ABD Merkez Kuvvetler Komutanlığı (CENTCOM) Genel Komutanı, ABD ve Suudi Arabistan arasındaki askeri ilişkilerin ‘çok güçlü’ olduğunu vurguladı.
ABD Merkez Kuvvetler Komutanlığı (CENTCOM) Genel Komutanı Michael Kurilla, ABD ve Suudi Arabistan arasındaki askeri ilişkilerin ‘çok güçlü’ olduğuna dikkat çekerek, bunun ‘Ortadoğu bölgesinde kalıcı güvenlik ve istikrar için gerekli’ olduğunu belirtti. Kurilla, CENTCOM’un Florida eyaletine bağlı Tampa kentinde bulunan merkezinde telefonla düzenlediği basın brifinginde, “Hepimiz bölgenin paydaşlarıyız” diyerek, CENTCOM’un bölge ülkeleriyle sahip olduğu ortaklık ilişkilerine yatırım yapmak için çalıştığını belirtti.
Kurilla “ABD’nin bölgeye olan bağlılığı eskiden yerdeki asker postallarının sayısıyla ölçülürdü. Ancak bu artık eskimiş bir düşünce tarzı. Bunun yerine, ortaklıklarımızın güçlülüğüyle ölçülmelidir. Örneğin, halihazırda sahip olduğumuz varlıklar üzerine ekleme yapıyoruz ve gerçek zamanlı verileri ileten, veri entegrasyonu yoluyla birlikte görüntülenen, birbirine bağlı bir sensör ağı ve işletim ortamının daha net bir resmini oluşturmaya yardımcı olan yapay zekâ platformları oluşturuyoruz” dedi.
Bunu başarmak için CENTCOM’un son zamanlarda üç inovasyon görev gücü oluşturduğuna dikkat çekti: Görev Gücü 59, Görev Gücü 99 ve Görev Gücü 39. Bunların hepsinin güvenli bir deniz ve kara sahası sağlamaya çalıştığını belirtti. Görev Gücü 39'un, İran insansız hava araçlarını (İHA) da yenmek için bir İHA filosunu içerecek şekilde konsept ve teknolojiyi test edeceğini açıklayan Kurilla sözlerini şöyle sürdürdü:
“Bildiğiniz üzere, İran İHA’ları bölgede tehdit oluşturuyor (...) Aynı şekilde İran, milis grupları, balistik füze kapasiteleri, İHA'ları ve uluslararası su yollarına yönelik her zamanki tehditleri ile bölgesel güvenlik ve istikrarı baltalamaya devam ediyor. İran, yaptırımları ve ambargoları ihlal etmeye, vekillerine ve bağlı kuruluşlarına silah dağıtmaya ve uluslararası sularda gemilere el koymaya devam ediyor. İran, Tahran tarafından finanse edilen şiddet yanlısı vekil grupları aracılığıyla kaos yaymaya devam ediyor. Bu İran yanlısı gruplar, rutin olarak ABD birliklerine ve Irak ve Suriye'deki ortaklarımıza saldırıyor. İran rejimi 40 yılı aşkın bir süredir terörizmi ve terör örgütlerini finanse etti ve güçlü bir şekilde destekledi. Sadece bölgeyi değil, küresel güvenliği ve ticareti de istikrarsızlaştırmaya yönelik kötü niyetli faaliyetler yürüterek uluslararası normlara meydan okudu.”
Kurilla, ABD’nin 30 yılı aşkın süren bir yardımının ardından ‘ilişkilerin açık, güvene dayalı ve yapıcı olmasını sağlamanın askeri ve güvenlik başarısı elde etmek için çok önemli olduğunu düşündüğünü’ vurgulayarak, “Ortaklar, Çin ve Rusya gibi rakiplere karşı ülkemizin büyük bir kazancıdır. Hiçbir ülke bölgedeki karmaşıklıkla tek başına başa çıkamaz” ifadelerini kullandı.
ABD'nin aynı anda Irak ve Afganistan'da yürüttüğü iki savaşı bitirdikten sonra, ‘İran'ı en kötü ve yıkıcı davranışlarından caydırmanın’ yanı sıra, bölgedeki tehditlere karşı korunmak için derin ve kalıcı ortaklıklara odaklandığını belirtti. Kurilla, “Şu anda gözle görülür bir şekilde Ortadoğu'daki kuvvet hacmimizi küçülttük. Dolayısıyla, bölgede sadece beş yıl önce sahip olduğumuz muazzam sayıda uçak, gemi, asker ve hava savunma sistemine sahip değiliz. Bunun yerine, bu derin ve kalıcı ortaklıkları güçlendirmeliyiz” dedi.
Suudi Arabistan ile ABD arasındaki ilişki ve askeri iş birliğine yönelik bir soruya yanıt olarak Kurilla “Suudi Arabistan Kraliyet Silahlı Kuvvetleri ile ordular arası çok güçlü bir ilişkimiz var” dedi. Askeri iş birliğini geliştirmeye yönelik operasyonlar ve fırsatlar hakkında her zaman kapsamlı bir müzakere sürdürüldüğünü vurgulayan Kurilla “Daha geçen ay, Ortadoğu'daki birçok ülkeyi kapsayan gezinin bir parçası olarak Riyad'da idim. Ekibimle birlikte ortak bir askeri planlama komitesine katılma fırsatı bulduk. Yapay zekâ ve insansız sistemlerin kullanılması ve düşman İHA’larını yenmek için yeni teknoloji ve fikirler de dahil olmak üzere güvenlik konularının çoğunu tartıştık. Düzenli olarak, Yemen'deki savaş, deniz tehditleri ve şiddet yanlısı aşırılıkçı örgütler de dahil olmak üzere Ortadoğu'daki çok çeşitli güvenlik sorunları hakkında konuşuyoruz” dedi.
Kurilla “Suudi Arabistan ile askeri ilişkimiz 1951 yılına kadar uzanıyor. Suudi Arabistan Kraliyet Silahlı Kuvvetleri, Çöl Fırtınası Harekâtı’nda yanımızda savaştı ve Ortadoğu'da bizim için kritik bir ortak olmaya devam ediyor. Bu ilişki bugün oldukça istikrarlı bir şekilde devam ediyor” dedi. İki taraf arasındaki ilişkilerin ‘Ortadoğu bölgesinde kalıcı güvenlik ve istikrar için gerekli’ olduğunu vurgulayarak “Suudiler bizimle stratejik planlar yapmakla yakından ilgileniyorlar. Stratejik planlamacılarımız uzun vadeli bir stratejik vizyon için fikirlerini geliştirmek üzere Suudi askeri liderlerle çalışmak amacıyla düzenli olarak Krallığa seyahat ediyor” ifadelerini kullandı.
Suudi Arabistan Kraliyet Silahlı Kuvvetleri’nin gelecek yıl ilk kez Krallığın ulusal ve bölgesel güvenlik için stratejik vizyonunu kanunlaştıran bir ulusal askeri strateji ve ulusal savunma stratejisi yayınlayacağı bilgisini paylaşan Kurilla, “Bunun Suudi Kraliyet güçleri için kritik bir adım olduğunu düşünüyorum. Suudiler modern, yenilikçi bir askeri güç inşa etmeye odaklanmış durumda. Tüm Suudi Arabistan Kraliyet Silahlı Kuvvetleri’nin modernizasyonundan, değişiminden ve bizim için gerçekten önemli olan inovasyona odaklanmasından gerçekten etkilendim. İnsansız hava aracı sistem sistemleri ve teknolojiler geliştiriliyor. Bence geleceğe hazırlar. Sürdürülebilir bir askeri ortaklığı dört gözle bekliyorum. Bunun inanılmaz derecede güçlü bir ilişki olduğunun altını tekrar çiziyorum. Sanırım her hafta değilse de iki haftada bir bunun üzerinde konuşuyoruz. Suudi Arabistan’ı sürekli ziyaret ediyorum” dedi.