İleri'den Meryem Yıldırım'ın haberine göre Diyanet, Afrin operasyonu için hazırladığı anlaşılan “Cihâd: Allah yolunda canla ve malla mücadele” başlıklı cuma hutbesinde, Kuran’dan vurgularla cihat kavramını işledi. Hatay'da Vali ile görüşecek olan Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş, Habib-i Neccar Camisi'nde söz konusu "Cihad: Allah Yolunda Can ve Mal İle Mücadele'' başlıklı cuma hutbesini okuyacak.
Operasyona Haklı Gerekçe Yaratma Çabası
“Cihâd, Allah yolunda harcanan emeğin, hak uğrunda verilen mücadelenin adıdır. Müslüman’ın, imanını, bayrağını, istiklâlini ve haysiyetini muhafaza etme azmidir. Cihâd, zulme ve zalime karşı, bir milletin hukukunu savunma gayretidir” denilen hutbede, peygamberin de “cihâd ediniz” sözüne yer verildi.
“Cihâd, sadece canı feda etmekle değil, kimi zaman elle, kimi zaman dille, kimi zaman da malla hakka hizmet etmekle olur. “Mücâhid, nefsiyle cihâd eden kişidir” ifadeleriyle devam eden hutbede, cihadın, 'İslam’ın ilkelerini yeryüzünde yaymak, haksızlıkların sona ermesini sağlamak için' yapıldığı yazıldı.
Diyanet’in de Afrin için hazırlandığı anlaşılan hutbede Çanakkale Savaşı’nı ‘cihat savaşı’ olarak göstermesi ise dikkat çekti.
‘Cihadın En Üst Seviyesi: Silahlı Mücadele’
İktidarın da Afrin operasyonu ve daha önceki politikalarında sık sık dillendirdiği “milletin bekası için” ifadesine başvuran Diyanet, ‘silahlı mücadelenin cihadın en üst seviyesi’ olduğunu telkin etti. O ifadeler şöyle:
“Mümin, an gelir eliyle, gün olur malıyla Allah yolunda, kelime-i Hak için çalışır, çabalar. İnancı, varlığı, vatanı, bekası ve hürriyeti için silahlı mücadeleye girmesi ise cihâdın en üst seviyesidir. Daha dün Doğusuyla Batısıyla, Kuzeyiyle Güneyiyle bu aziz vatanı korumak uğruna verdiğimiz mücadele, cihadın en canlı şahididir. Allah’ın yardımıyla muzaffer çıktığımız Çanakkale, varoluş destanının, iman, cesaret ve azmin adıdır.”
Diyanet, yaptığı cihat çağrısında şu ifadeleri kullandı:
“Bugün de millet olarak canımızla ve malımızla bir beka mücadelesi veriyoruz. Mehmetçiğimiz, inancımız, bayrağımız, vatan toprağımız uğrunda hiç çekinmeden varlığımızı feda edebileceğimizi bütün dünyaya bir kere daha gösteriyor. Ömrünün baharında şehadet şerbetini yudumlayan her bir vatan evladı, adeta bizlere Rabbimizin şu müjdesini haykırıyor: “Allah yolunda öldürülenlere sakın ‘ölü’ demeyin. Onlar diridirler. Ancak siz bunu idrak edemezsiniz.”
