Doğu Ergil: Bir anlaşma yapılırsa bu sadece silah bırakma biçiminde olmayacak

Prof. Dr. Doğu Ergil, yeni süreçte bir anlaşma olacaksa bunun sadece PKK’nin silah bırakması şeklinde olmayacağını belirterek, “Silah bırakmanın karşılığında bir takım reformlar beklenecek. Bunlar tabii demokratik, hukuki reformlar. Bu topraklar artık daha fazla acı çekmek istemiyor. Dolayısıyla muhakkak orta bir yerde buluşulacaktır” dedi.

18.01.2025, Cts - 09:04

Doğu Ergil: Bir anlaşma yapılırsa bu sadece silah bırakma biçiminde olmayacak
Haberi Paylaş

Rûdaw TV’ye konuşan Prof. Dr. Doğu Ergil,  MHP lideri Devlet Bahçeli’nin PKK lideri Abdullah Öcalan’a yaptığı çağrının ardından Türkiye’de başlayan yeni süreç hakkında soruları yanıtladı.

MetroPOLL Araştırma Şirketi'nin “yeni süreç” ile ilgili gerçekleştirdiği son ankette, Bahçeli'nin çağrısına en az desteği MHP ve AK Parti seçmeninden geldi.

“Değişim zordur, insanların kabul etmesi o kadar kolay değil”

Prof. Dr. Ergil, “kamuoyu karşı çıksa da siyasi partilerin desteği ile bu süreç devam edebilir mi?” sorusuna yanıt verdi.

“Değişim zordur, yeni doğum yapma gibidir. Son derece sancılıdır” diyen Ergil, “Çünkü insanların alışageldikleri şeyler sadece alışkanlıkları değil o alışkanlıklara bağlı duyguları da değişmek durumundadır” dedi.

Prof. Dr. Doğu Ergil, “Bu kadar sene ‘ülke içinde bir düşman var’ denmiştir resmi olarak. Bu düşman ülkeyi yabancılara satmak istiyor, bölmek istiyor, size zarar vermek istiyor diye anlatırsanız, o üst düşmana karşı savaş ilan ederseniz, bu kendi sınırlarınız içinde halkınızın bir bölümüne karşı da olabilir, tabii ki gönderdiğiniz evlatlarınız orada ölecektir. Onların evlatlarını öldürecektir. Ve bu bir nefret, öfke üzerine bina edilir. Şimdi bu kadar sene adı konmamış bir iç savaştan sonra ‘tamam biz bunu bitirdik, hadi sarılalım kardeş olalım’ dendiği zaman insanların bunu kabul etmesi o kadar kolay değil” ifadelerini kullandı.

“Üç kuşaktır bu ülkede bir iç savaş sürüyor”

30 yıldır bunu anlatmaya çalıştığını dile getiren Prof. Dr. Ergil, “Bu kadar düşmanlık beslendikten sonra ‘tamam bitirdik bu işi, hiçbir şey olmamış gibi devam edelim’ deniyor. Öyle değil, insanlar çok acılar yaşadılar karşılıklı olarak çok kayıplar verdiler. Üç kuşaktır neredeyse bu ülkede bir iç savaş türü mücadele sürüyor. O yüzden kolay olmayacak tabii ama siyasi irade, siyasi partiler ağırlıklarını bunun arkasına koyunca duygular, düşünceler yavaş yavaş değişir” şeklinde konuştu.

“Muhakkak orta bir yerde buluşulacaktır”

2013’te oluşturulan Akil Heyet’te Doğu Anadolu Grubu’nda görev alan Doğu Ergil, “Türkiye bu süreçle birlikte sadece PKK’nin silah bırakmasını mı istiyor yoksa Kürt meselesinin çözümü için de planı var mı?” sorusuna şu yanıtı verdi:

“Tabii ki (devlet PKK’nin) silah bırakmasını istiyor. Şimdiye kadar Türkiye'nin hem iç hem dış politikasını belirlemiş olan bir örgütün ortadan kalkmasını istiyor. Bu örgütün sınır dışındaki etkilediği başka örgütlerin, mesela Rojava'nın belki de sonradan İran'ın Türkiye'ye karşı zararlı faaliyetlerde bulunmasından kuşkulandığı için böyle bir olasılığı ortadan kaldırmak istiyor.

Ama bir anlaşma yapıldığı zaman bu sadece silah bırakma biçiminde olmayacak. Silah bırakmanın karşılığında bir takım reformlar beklenecek. Bunlar tabii demokratik, hukuki reformlar. Bunlar gerçekleşmeden silah bırakma mümkün olmayacak. O yüzden artık insanlar çok yoruldular, çok yıprandılar. Bu topraklar artık daha fazla acı çekmek istemiyor. Dolayısıyla muhakkak orta bir yerde buluşulacaktır.”

“Gerçekten şiddet Türkiye'de bitsin”

Sürecin gidişatı hakkında ümitsizliğe gerek olmadığını vurgulayan Prof. Dr. Ergil, “Bütün değişiklikler küçük küçük başlar. Paldır küldür olmaz, ona devrim denir. Biz şimdi evrimi başlatırsak ileride büyük değişikliklere yol açar. Ama en önce bir anlaşma sağlansın. Gerçekten şiddet Türkiye'de bitsin. Bu anlaşma sonunda bir antlaşmaya yani hukuki bir çerçeve kazanmış olan bir barışa dönüşebilir. O yüzden ümitsizliğe gerek yoktur ama ümidi beslemek lazımdır. Yani ümit bir kıvılcımdır, bunu alevlendirmek ve hep o alevi de canlı tutmak lazım” yorumunu yaptı.

“Niye bir halk sorun haline geldi?”

Kürt sorununa dair geçmişte bir çok araştırmalar yapan Ergil, “Kürt sorununu anlamak için daha doğrusu niye bir halk sorun haline geldi ve bir ülke sorunu şimdi de bölge sorunu haline geldi bunu anlamak için tam 30 yıldır çalışıyorum. Alan araştırmaları yaptım, birkaç kitap yazdım, düzinelerle makale yazdım” dedi.

Türkiye'de 2013 yılında Kürt sorununun çözümü yolunda başlatılan müzakere sürecine katkıda bulunmak üzere "akil insanlar" heyeti kurulmuştu.

Ergil, yeni süreçte de kendilerine bu konuda danışıldı mı şeklindeki soruya, “Hükümetlerin birinci kaygısı egemenliklerini yani durum üzerindeki kontrollerini sağlamak ve sürdürmektir. Ve o yüzden kendi bakış açılarına uygun adamları alırlar ve onları kullanırlar. Fikir olarak başkalarından yararlanmazlar. Kendi gündemlerini yani ajanda dediğimiz şeyleri sürdürecek insanlarla çalışırlar. Bu nedenle farklı fikirleri olan, yeni fikirleri olan insanlar çok makbul insanlar değildirler. Ben de herhangi bir hükümet gözünde çok makbul bir insan değilim” yanıtını verdi.

 

Bu haber toplam: 4385 kişi tarafından görüldü.
Son Güncellenme:13:10:45
Bu gönderiye hiç yorum yapılmamış! İlk yorum yapan kişi olmak ister misin?
Nerina Azad
x