\'Otoriterlik ve vatanseverlik yapısal zayıflıkları onaramaz\' ifadeleriyle devam eden yazıda saldırılar için \"Türkiye\'nin birden çok tehlikeyle karşı karşıya olduğunu korkunç bir şekilde hatırlattı\" deniyor. Bu tehlikeler \'terörizm ve ekonomik zayıflık\' olarak sıralanıyor.
Yazı şöyle devam ediyor:
\"Ülkenin Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan otoriterlik ve vatanseverlikle istikrarı yeniden sağlayabileceğini sanıyor. Ancak yanılıyor.\"
Türk Lirası\'nın Dolar karşısında değer kaybetmesine atıfta bulunulan yazıda, Cumhurbaşkanı Erdoğan\'ın vatandaşlarını dövizlerini bozdurmaya teşvikinin \'işe yaramayacağı\' belirtiliyor.
Yazıda, Eylül\'den beri Türk Lirası\'nın yüzde 15 değer kaybettiği kaydediliyor ve bu kaybın sebebinin bir açıdan ülkedeki cari işlem açığı ve özel sektörün döviz borcu olduğu belirtiliyor, hafta sonundaki saldırı öncesi Türkiye\'de meydana gelen siyasi olayların da bunda rol oynadığı ifade ediliyor.
Yazıda \'Cumhurbaşkanı\'nın yüksek faiz oranlarına karşı çıkmasını da içeren otoriterliğinin\' de Türk Lirası\'nın zayıflamasında payının olduğu ileri sürülüyor.
Haberde \'\'Türkiye yabancı sermaye için gittikçe daha az cazibeli bir yer oluyor\" deniyor.
Banka dışı özel sektörün borcunun 210 milyar doları bulduğunu belirten gazeteye göre, Türk Lirası değer kaybettikçe ve faiz oranı arttıkça, şirketlerin borcu artarak bir \"kısır döngü yaratıyor.\"
Ülkeye sermaye girişinin büyüme için de gerekli olduğu belirtilen yazıda, \"Erdoğan ekonomisini finanse edebilmek için yabancıları zorlayamaz, ama ekonomik başarı istikrar için gerekli bir koşul. Bunun için de liberal reformlar, tasarruf artırımı ve yabancı sermayeyi teşvik edici bir ortam gerekli\" deniyor.
