Suriye'deki iç savaş bugün sekizinci yılına giriyor. Savaşta yüz binlerce kişi hayatını kaybetti, milyonlarca kişi evinden oldu, tarihi yapılar onarılamayacak biçimde yok edildi. Yedi maddede savaşın bilançosu.
Suriye'nin başkenti Şam'da barışçıl bir eylem olarak başlayıp kısa sürede ülke geneline yayılan ve silahlı çatışmalara dönüşen Suriye savaşının başlangıcından bu yana, yüz binlerce kişi hayatını kaybetmiş, milyonlarcası yerinden edilmiş, çok sayıda yapıysa onarılamayacak biçimde yok edilmiş durumda. 15 Mart 2011'de başlayan savaşın beraberinde getirdiği etkiler bugün, yerel ve bölgesel düzlemi aşarak küresel boyutlara ulaşmış bulunuyor. Türkiye'nin de aralarında bulunduğu birçok ülkenin müdahil olduğu savaşın sonuysa henüz görünürde değil.
İşte yedi maddede Suriye iç savaşının yedi yıllık bilançosu:
Kurbanlar: BM ve Londra merkezli Suriye İnsan Hakları Gözlemevi tarafından yayınlanan verilere göre, 2011'de başlayan Suriye savaşında toplam 353 bin 935 kişi hayatını kaybetti. Gözlemevi verilerine göre, hayatını kaybedenlerin 106 bin 390'ı sivil ve bu sivillerin de 19 bin 811'i çocuk ve 12 bin 513'ü kadın. Bahsedilen rakamların yalnızca kayıt altına alınmış ölümler olduğunu belirten uzmanlar, hayatını kaybedenlerin sayısının gerçekte 500 binden fazla olduğunu tahmin ediyor. Fransız örgüt Handicap International'a göre de savaşta toplam 3 milyon kişi yaralandı, 1 buçuk milyon kişi savaş nedeniyle sakat kaldı. Diğer yandan Uluslararası Af Örgütü, 2017 yılında yaptığı açıklamada, Şam yakınlarındaki Saydnaya cezaevinde 2011 ile 2015 yılları arasında yaklaşık 13 bin kişinin asıldığını duyurmuştu. 17 bin 700 kişinin de savaş başladıktan bu yana gözaltında öldüğü tahmin ediliyor. Suriye İnsan Hakları Gözlemevi de 2011'den beri en az 60 bin kişinin işkence ya da kötü şartlardan dolayı hayatını kaybettiğini belirtiyor.
Mülteciler: Suriye'nin nüfusu savaş öncesinde 23 milyondu. Bugün toplamda yaklaşık 11 milyon Suriyeli savaş nedeniyle yerinden edilmiş konumda. 2,8 milyonu çocuk olmak üzere yaklaşık 6,1 milyon Suriyeli evinden edilerek kendi ülkeleri içinde mülteci haline geldi. Yarısı çocuk 5,4 milyonu aşkın kişiyse, komşu ülkeler Türkiye, Lübnan, Ürdün, Irak ve Mısır'a kaçtı. Toplamda 10 bin çocuk ise yanlarında bir ebeveyn ya da akrabaları olmadan mülteci konumunda bulunuyor. Mültecilere ev sahipliği yapan ülkelerin başında 3 buçuk milyonu aşkın kişiyle Türkiye geliyor. Lübnan'da ise yaklaşık 1 milyon mülteci, Ürdün'de de BM rakamlarına göre yaklaşık 660 bin mülteci yaşıyor. Ürdün hükümetiyse bu rakamın 1,3 milyon olduğunu söylüyor. Öte yandan Irak'ta yaklaşık 246 bin, Mısır'da ise 126 bin mülteci yaşıyor.
Çocuklar: En az 961 çocuk, savaşa müdahil silahlı gruplar tarafından çocuk asker olarak kullanılıyor. Bugün Suriye'de savaş nedeniyle okula gidemeyen 1,7 milyon çocuk var ve bu çocukların yaklaşık üçte biri 5-17 yaşları arasında. Ailelerini, arkadaşlarını ve yaşadıkları hayatı kaybeden çok sayıda Suriyeli çocuğun ruh sağlığı, savaşta maruz kaldıkları ve tanıklık ettikleri şiddet nedeniyle zarar görmüş durumda. Semptomlar arasında ise kabus, saldırganlık ve kabiliyet kaybı göze çarpıyor. 3,3 milyon çocuk ise düzenlenen bombalı saldırılar nedeniyle tehlikeye maruz kaldı. Bugüne kadar 770 bini aşkın çocuk psikososyal yardım aldı. 5 bin 800 engelli çocuğa ise düzenli olarak mali destek sağlanıyor. BM verilerine göre, yaklaşık 3,2 milyon mülteci çocuk UNICEF'in (BM Milletler Çocuklara Yardım Fonu) sağladığı destekle okula gidebiliyor. BM, 2018 yılı için Suriye'ye sağlanması gereken mali yardımın 1 milyar euro civarında olduğunu söylüyor. Savaşta yalnızca 2017 yılında en az 910 çocuk öldü, 361 çocuk ise yaralandı.
Yoksulluk ve açlık: Suriye nüfusunun yarısına tekabül eden 5,3 milyonu çocuk ve genç olmak üzere 13,1 milyon kişi yardıma muhtaç. Suriye halkının üçte birinin sağlıklı içme suyuna erişimi yok ve yaklaşık yüzde 69'u aşırı yoksulluk koşullarında yaşıyor. Yani günde kişi başına yalnızca 2 ABD dolarına erişimleri var. Örneğin, kuşatma altındaki Doğu Guta'da 200 bin çocuğun yüzde 40'ı yetersiz besleniyor. BM verilerine göre, 419 bini kuşatılmış bölgeler olmak üzere 2,98 milyon Suriyeli "erişilmesi zor" bölgelerde yaşıyor.
Altyapıve yapılar: Suriye savaşı, tarihi boyunca birçok medeniyete ev sahipliği yapmış Suriye'de bulunan çok sayıda yapının onarılamaz halde zarar görmesini beraberinde getirdi. Uzmanlar, savaşın Suriye'deki altyapıya büyük zarar verdiğini söylüyor. Ülkenin eğitim ve sağlık sistemleri bugün enkaz halinde. Savaşın yedi yılının ardından Suriye'deki hastane ve diğer sağlık tesislerinin yalnızca yarısı kullanılabilir durumda. 2017'de okul, eğitim tesisleri ve eğitmenleri hedef alan toplam 67 saldırı kayıt altına alındı. 7 bin 400'ü aşkın okul, askeri çatışmalar nedeniyle yok edildi, zarar gördü veya işlev görmez ya da erişilmez hale geldi. Suriye'de şu anda eğitim alanında 180 bin kişilik istihdam açığı bulunuyor. 2017'de hastane ve sağlık tesislerineyse toplam 108 kayıtlı saldırı düzenlendi.
Ekonomi: Uzmanlara göre savaş, Suriye ekonomisini 30 yıl geriye götürmüş bulunuyor. Şam'da görev yapan bakanlara göre, petrol üretimi yıllar içerisinde en düşük seviyesine ulaşmış ve fosfat ihracatı ve elektrik üretimi ciddi oranda düşmüş vaziyette. Dünya Bankası tarafından Temmuz 2017'de yayınlanan ve savaşın ekonomik ve toplumsal sonuçlarını mercek altına alan raporda, gayrisafi yurtiçi hasıladaki kümülatif kaybın 226 milyar dolar olduğu belirtiliyor. Bu rakam, Suriye'nin 2010'daki gayrisafi yurtiçi hasılasının yaklaşık 4 katı. Dünya Bankası'nın raporu, ülkedeki konuk stokunun yüzde 27'sinin zarar gördüğünü ve yüzde 7'sinin yok edildiğini ortaya koyuyor.
Eve dönüş: 2017 yılında Suriye içerisinde evinden edilmiş olan yaklaşık 655 bin kişi, ülkelerine geri dönmüş bulunuyor. Mülteci olarak bulundukları komşu ülkelerden Suriye'ye dönenlerin sayısıysa 70 bin civarındaydı. Evine dönen kişilerin çoğu yıllar boyunca kaçış halindeydi. Bu Suriyeliler, evlerine dönseler de bu evler yıkılmış ya da yıpranmış durumda ve elektrik ve su sıkıntısı çekiyor. Bazı Suriyelilerin evlerini yeniden inşa şansı bulunsa da, çok sayıda Suriyelinin altyapısal nedenlerden ötürü böyle bir şansı bulunmuyor.