Diaspora Kürt Konfederasyonu (DIAKURD), Fransa’da 3 Kürt’ün katledilmesi ve bunun devamında Fransa’da meydana gelen protesto gösterilerine dair bir açıklama yaparak, Kürtlerin, Fransa ile Kürtler arasındaki dostluğumuzun bozulmasına izin vermemesi gerektiğini aktaran bir açıklama yaptı
Fransa Devleti’nin, Paris’teki Ahmet Kaya Kültür Merkezi’ne yönelik saldırıyı tüm kurum ve kuruluşlarıyla kınadığı belirtilen açıklamada, Fransa Cumhurbaşkanı Macron’un olaydan duyduğu üzüntüyü dile getirdiği bilgisine yer verildi.
23 Aralık’ta Pariste’ki Paris’teki Ahmet Kaya Kültür Merkezi’ne yönelik silahlı bir saldırı olmuş ve saldırı sonucunda Kürt sanatçı Mir Perwer (Mehmet Şirin Aydın), KCK bünyesindeki Avrupa Kürt Kadın Hareketi’nden (TJK-E) aktivist Emine Kara (Evin Goyi) ve Abdurrahman Kızıl hayatını kaybetmişti.
Kürtler, saldırıdan sonra Paris’te protesto gösterileri düzenlemiş ve yer yer şiddet olayları yaşanmıştı. Konu hakkında bir açıklama yayımlayan DIAKURD, Kürtlerin Fransa yasalarına saygı duyması gerektiğini belirtti.
DIAKURD tarafından, “Fransa ile Kürdistan’ın dostluğunu koruyacağız” başlığıyla yapılan açıklama şu şekilde:
“Fransız Hükümeti, Ahmet Kaya Kültür Merkezi'ne yönelik terörü şiddetle kınadı ve Fransa'daki Kürt toplumuna başsağlığı diledi. Saldırıdan sonraki günlerde Fransa'da en üst düzeyde, Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron ve 10’uncu Bölge Belediye Başkanı Alexandra Cordebard, başsağlığı diledi. İçişleri Bakanlığı ve Adalet Bakanlığı, terör saldırısının neden ve saiklerini sonuna kadar araştırıp bunları kamuoyuyla paylaşmaya çabalayacaklarına dair söz verdi. Kürdistan bayrağı, birçok resmi kurumda Fransız bayrağının yanında göndere çekildi ve Kürt karşıtı terör saldırısı Fransa'da yas günü olarak ilan edildi.
Fransa, Kürtlerin en zorlu zamanlarında devlet olarak uluslararası alanda Kürtlerin yanında yer alıp Kürdistan’a eşsiz yardımlarını sundu. Halepçe Katliamı, Enfal, 1991 devrimi, 688 sayılı BM kararından Rojava’daki devrime kadar Fransa’nın insani ve siyasi yardımı unutulmayacaktır. Binlerce Kürt, bu yardımlar sayesinde işgalcilerin zulmünden kurtuldu.
Fransa, Güney Kürdistan'ın statüsünü savunurken, özellikle Kürdistan'ın bağımsızlık referandumu sonrası yaşanan kuşatmada, uluslararası arenada bir devlet olarak ağırlığını, Güney Kürdistan'ın statüsünün çıkarına ortaya koymuştur. Bu tutumu hâlen de devam etmektedir.
Fransa, IŞİD cihatçılarına karşı Kürtlerle ittifak kurarak Rojava devriminde de çok önemli bir rol oynadı. Rojava, Fransa ve diğer müttefik ülkelerin yardımıyla IŞİD’i yendi.
İşgalci Türkiye Devleti, Kürtlerle ittifakını bozması için Fransız Hükümeti’ne defalarca baskı yaptıysa da başarılı olamadı.
Fransa, bir devlet olarak bizim stratejik dostumuzdur. Kürdistan halkına yaptıkları yardımları asla unutmayacağız. Bu dostluğun devam etmesine, daha da güçlenmesine ve uluslararası camiaya örnek olmasına büyük önem veriyoruz. Fransa'da yaşayan tüm Kürtlerin, Fransa yasalarına ve düzenlemelerine saygı göstermesi gerekiyor. Diakurd olarak Fransa Devleti ve onun resmi kurumlarına karşı olan her türlü şiddeti yanlış görüyoruz.
Diaspora Kürtleri bu konuda tavır almalı ve düşman şahsiyetlerin Kürtler ile Fransa Devleti arasındaki dostluğu bozmasına izin vermemelidir."