HDP Urfa Milletvekili Osman Baydemir, sokağa çıkma yasaklarına, son dönemki gelişmelere ve ‘barış umuduna’ ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
“HDP’nin hayat bulacağı zemin ortadan kaldırıldı”
Yeni Özgür Politika gazetesine konuşan Baydemir, “HDP’yi HDP yapan temel perspektif savaş perspektifi değildir. HDP, barışı inşa etmenin perspektifidir,” dedi ve HDP’nin barış ortamının siyaseti olduğunu vurguladı.
“Oysa şu anda biz tarihimizin en çetin savaşını yaşıyoruz,” diyen Baydemir, bu durumun HDP projesinin hayat bulacağı sosyal zemini ortadan kaldırdığını belirtti.
“Geniş cepheli mücadele hattına ihtiyaç var”
Savaşa karşı ‘geniş cepheli bir mücadele hattına’ ihtiyaç olduğuna inandığını ifade eden Baydemir, “Örneğin HDP, Türkiye’nin bütününe yayılmış, demokrasi güçlerini, aydınları da yanına alan bir sivil direniş hattını başlatabilir,” dedi.
Varolan koşullarda geleceğe yönelik tabloya dair fikirlerini de paylaşan Baydemir, ‘umudunda azalma olmadığını’ vurgulayarak, “Onurlu bir barışa dünkünden daha yakınız,” dedi ve özetle şunları ifade etti:
“Özgürlük, Kürtlerin kendi içindeki ittifaka bağlı”
“Çünkü artık Ortadoğu, eski Ortadoğu değil. Öyle bir zemin içinde yaşıyoruz ki, bugünkü savaşın esas nedenlerinden bir tanesi, AKP hükümetinin Sayın Öcalan şahsında Kürt hareketinin etkisi bin yıl sürecek yeni bir ittifak çağrısını kabul etmemesiyle ilgilidir. Kabul etmeyişinin sonucunu şu anda yaşıyoruz. Eğer AKP devleti, Erdoğan, Kürtlerin etki gücü bin yıl sürecek ittifak teklifini kabul etseydi, Rojava Devrimi’nin yanında yer alırdı. Boğan taraf değil, onun yanında yer almış olurdu.
“Şimdi hangi etmenlere bağlıdır özgürlük, birlikte yaşam? Bir kere Kürtlerin kendi içindeki ittifakına bağlıdır. Kuzey, Güney, Doğu, Batı… Kürt siyasi hareketlerinin örgütsel çıkarlarını bir kenara bırakıp ulusal çıkarlar etrafında ortak paydalarda buluşması… Yüz maddenin yüzünde de buluşmak zorunda değiller. On maddede buluşmaları, ilk etapta yeterli sonuçlar da doğuracaktır. Dolayısıyla böylesi bir zorunluluğumuz var bizim.
“Kobanê’de, cephede Kürt halkının yiğit evlatları nasıl ki beraber direndiyse, Kerkük’te, Şengal’de, Mexmûr’da nasıl ki peşmerge, gerilla, HPG, YPG, YPJ mücadele ettiyse, Kürt siyasi akımlarının da ortak paydalarda birlikte bir tutum belgesi çıkarmaları, özgürlüğe varmak kadar kıymetli bir ihtiyaçtır.
“AKP’nin Suriye politikası çökerse, müzakere masası yeniden kurulur”
“İkinci bir husus: Bu minvalde AKP devletinin Suriye politikasının çökmesi gerekiyor. Cerablus özgürleştiğinde müzakere masası kurulacaktır, bundan emin olun. Yani AKP’nin Suriye politikası düştüğünde, AKP’nin devirmiş olduğu masa yeniden kurulacaktır. Bu itibarla da yakın gelecekte, bence bahardan önce ama en geç baharda, Suriye politikasına, Rojava politikasına bağlı olarak yeni gelişmelere hep beraber tanıklık edeceğiz.
“İşte o yeni gelişmeler oluncaya kadar halkımızın kırılmaması için, insanlarımızın daha fazla hayatını yitirmemesi için HDP olarak biz nasıl bariyerler oluşturabiliriz, onun uğraşı, arayışı, çabası içindeyiz.”