İstanbul'da düzenlenen 8. Boğaziçi Zirvesi'ne katılan Kalın, "Amerikalıların önünde bundan sonrasıyla ilgili bir başka problem var. O da nedir? Madem IŞİD ortadan kaldırıldı, bugüne kadar bize YPG'ye, PYD'ye verdikleri desteğin gerekçesi olarak IŞİD ile mücadeleyi gösteriyorlardı. Şimdi bu tehdit ortadan kalktığına göre artık PYD, YPG ile ilişkilerini sonlandırmanın zamanı gelmiş demektir'' dedi.
24 Kasım'daki Erdoğan-Trump görüşmesinde konunun detaylı şekilde ele alındığını söyleyen Kalın ''Sayın Trump PYD ve YPG'ye bundan sonra silah yardımı gönderilemeyeceğini açıkça ifade etti. Fakat Amerikan sistemini az çok bilenler, hele mevcut yapısını az çok bilenler, her halde bir gün sonra Pentagon'un yaptığı açıklamayı şaşkınlıkla karşılamadılar. Maalesef Pentagon çıkıp içinde PYD ve YPG'nin olduğu Suriye Demokratik Güçlerine destek vermeye devam edeceklerini açıkladı. Bu tabi bizim açımızdan kabul edilebilir bir durum değil, Çünkü PYD ve YPG'ye verilen her silah, her mermi PKK üzerinden Türkiye'ye yöneltilmiş bir tehdit demektir. Hangi gerekçeyle olursa olsun PYD ve YPG'ye verilen her destek PKK'nin ömrünü uzatmak anlamına gelir. Bizim bunu kabul etmemiz, hangi izahla olursa olsun, hiçbir şekilde mümkün değildir.''
'ÖNCE ÇATIŞMASIZLIK BÖLGELERİ, SONRA SURİYE KONGRESİ'
Rusya, İran Türkiye arasındaki Astana sürecine ve Soçi zirvesine koşut "Bizim beklentimiz ve amacımız çatışmasızlık bölgeleri mekanizmasının sorunsuz bir şekilde hayata geçirilmesi. Bu konuda da silahlı kuvvetlerimiz İdlib bölgesinde 12 noktanın sorumluluğunu üstlenmiş durumdalar. Şu ana kadar üç noktaya askeri mevcudiyetimiz iletilmiş durumda'' bilgisini veren Kalın ''Diğer noktalarla ilgili çalışmalar da devam ediyor. Eş zamanlı olarak yapılacak Suriye Kongresi, sonrasında anayasa reformu ve nihai olarak da seçimler bizim Suriye sahasında önemli beklentilerimizi takip edeceğimiz gelişmeleri oluşturmaktadır'' dedi.