“Türkiye’de halk yüzde 70 oranında Suriye sınırından içeri girilmesine karşı.” Metropoll Araştırma\'nın sahibi ünlü anketçi Prof. Dr. Mithat Sencar, yaptıkları son kamuoyu yoklamasından çıkan sonucu böyle özetliyor.
“Kamuoyu IŞİD’e PYD’den daha karşı”
“Halkımızın IŞİD’e olan karşıtlığı PYD’den daha yüksek. ‘Türkiye’nin Suriye’ye yönelik sınırı PYD tarafından mı IŞİD tarafından mı kontrol edilsin’ diye sorulduğunda, partili seçmenin bile çoğunluğu ‘PYD kontrol etsin’ diyor.
PKK operasyonlarının siyasi bir karar olduğunu, seçim sonuçlarıyla ilişkili olduğunu savunan Sencar, “Ak Parti’yi iktidardan düşüren HDP oldu” diyor ve IŞİD konusunda da kamuoyunda Adalet ve Kalkınma Partisi’ye yönelik suçlamalar olduğunu, anket sonuçlarından, kamuoyunda yüzde 50’nin üzerinde devletin ve MİT gibi kurumların Suriye’deki İslamcı örgütlere yardım ettiği inancı olduğunu belirtiyor.
“Operasyonların iki amacı var”
Kamuoyunda hükümetin IŞİD’e yakın davrandığı ve yardım ettiği yönünde bir algı olduğunu söyleyen Prof. Özer Sencar, “Hükümet seçim sonucunda bu etkileri gördüğü için hem IŞİD’e karşı, hem de HDP’nin arka planı olan PKK ya karşı operasyonlara girişti. Burada yapmaya çalıştığı şey HDP’yi bir şekilde erken seçim olursa barajın altına çekmek. IŞİD’e karşı operasyonla da MHP’ye giden oylarını geri almaya çalışıyor.”
IŞİD’in Türkiye’de iç güvenlik açısından büyük tehdit unsuru olduğu sonucu da, aynı anketten çıkıyor.
“Halkın yüzde 50’si IŞİD’in Türkiye içinde operasyonlar yapabileceğini düşünüyor. Böyle bir endişe ve korku var. İnsanlar metrolara binmeye, alışveriş merkezlerine gitmeye korkuyorlar.”
“HDP kapatılırsa oy oranı yüzde 15 olur”
Hükümetin Suriye politikalarının kamuoyu tarafından yüzde 70’e yakın başarısız bulunduğunun altını çizen uzman, “IŞİD ve PKK’yı bombalayarak MHP’ye giden oyları geri çekse de, çok riskli bir oyun oynuyor. Ak Parti oyları içinde hala yüzde 4’lük bir Kürt oyu var. Eğer bu konuda ölçüyü kaçırırsa kendi içindeki Kürtler HDP’ye gider. Eğer HDP’yi barajın altında bırakacak ciddi girişimde bulunursa HDP milletvekillerinin dokunulmazlıklarını kaldırırsa bu sefer soldan Ak Parti karşıtı olan sağdan HDP’ye seçmenlerin akışını önleyemez” diyor.
“AKP de MHP de makulden koptu”
Profesör Sencar, PKK’nın son saldırılarının “emanet oy” olarak tabir edilen, Kürt olmayan seçmenlerin eğilimlerini değiştirip değiştirmeyeceği sorusunu ise şöyle yanıtlıyor:
“Yüzde 13’e düşme ihtimali görmüyorum HDP’nin eğer kapatma eyleme girişirlerse, 15’e doğru tırmanacağını düşünüyorum HDP’nin. Partiyi kapatarak, milletvekillerini hapse atarak bir partiyi siyasi hareketi yok edemezsiniz. Bu inanılmaz yanlış bir davranıştır hem MHP hem AKP’nin aleyhinedir. Ama ben iki partide de makulü kaçırdılar. Makulden koptular.
“Koalisyon olmazza olağanüstü yönetim olabilir”
Koalisyon görüşmelerinin olumlu sonuçlanmayacağını CHP’liler de bildiğini ama masayı terk eden geçimsiz taraf olmamak için orada durduklarını savunan Sencar, “AKP’nin CHP’yle koalisyon yapmayacağını bir miktar siyaseti okuyan insanlar bilirler. Ben Tayyip Bey’in MHP’yle azınlık hükümeti ya da MHP koalisyonuna razı olacağını düşünüyorum. Bu konuda karar verecek kişi Tayyip Bey’in kendisidir. Eğer Tayyip Bey, yaptırdığı ölçümlerde AKP’nin oyunu 43-44’lere çıktığını görürse ki şu anda öyle bir durum söz konusu değil, ne CHP ne MHP’yle koalisyon yapar. Erken seçime gider tek başına iktidar olmayı hedefler. Ben bir kaos görüyorum. Eğer bir koalisyon olmazsa, olağanüstü bir yönetim olabilir diye endişe ediyorum” diye konuştu.
“Seçime kadar insanlar ölmüyordu”
Prof. Özer Sencar, son günlerde giderek artan terör olayları ve sınır ötesi operasyonların olası bir erken seçimde, halkın tercihlerinde etki etmeyeceğini de şu sözlerle savunuyor:
“Artık halkımız siyasilerin yaptıklarının bir el sonrasıyla ilgili olduğunu ve amaçlarını anlıyor. Halkımızda böyle bir sağduyu oluştu. Seçime kadar insanlar ölmüyordu. Seçimden sonra 48 kişi öldü. Yani halkımızın bunu bir oyunun parçası olarak gördüğünü düşünmüyorum. Doğal bir terör anarşi ortamı değil suni bir ortam olarak görüyor halkımız bunu. HDP’ye giden oylar tekrar geri gelmez. PKK’ya karşı olsa bile Kürtlerin parlamentoda temsil edilmesini isteyemeyecek Kürt yoktur Türkiye’de ister dindar olsun ister dinsiz.”