Selvi yazısında, "İttifak sistemi, yeni partilerin kurulmasını teşvik etti. Ali Babacan, Ahmet Davutoğlu, Fatih Erbakan ve Mustafa Sarıgül partilerini kurup yola çıktı. Muharrem İnce ise gün sayıyor. Gözler muhafazakâr Kürtlerin kuracağı söylenen yeni parti ile İyi Parti’yle yargıda mücadelede eden Ümit Özdağ’a çevrilmiş durumda. İttifak sistemi, yüzde 1 civarında dolaşan partiler için 'hayat suyu' oldu. Yüzde 10 barajı nedeniyle seçim şansı olmayan küçük partiler, ittifak sistemiyle Meclis’te temsil edilme imkânına kavuştular. Bu tek taraflı olarak küçük partilere yaramadı. 24 Haziran 2018 seçimleriyle ilgili simülasyonda, küçük partilerle ittifak CHP’ye artı 32 milletvekilliği kazandırdı." değerlendirmesini yaptı.
Selvi, "Seçim barajıyla ilgili üzerinde durulan noktalardan birini de ittifakta yer alan partilerle ilgili seçim barajı oluşturuyor. Seçimlere ittifak halinde giren partiler için seçim barajının yüzde 10’da kalması ya da 12 olması, kendi başına giren partiler için yüzde 7 ve 5 seçeneklerinin getirilmesi üzerinde duruluyor. Yüzde 1 gibi küçük oranlarda oy alan partileri ittifaka mecbur bırakmayacak bir formül üzerinde duruluyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan ve MHP Lideri Bahçeli ile de paylaşılan öneriye göre ittifaka girmeyen partiler yüzde 1 ve üzerinde aldıkları oy oranına göre Meclis’te temsil imkânına kavuşacak. Geçmişte Türkiye milletvekilliği getirilmiş ancak bu Anayasa Mahkemesi tarafından reddedilmişti. O nedenle Türkiye milletvekilliği engeline takılmayan bir model üzerinde duruluyor. Bir uyarıda bulunayım. Yüzde 1’lik partilerle ilgili öneri AK Parti ve MHP’nin yaptığı çalışmada yer almıyor. Onun zemini farklı." ifadesini kullandı.