Rus resmi haber ajansı TASS, Türkiye\'nin, Ermenistan\'a karşı savaştırmak için Azerbaycan’a Suriyeli paralı savaşçı göndermeyi planladığını yazdı. İddiaya göre Afrin’de paralı asker toplama noktaları açıldı ve cihatçı savaşçılarla 6 aylık sözleşme imzalandı.
Azerbaycan ile Ermenistan sınırında 12 Temmuz’da başlayan çatışmalar konusunda uluslararası kamuoyunda hala çok fazla soru işareti var. Çatışmaya ilk kimin başlattığı, anlaşmazlığın büyümesi ile gelişebilecek bir savaşın bölgedeki hangi güçlerin işine geleceği tartışılmaya devam ediliyor. Türkiye’nin Bakü’ye destek verdiği bu çatışmada, hızlı ve sert çıkışlar yapmasını kimi çevreler, Rusya ile Libya ve Suriye’de kurulan dengeleri değiştirme fırsatı olarak yorumluyor.
Rusya’nın Güney Kafkasya’daki ‘kalesi’ Ermenistan’da, 2018 Kadife Devrim ile eski “Karabağ Klanının” devrilmesi sonrası iktidara gelen Başbakan Nikol Paşinyan’ın Batı yanlısı siyasetine bir “uyarı” olduğu yorumları da var. Ermenistan-Rusya arasındaki halihazırdaki güçlü askeri ve stratejik ortaklıklık düşünülürse bu yorumlar pek de gerçekçi gözükmüyor. Çatışmaların Tovuz’da cereyan etmesi ise, Azerbaycan-Türkiye arasındaki temel enerji hatlarının geçiş rotası olması nedeniyle ilgi çekiyor. Bazı uzmanlar, Rusya’nın Ermenistan’ı kullanarak, gaz alımının oldukça kısan Türkiye’ye bu şekilde göz dağı verdiği fikrini de dile getiriyor.
Tüm bu senaryolara paralel olarak, Rus basınında yer alan “Türkiye, Suriye’deki paralı askerleri Azerbaycan’a gönderiyor” iddiası oldukça ilgi çekici. Bu iddia, Türkiye’nin Libya ve Suriye’deki paralı asker stratejisi ile ilgili yeni raporlar ve bilgiler ışığında analiz edilmeli.
İDLİP’TEN TOVRUZ’A PARALI ASKER
“Türkiye Suriye’deki paralı askerleri Azerbaycan’a gönderiyor” iddiası Türkiye basınında yer bulmadı. Rus TASS haber ajansı, Türkiye’nin Suriye’deki “Esad rejimini yıkmak için kurulan” Özgür Suriye Ordusu militanlarını Ermenistan’a karşı destek olması için Azerbaycan’a gönderceğini iddia etti. Haberde, Azerbaycan ordusuna katılmaları için, Afrin’de paralı asker toplama noktaları açıldığı, militanlarla 6 aylık bir süre için sözleşme imzalandığı ve aylık maaşın 3 bin 500 dolar olduğu iddia edildi. Kaç militan gönderileceği bilgisi yok. Haber Rus gazetelerinde de yayınlandı.
Ermenistan basını bu iddialar üzerine Ermenistan-Azerbaycan savaşının ilk yıllarında Afganistanlı mücahidlerin Bakü yönetimine desteğe geldiklerini hatırlattı. Dönemim Rus raporlarında, yaklaşık 3 bin paralı Çeçen ve Afganistanlı askerin savaşa katıldığı, ancak düzenli ödeme alamadıkları için Azerbaycan’dan ayrıldıkları belirtilmişti.
PENTAGON: TÜRKİYE PARALI ASKER TOPLUYOR
Pentagon raporu da, Türkiye’nin, yılın ilk üç ayında 3 bin 500 paralı Suriyeli askeri Libya’ya gönderdiği bilgisine yer vermişti. Rapor, petrol zengini Libya’daki çatışmanın ülkeye silah ve paralı asker döken yabancı güçlerin körüklediği bölgesel bir vekâlet savaşına dönüşmesinden ABD’nin kaygı duyduğunun altını çizmiş, yüzlerce Rus paralı askerin ülkenin batısındaki başkent Trablus’u ele geçirmek için çalıştığı, Rusya’nın Libya’daki artan etkisi hakkında giderek daha fazla endişe duyulduğu belirmişti. Pentagon ayrıca ABD’nin Afrikadaki güçlerinin Nisan ayından bu yana asker gelişinin artarak çoğaldığı ve asker sayısının şu an tam olarak bilinmediği bildiriyordu.
SOHR: TÜRKİYE 2 BİN 500 TUNUSLU IŞİDÇİYİ LİBYA’YA TRANSFER ETTİ
İngiltere merkezli Suriye İnsan Hakları Gözlemevi (SOHR) de Pentagon ile benzer bilgilere yer veriyor. Raporda, Türk istihbarat birimlerinin son birkaç ay içinde Suriye’den Libya’ya farklı yabancı uyruklu cihadçı grup üyeleri ve IŞİD militanları aktardığını öne sürdü.
2 bin 500’den fazla Tunuslu IŞİD üyesinin Türkiye tarafından Libya’ya aktardığını belirtilen raporda, Libya’ya gelen 16 bin paralı asker arasında 18 yaşın altında 340 çocuk olduğu iddia ediliyor. SOHR kaynaklarına göre, Türk destekli grupları örgütleyen “Süleyman Şah” (El Amshat) komutanları, her savaşçı için her ay 8 bin Türk lirası ödüyor.
AZERBAYCAN – ERMENİSTAN ÇATIŞMASI VE LİBYA
Türkiye çatışmalar başladığı ilk günden itibaren Ermenistan’a hiç olmadığı kadar sert mesajlar verdi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu, Milli Savunma Hulusi Akar “Azerbaycan’ın yanındayız, Ermenistan aklını başına toplasın” açıklamaları yaptılar. Türk hükümeti gerilimi “Azerbaycan’a yapılan bir kumpas” olarak gördü.
Rusya Dışişleri’nin Türkiye’ye göre daha “arabulucu” bir tavır takındığını hesaba katacak olursak, Türkiye’deki hükümet anlaşılan o ki, olup bitenin Rusya’nın kışkırtması ile gerçekleşen bir “Ermenistan saldırısı” olduğuna inanıyor, ya da inanmak istiyor.
Türkiye’nin Suriye ve Libya savaşlarından sonra benzer bir siyaseti Güney Kafkasya’ya uyarlaması, bölgedeki dengeler ve işbirlikleri düşünüldüğünde mantıklı olmasa da imkansız da değil.
Ayasofya’nın camiiye dönüştürülmesinin “milliyetçi” tabanda meydana getirdiği çoşku düşünülürse, Ermenistan ve Azerbaycan arasındaki sorun, aynı tabanı etkilemek için kullanılmak istenebilir. Burada önemli olan, gerekli etkileşimin alınması. Bu Türkiye’nin savaşa girmek istediği anlamına gelmiyor.
ABD tarafından Libya’da Rusya’yı durduran tek güç olarak görülen Türkiye’nin, Ermenistan cephesinde bunu denmeye kalkması şaşırtıcı olabilir. 2008’de Güney Osetya’daki NATO destekli Gürcistan’ın Rusya karşısında yaşadığı zor durum muhakkak unutulmuş değil. Kaldı ki konu Ermenistan olduğunda ABD’nin de Türkiye’yi destekliyeceğine dair pek elle tutulur emare yok, aksine ABD böyle bir çatışmayı durdurmaya çalışacaktır.
Amerikan Ermeni Asamblesi’nin, ABD Başkanı Trump’a, Azerbaycan’ın Ermenistan’a saldırdığını savunan ve politika değiştirme çağrısını yapan bir mektup ilettiğinin altını çizmekte yarar var. Amerikan Ermeni Asamblesi’nin, ‘Türkiye’nin yoğun desteği ve teşviğiyle Azerbaycan tarafından Ermenistan’a karşı başlatılan saldırı, yönetimin politikasının değişmesi için bir işaret olmalı” ifadesini kullandığı mektup, ABD’nin diaspora tarafından sıkıştırlacağının başlıca emaresi.
Rusya’nın ise Türkiye’ye Güney Kafkasya’nın Libya’ya benzemediğini göstermeye çalıştığını da görmek önemli. Azerbaycan-Ermenistan sınırına yakın bölgede 150 bin asker ve 400 savaş uçağının katılımıyla başlattığı tatbikat bunun en iyi örneği. Bu tatbikat, Azerbaycan’da yayın yapan İTV’nin “Türk F-16 savaş uçakları Bakü’ye destek için Ermenistan sınırında uçuş gerçekleştirdi” haberinin hemen ardından geldi.
Rus diplomasisi biraz farklıç Tatbikatın “Rus askeri birliklerinin hazırlığını ölçmek amacıyla” başlatıldığı belirten Rus lider Putin, operasyonun Kafkasya bölgesinde gerçekleşen çatışmalarla bağlantılı olduğu iddialarını reddeti ve programlı bir aktivite açıklamsı yaptı.
Türkiye’ye göre her zaman daha soğukkanlı davranan Rusya, Türkiye ile Azerbaycan-Ermenistan çatışması çerçevesinde karşılaşacak olursa, tavrının Libya ya da Suriye’deki gibi olmayacağı belli ediyor. Bir çok bölge uzmanı da benzer tahminler yapıyor.