ABD, bir operasyona sıcak bakmayacağını yaptığı açıklama ile açıkça ilan ederken, Ankara operasyonun detaylarına dair medya aracılığıyla bilgi sızdırmaya başladı bile.
Habertürk Gazetesi yazarı Muharrem Sarıkaya, \"İlk hedef Arap Bölgeleri… Resulayn’a TSK, Tal Abyad’a ÖSO yığınağı…\" başlıklı yazısında, öncelikli olarak ABD\'nin Türkiye\'yi uzun süredir oyaladığı tezini işledi.
Sarıkaya, Ankara\'nın operasyonla Kürt kantonlarını birbirinden koparmayı hedeflediğini savundu.
Ankara\'nın sabrını taşıran son damla için, \"Ancak ABD Genelkurmay Başkanı Joseph Dunford’un Washington Post etkinliğindeki sözleri Ankara için son damla oldu: \'(YPG bölgesinde) 35 bin ile 40 bin yerel gücün eğitilmesi ve istikrarı sağlamak üzere donatılması gerektiğini tahmin ediyoruz…\" yorumunu yapan Sarıkaya, Kuzey Suriye\'de \'devletleşme\' sürecinde düğmeye basıldığını da iddia etti.
Rusya\'nın bu konuda Türkiye\'yi desteklediğini iddia eden Sarıkaya, yazısını şöyle sürdürdü:
\"Hatta Suriye sahasında birlikte hareket ettiği Rusya’dan da bu konuda ciddi destek buldu. Soçi Zirvesi sonrası Rusya Dışişleri Bakanı Lavrov’un, “Suriye’nin bütünlüğüne yönelik ana tehdit Fırat nehrinin doğu yakasından yükseliyor” sözü de bunun en önemli kanıtıydı.
ABD\'nin bir yandan Ankara’yı oyalarken diğer taraftan da YPG/PYD’yi koruma amaçlı gözetleme kuleleri oluşturma kararı da sıkıntıyı artırdı. Bunun Türkiye’yi değil, PYD’yi koruma amaçlı olduğu ve sınır belirlemeyi amaçladığı kanısına neden oldu.\"
Sarıkaya, Fırat\'ın doğusuna yönelik yığınak yapılan yerlerle ilgiliyse şu bilgiyi verdi:
\"Ankara bu kapsamda, yerleşimlerin tamamlanmaya başladığı, yerel polis güçlerinin oluşturulduğu Fırat Kalkanı bölgesinden 1200 Özgür Suriye Savaşçısını çekti ve Tal Abyad’ın hemen karşısındaki Akçakale’ye yerleştirdi.
Bununla kalmadı, Suriye sınırının sıfır noktasındaki Rasulayn’ın (Ras Al-Ayn/Sere Kaniye) tam karşısında yer alan Ceylanpınar bölgesine de TSK yoğun birlik takviyesi yaptı.
Sınırın sıfır noktasındaki Tal Abyad’ın özelliği, PYD’nin hakim olmasından önce Arap nüfusun bu kentlerde yaşıyor olması ve ÖSO’ya sıcak bakması…
Bir diğer özelliği ise TSK’nın ABD’nin bölgedeki güçlerinin yanı sıra Suriye Demokratik Güçleri içindeki Arap unsurları da katarak Rakka’daki DAEŞ ile mücadele programının Tal Abyad üzerinden yapılacak olmasıydı. ABD son anda bu plandan vazgeçmişti. Yani Türk Silahlı Kuvvetleri\'nin bu bölgeden içeri girişe ilişkin tüm askeri planlaması elinde bulunuyor.\" TSK’nın bu iki noktadan girmesinin hepsinden çok daha ileri bir başka anlamı daha var. O da Fırat Kalkanı ve Zeytin Dalı operasyonları ile Afrin’in, Kobani kantonundan koparılması gibi; bu iki bölgeden yapılacak operasyon da Kobani’yi doğudaki Cezire kantonundan koparmış olacak. Tam anlamıyla devletleşme hareketine büyük bir kama sokacak; Türkiye’nin Suriye sahasındaki hakimiyetini artırırken, YPG bütünlüğünü parçalamış olacak… Rakka’ya kadar da coğrafi üstünlüğü ele geçirecek…\"