Avrupa Birliği (AB) devlet ve hükümet başkanları, aşırı sağ ve Avrupa karşıtlarının büyük kazanım elde ettiği Avrupa Parlamentosu (AP) seçimlerinin sonuçlarını ve yeni dönemde AB Komisyonu’nun başına kimin geçeceği konusunda değerlendirmelerde bulunmak üzere Brüksel’de bir araya geliyor.
Çalışma yemeği formatında yapılacak gayriresmi nitelikli zirvede, uzun zamandır AB’nin değişmesi ve yeni öncelikler belirlemesi gerektiği tezini işleyen İngiltere Başbakanı David Cameron’ın, iç politikada karşı karşıya kaldığı zorlukların da etkisiyle reform çağrılarını yinelemesi bekleniyor.
Aşırı sağcı Ulusal Cephe’nin (FN) zaferi nedeniyle çok zor durumda kalan Fransa Cumhurbaşkanı François Hollande’ın da “Bu gidişe dur denmeli” mesajını güçlü şekilde vermesi öngörülüyor.
AB’nin izlediği politikalarda değişikliğe gidilmesi yönünde bir başka mesajın da İtalya Başbakanı Matteo Renzi’den geleceğine kesin gözüyle bakılıyor.
Cameron’ın yeni Komisyon’dan beklenenler konusunda net mesajların şimdiden verilmesinden yana olduğu belirtiliyor. İngiltere’nin zirvede, AP’deki siyasi grupların AB Komisyonu Başkanı seçilmek için gerekli oy çoğunluğunu bulma amacıyla müzakerelere başlamakla görevlendirdiği Hristiyan Demokratların adayı, eski Lüksemburg Başbakanı ve eski Avro Bölgesi Başkanı Jean Claude Juncker’e yönelik muhalefetini de net şekilde ortaya koyması bekleniyor.
İngiltere, Juncker’in “eski model” Avrupalı siyasetçi olduğu görüşünde ve AB Komisyonu Başkanı olarak daha “dinamik ve sokağın beklediği değişiklikleri hayata geçirebilecek” bir ismi görmek istiyor.
İngiltere’nin bu konuda yalnız olmadığına dikkati çeken diplomatik kaynaklar, zirvede, müstakbel AB Komisyonu Başkanı konusunda net isim telaffuz etmek yerine genel nitelikli bir değerlendirmenin öne çıkacağını belirtiyor.
AB Konseyi Başkanı Herman Van Rompuy, liderlere gönderdiği zirve davet mektubunda, “İsimler konusunda karara varmak için çok erken olur\" ifadesini kullanmıştı.
Bir ismin AB Komisyonu Başkanı olarak önerilebilmesi için AB üyesi ülkelerin yapacağı oylamada nitelikli oy çoğunluğunu sağlaması gerekiyor. Bu da Fransa ve Almanya’nın, bazı ülkelerin de desteğini alarak birlikte kabul edecekleri bir adayın bloke edilmesinin oldukça zor olduğu anlamına geliyor.
AB kaynakları, 28 liderin önemli bir bölümünün seçimlerden yenilgiyle ya da ciddi kayıpla çıkmasının “geleceğe dönük derinlemesine bir tartışmayı” kaçınılmaz kıldığını belirtiyor.
Ukrayna seçimlerinin sonuçlarını da ele almaları beklenen AB liderlerinin, tüm taraflara seçim sonuçlarını tanıma çağrısı yapması öngörülüyor. AB liderlerinin, “Ukrayna krizi bağlamında Rusya’ya yönelik olası ek yaptırımlara yönelik hazırlıkları sürdürme konusunda anlaştıkları” mesajını da vermesi bekleniyor.