İran’ın başkenti Tahran'da 13 Eylül'de "ahlak polisi" olarak bilinen İrşad devriyeleri tarafından gözaltına alındıktan sonra gördüğü işkence sonucu komaya girerek hastaneye kaldırılan Doğu Kürdistan’ın (Rojhilat) Seqiz kenti nüfusuna kayıtlı Jina (Masha) Emini’nin 16 Eylül'de yaşamını yitirmesi üzerine başlayan gösteriler, pek çok kente yayıldı.
İranlı yetkililer gösteriler sırasında yaşanan can kayıplarıyla ilgili net bir bilgi vermese de devlet televizyonunun haberinde, resmi olmayan rakamlara göre şu ana kadar protestolar sırasında aralarında güvenlik güçlerinin de olduğu 35 kişinin yaşamını yitirdiği aktarıldı.
Haberde kesin ölü sayısının resmi makamlar tarafından açıklanacağı kaydedildi.
İran Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi, Jina Emini'nin gözaltına alındıktan sonra hayatını kaybetmesi üzerine başlayan protestolara ilişkin "Halkın taleplerini işitiyoruz ancak kimsenin kaos yükünün altına girmesine izin vermeyiz" demişti.
Ne olmuştu?
Emini'nin 16 Eylül'de yaşamını yitirmesi Doğu Kürdistan ve İran’ın pek çok kentinde infiale yol açtı.
Tepkiler üzerine Tahran polisinden yapılan açıklamada, İrşad devriyesinin Emini'yi bir saatlik "brifing" için karakola götürdüğü, genç kadının burada aniden bilincini kaybetmesi ve kalp rahatsızlığı yaşaması üzerine hastaneye sevk edildiği iddia edilmişti.
Sosyal medya kullanıcıları ve görgü tanıkları ise polisin, genç kadının "aniden" bilincini kaybettiği yönündeki açıklamasını reddederek, Emini'nin polis merkezine getirilmeden önce işkence gördüğünü belirtiyor.
Emini'nin 17 Eylül'de memleketi Seqiz kentinde düzenlenen cenaze töreni sonrasında Rojhilat’ta ve İran’ın çeşitli kentlerinde protestolar başlamıştı.
İran güvenlik güçleri protestoculara karşı şiddet uyguluyor.
