Suriye'de işkence fotoğraflarda görünenden daha fazla
Yayımlandığı andan itibaren uluslararası kamuoyunu dehşete düşüren Suriye\'deki işkencenin tanıklarından, güvenlik nedeniyle ismini gizli tutan Suriyeli pilot albay, 3 yıldır iç savaşın yaşandığı ülkesindeki işkence ve zulümlerin fotoğrafta görünend.
Yayımlandığı andan itibaren uluslararası kamuoyunu dehşete düşüren Suriye\'deki işkencenin tanıklarından, güvenlik nedeniyle ismini gizli tutan Suriyeli pilot albay, 3 yıldır iç savaşın yaşandığı ülkesindeki işkence ve zulümlerin fotoğrafta görünenden daha fazla olduğunu öne sürdü.
Rejimden kaçtıktan sonra Şam\'daki muhalif bir gruba komuta eden ve çocuklarının hastalığı nedeniyle 6 ay önce Türkiye\'ye sığınmak zorunda kalan albay, Esed rejiminin işkence ve zulümlerini AA muhabirine anlattı.
Eşi ve 5 çocuğuyla geldiği Osmaniye\'de, inşaatlarda kum, çimento, demir ve tuğla taşıyarak ailesini geçindiren albay, Suriye Hava Kuvvetlerinde pilot olarak görev yaptığı sırada işkencelere maruz kaldığı için 2 sene önce rejimden ayrılarak muhaliflerin safına katıldığını anlattı. Televizyonda gösterilen işkence fotoğraflarını, çocuklarını ve eşini yanından uzaklaştırarak izlediğini anlatan albay, esed rejiminin işkence ve zulümde ölçü tanımadığını ve her türlü işkencenin ülkede normalleştiğini öne sürdü.
Suriyeli albay, uluslararası toplumun bugüne kadar bu vahşeti seyretmesini bir türlü anlayamadığını, Esed rejimi ayakta kaldığı sürece işkence ve ölümün devam edeceğini söyledi.
Hava kuvvetlerinde parlak geçmişi olduğunu belirten albay, namaz kıldığı gerekçesiyle 1 yıl 4 ay hapiste kaldığını da iddia etti. Görevi boyunca sayısız işkencelere tanık olduğunu belirten albay, şöyle konuştu:
\"İşkence ve hakaretlere dayanamayarak, iç savaş başlamadan kısa süre önce rejimden ayrıldım. Savaş başladıktan sonra muhaliflerle oldum ve Şam\'ın bir kısmında muhalif komutan olarak görev yaptım. İç savaştan sonra ülkedeki vahşetin boyutları iyice tırmandı, rejimin askerleri ve Hizbullah militanları, ölçü ve sınır tanımaz hale geldi. Tuttukları ve muhalif gördükleri herkese büyük işkence yapıyordu. Esed\'in askerleri, tutukladıkları kişilere günlerce yemek ve su vermez, vücutlarında sigara söndürür, kızgın demirle vücutlarını dağlar, kesici aletlerle işkence yapar. Daha söylenmeyecek işkence ve ölümlere şahit oldum.\"
Kendisinin de rejimin aradığı kişilerden olduğuna işaret eden albay, \"Esed askerleri ellerindeki listeye bakarak insanları öldürüyor veya işkence yapıyor. İç savaşta çok sayıda akrabamı kaybettim, arkadaşlarım öldü, evim, arabam gitti. Silaha sarılmaktan ve savaşmaktan başka çaremiz kalmadı\" diye konuştu.
Şam merkezde savaşan muhalif grupların en büyük silah kaynağının rejim güçleri olduğunu kaydeden albay, uçak ve helikopterlerden atılan füze ve bombaların Şam\'ın büyük kısmını yerle bir ettiğini, rejim güçlerinin ağır silahları mahalle ve sokaklarda kullandığını belirterek şöyle konuştu:
\"Esed, mahallemize gece saatlerinde iki, üç kez füze ve roketle saldırırdı. Önce ailemle Şam\'dan kaçtık. Beni Şam\'da çok aradılar. Ailemi Türkiye\'ye gönderdim, altı ay önce de ben geldim. İki ayım, hasta halde yollarda geçti. Türkiye bize kapılarını açtı, bizi misafir etti. Çocuklarım ve ben burada inşaatlarda ne iş olursa yapmaya çalışıp ekmeğimizi çıkarıyoruz. Mahalle sakinleri bizlere yardımcı oluyor. İnşallah Esed bir an önce gider ve tekrar evimize döneriz. Akrabalarımdan kimseyle görüşemiyorum. Onlar başlarına bir şey geleceği korkusuyla benimle konuşmaktan kaçınıyor. Onların hayatından endişe ediyorum.\"
Nerina Azad
Bu haber toplam: 1442 kişi tarafından görüldü.
Son Güncellenme:15:20:14