Türkiye Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Yunanistan ziyareti dönüşü uçakta gazetecilere konuştu.
Türkiye Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Yunanistan ziyareti dönüşü uçakta gazetecilere konuştu. İsveç'in NATO üyeliği konusunda yeniden Meclis’i işaret eden Erdoğan, “Kanada Türkiye olarak kendilerinden almayı talep ettiğimiz İHA-SİHA kameraları meselesinde tutturmuş “İsveç de İsveç”… ABD de aynı şeyi söylüyor. Senin kongren varsa, benim de parlamentom var. Sen üzerine düşeni yap, Meclisimiz de gereken kararı alır” dedi.
Soru-cevap kısmında ise öne çıkanlar şöyle:
Daha önce de sormuştuk ‘acaba sizin Biden'la bir görüşmeniz olur mu?’ diye, siz ‘artık ev sahipliği yapması gereken Biden’ demiştiniz. Böyle bir ihtimal var mıdır?
Biz İstanbul'a dönerken Dışişleri Bakanımız Hakan Fidan da Washington'a hareket etti ve yedili grup olarak Amerika'daki temaslarını sürdürecekler. Bu temaslarda ne gibi bir netice aldıklarını görüşmelerden sonra bana bildirecek. Temennimiz odur ki, Amerika Birleşik Devletleri’nin Gazze’deki yaşananlar ile ilgili İsrail lehine tavrının sona ermesi noktasında, bu yedili grup bir netice alsın. Aldıkları bu neticeyle de İsrail'e barış için baskı yapabilsinler. ABD Başkanı Biden ile görüşme gündemimizde değil. Gazze konusundaki tavırları hepinizin malumu. Bizi ararsa konuşmamız gereken konular neyse onları da biz kendisiyle görüşüp konuşuruz. Ama Yedili temas grubu ABD’den sonra Kanada'ya geçecek. Kanada Türkiye olarak kendilerinden almayı talep ettiğimiz İHA-SİHA kameraları meselesinde tutturmuş “İsveç de İsveç”… ABD de aynı şeyi söylüyor. Senin kongren varsa, benim de parlamentom var. Sen kongreden geçirdikten sonra F-16 meselesinde adım atacağım diyorsun, benim de parlamentom var. Parlamentomdan geçmeden benim de böyle bir adımı atmam mümkün değil. Eğer biz NATO'da iki müttefik ülkeysek o zaman dayanışma halinde eş zamanlı sen üzerine düşeni yap, Meclisimiz de gereken kararı alır. Olay bu.
Türkiye'nin Hamas konusundaki tavrı son derece net, siz de bunun defalarca altına çizdiniz. Türkiye'nin bu duruşunun uluslararası toplumda ya da uluslararası dünyada bir karşılığı oluyor mu? Ya da Hamas'a karşı bakış açısının değişme imkanı sizce var mı?
Ben uluslararası toplumun ne diyeceğine bakmıyorum. Ben bir kul olarak üzerimize düşen görev nedir buna bakıyorum. Hani şair diyor ya “ağlarım, ağlatamam, hissederim, söyleyemem, dili yok kalbimin ondan ne kadar bizarım.” Bunlar Hamas’a ‘terör örgütü’ diyorlar. Hamas Filistin’in bir gerçeğidir, terör örgütü değildir. Hamas bir siyasi harekettir ve siyasi parti olarak girdiği seçimlerden galip çıkmış olan bir harekettir. Ama bize bunu zorla dayatıyorlar ki ‘illa terör örgütü’ deyin. Hayır, sizin demenizle biz Hamas'a ‘terör örgütü’ demeyiz. Seçim kazanmış olan bir siyasi hareket var önümüzde. Siz kalkıyorsunuz, Gazze’yi açlıkla terbiye etmeye yöneliyorsunuz. Siz kalkıp Gazze'yi tamamıyla yerle yeksan edip bu şekilde terbiye etmek istiyorsunuz. İlaç vermiyorsunuz, susuz bırakıyorsunuz, elektrik vermiyorsunuz, bu şekilde bir terbiyeyle Hamas’ı ademe mahkum etmek istiyorsunuz. Biz buna katılamayız. Şu anda İsrail tam bir devlet terörü estiriyor. Nerede Batı, nerede Amerika? Ortada bütün bu gerçekler varken, 17 bin’e yakın insan, çocuk, kadın, yaşlı öldürülmüşken biz bunları nasıl tasvip edelim? Dışişleri Bakanımız Hakan Fidan, Amerika Birleşik Devletleri Dışişleri Bakanı Antony Blinken'la bunları konuştu. Konuştu ama Batı hala sessiz. İşte bunlar bizim canımızı yakıyor, ciğerimizi yakıyor. “Yaralıları, çocukları verin bize, kanser hastaları var, bunları verin" diyoruz. Şu ana kadar daha 114 hasta 86 refakatçi olmak üzere toplam 200 kişiyi alabildik. Bunların hiç olmazsa tedavilerini falan yaptıralım, bu adımı atalım. Ne yazık ki, insanlık diye bir şey kalmamış.
Netanyahu giderse savaşın seyri değişir, barış sürecine girilir diye. Buna inanmak ne kadar gerçekçi?
Netanyahu giderse orada barış egemen olur vurgusu önemli. Ancak şu an itibarıyla bir gerçek var ki, Netanyahu bu soykırımı siyasi ömrünü uzatmak, yargılanmaktan kaçmak için de yapıyor. Biliyorsunuz, Netanyahu bir yargı süreci içindeydi, hatta hakkında mahkumiyet kararlarının verileceği konuşuluyordu. Böyle bir süreçte İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırısı patlak verdi. Şimdi de “bu saldırıları ne kadar uzatırsa yargılanma olayından da o denli kendimi kurtarabilirim” düşüncesi içinde bu süreci uzatıyor. Netanyahu daha önce de söylediğim gibi gerçekten bir Gazze katilidir, kasabıdır ne derseniz deyin. Bu sıfatların hepsi ona yakışır. Uluslararası Ceza Mahkemesi’nde nasıl Miloseviç yargılandıysa aynı şekilde Gazze Kasabı Netenyahu ve onunla birlikte hareket eden İsrailli ve İsrail dışı bütün siyasetçilerinde yargılanması gerekir. Biz bunun 3 bin kadar avukat ile takibini yapıyoruz. Türkiye dışından birçok ülkeden bu işi takip eden avukatlar hatta savcılar var. Biz de takibini sürdüreceğiz. Derdimiz bu soykırımın bir an önce sonlandırılması ve suçluların cezalandırılmasıdır. Netanyahu ve suç ortaklarının tüm soykırımcılara ibret olacak bir ceza almaları lazımdır. Kimsenin aklına bir daha sivil öldürmek, hastane bombalamak, pazar yeri vurmak gelememesi için bu yargılama çok önemli. Çünkü hesabı sorulmayan katliamlar, soykırımlar tekrarlanır.
Siyasette AK Parti ile MHP'nin heyetleri, yerel seçimler kapsamında bir araya geliyor. Buradaki son durum nedir efendim? İşbirliğine gidildiği zaman buradaki çalışmalarda 2019 seçimlerindeki gibi dengeler gözetilecek mi?
2019 yerel seçiminde biz Cumhur İttifakı başlığıyla bir adım atmadık. Ancak bu seçimde durum çok daha farklı. Şu an itibarıyla Milliyetçi Hareket Partisi'nden ve partimden arkadaşlarımız müşterek çalışmalarını sürdürüyorlar. Hangi büyükşehirde, hangi illerde, hangi ilçelerde nasıl hareket edeceğiz, meclis üyeliklerinde nasıl hareket edeceğiz, bütün bu konuların hepsini arkadaşlarımız görüşüyorlar. Öyle zannediyorum ki bu hafta içinde belli bir neticeye varacaklar. Ondan sonra bizim konseyimize getirecekler. Biz de bu yapılan çalışmayı gözden geçirerek süratle adım atıp, 2024’e dair Devlet Bahçeli ile bir araya gelip, kararımızı vereceğiz ve yola çıkacağız. 15 Aralık sonrası peyderpey aday açıklamalarımızı yaparız.