da aynı sorumlulukla karşı karşıya olduğuna inanıyoruz.
Gelinen aşamada Batı Kürdistan’daki iç sorunları çözmek için hiçbir Kürt parti ve kurumunu hedef göstermeden hepimiz ulusal ve tarihsel sorumluluk duygusu ile davranmalıyız. Dostları üzüp, hasımlarımızı sevindirmeden bu sorunu ve ihtilafı karşılıklı müzakere ve diyalog ile çözüme kavuşturmak tüm tarafların, Kürdistan’daki yapıların ve bu arada bizlerin de görevidir.
Batı Kürdistan ile Güney Kürdistan sınırında kazılan hendeklerin terör saldırıları ve özellikle araçlarla düzenlenen ve benzerleri yaşanan eylemlere yönelik olduğu, Batı Kürdistan halkını veya PYD veya PKK’yi hedeflemediği yönündeki Güney Kürdistan Hükümetinin açıklaması dikkate alınmalıdır. Buna rağmen sebebi ne olursa olsun bu husus karşılıklı olarak müzakere edilebilir, hem Batı hem de Güney Kürdistan halkımızın çıkarlarına uygun bir çözüme kavuşturulabilir.
Biz, Batı Kürdistan’da Hewlêr Mutabakatı çerçevesinde, Kürt Yüksek Konseyi’nin yönetiminde tüm sorunların çözülmesi gerektiğine inanıyoruz. Bu olumsuz sürece bir an önce son verilmesini elzem görüyor ve bu konuda taraflara çağrıda bulunuyoruz. Bu çağrımız aynı zamanda Kürdistan halkına olduğu gibi, Kürdistan halkının dostu olan ve taraflar üzerinde etkili olabilecek çevreleredir de.
Gelin, Kürdistan halkının tarihi bir süreçten geçtiği bu dönemde halkımızı üzmeyelim, düşmanlarımızı sevindirmeyelim!
Yaşasın Kürdistan halkının özgürlüğü, kardeşliği ve ittifakı; kahrolsun ihtilaf, çekişme ve kardeş kavgası.
Yaşasın iç barış ve kardeşlik!
Yaşasın Kürdistan!
Katılımcılar:
Hak ve Özgürlükler Partisi (HAK-PAR)
Kürdistan Parti Girişimi (KPG)
Kürdistan Ulusal Demokrat Parti Hareketi (KUDP-H)
Dicle-Fırat Diyaloğ Grubu