İstanbul’da 23 Haziran’da yapılacak olan Büyükşehir Belediye seçimi için hem 31 Mart’tan önce hem de sonra saha çalışması yapan Rawest Araştırma Merkezi Direktörü Reha Ruhavioğlu, bölgeden İstanbul’a seçmeni ikna etmeye gelen AKP’li siyasetçilerin sadece AKP’li seçmene propaganda yaptığını söyledi. Kürt oylarının kritik olduğu İstanbul’da, YSK’nın seçim yenileme kararının İmamoğlu’nun farkı açmasına birinci neden olduğunu belirten Ruhavioğlu, “Bugünden baktığımızda İmamoğlu’nun daha rahat ve daha önde olduğunu görebiliyoruz” dedi.
İmamoğlu’nun Programda Kazanması İçin Kaybetmemesi Yeterliydi
İmamoğlu ile Yıldırım’ın karşı karşıya geldiği ortak yayını değerlendiren Rawest Araştırma Merkez Direktörü Reha Ruhavioğlu, “Faktörleri bir araya getirdiğimizde İmamoğlu seçim kazanan birisi.Binali Yıldrım’ın ise, kaybedecek bir şeyi yoktu, rakibinden ne kadar bir şey aşındırırsa o kadar kardır gibi bir yerden hareket edecekti. Dolayısıyla bütün faktörler aslında Binali Yıldırım lehineydi. İmamoğlu’nun orada kazanması için kaybetmemesi yeterliydi. Dün görebildiğim kadarıyla İmamoğlu kaybetmedi. Hatta Yıldırım’a göre ortalamanın biraz üstünde de sayılabilir. Orada ciddi bir çıkış yapması beklenen İmamoğlu değil, Yıldırım’dı. Ancak Yıldırım’ın o çıkışı yakaladığını düşünmüyorum” dedi.
Ak Partililer Ak Partililere Propaganda Yapıyor
Ruhavioğlu, ortak yayının Kürt oylarında bir hareketliliğe sebep olacağını düşünmediğini belirterek, geçen hafta İstanbul’da bir saha çalışması yaptıklarını çalışmada, AK Parti’nin bölgedeki bütün parti yöneticilerini, belediye yöneticilerini kendilerine ilişkin STK temsilcilerini İstanbul’a götürdüğünü ve bir seçim çalışması yürüttüğünü ifade anlattı. Bölgeden İstanbul’a gelen AK Partililerin sadece kendi partilerine yönelik propaganda faaliyeti yürüttüğünü söyleyen Ruhavioğlu, “YSK kararı nedeniyle oluşmuş bir kırgınlığın giderilmediğini söylüyorlar. Hatta AK Parti seçmeninin de YSK kararı nedeniyle kafalarının karışık olduğunu söylüyorlar. Sahada bu insanlar varlar ama çok fazla bir seçim çalışması yapıldığını görmedim. Bir etki oluşabildiğini görmedim” diye konuştu.
Kürtlerin Genelinde İmamoğlu’na Destek 3’te 2 Oranına Ulaşmış Görünüyor
“Beka” politikasının 31 Mart öncesi Kürt seçmeni, özellikle de AK Partili Kürt seçmeni sandıktan uzak tuttuğunu vurgulayan Ruhavioğlu, YSK kararının izah edilememesinin de AK Parti’yi zora soktuğunu söyledi. Ruhavioğlu, 31 Mart öncesi Ekrem İmamoğlu’na oy verenler yüzde 50’nin biraz üzerindey olduğunu kaydederek, “Ama şimdi Kürtlerin geneli içinde İmamoğlu’na destek 3’te 2 oranına ulaşmış görünüyor. HDP seçmeni açısından bakacak olursak, 31 Mart öncesi bizim tahminimiz yüzde 85 civarındaydı ama yeni araştırmalarımızda bu destek yüzde 90’ların üzerine çıkıyor. İmamoğlu’na destek Kürtler nezdinde biraz daha artmış oluyor. ‘Defolun Kürdistan’a’ gibi Cumhurbaşkanı düzeyinde söylenmiş bir şey var. Yıldırım’ın Diyarbakır’a gelip ‘Kürdistan’ demesi ya da Kürtçe konuşması çok etki yaratmıyor. AK Partili Kürt seçmenin bir kısmı ‘Biz de bu kadar saf değiliz. Bir yandan bu yapılırken bir yandan bizi kandırmaya çalışıyorlar’ diyor” dedi.
Yıldırım’ın “Fırat’ın Doğusuna Göndereceğiz” Sözleri Rahatsız Etti
Ruhavioğlu, Binali Yıldırım’ın ortak yayında Suriyelilerin Fırat’ın doğusuna gönderilmesi sözleri için de, “İşte bu bir çeşit Kürt demografisiyle oynamak anlamına geliyor. Suriye’de yapılan Arap Kemeri politikasının bir benzeri haline geliyor. Bu Kürt seçmeni rahatsız etmiştir. Mültecilerin geri gönderilmesine ilişkin açıklama müslüman kesimi ayrıca rahatsız etmiştir” dedi.
İstanbul’da Kararsız Seçmenlerin Oranı Yüzde 2-3’lere Geriledi
Seçim ile ilgili artık en belirgin faktörün YSK’nın seçimi yenileme kararı olduğunu söyleyen Ruhavioğlu, “AK Parti’de bile daha önce Yıldırım’a oy vermiş ama YSK kararından dolayı kızgın olanların sayısı yüzde 30’ların üzerine çıktı. Ruhavioğlu, “İstanbul’da kararsız seçmenlerin oranı yüzde 2-3’lere kadar geriledi. Bundan sonra seçmenin kararını değiştirmek çok zor. Seçmen YSK üzerinden İmamoğlu’nun hakkının yendiğini düşünüyor. Dolayısıyla İmamoğlu’na desteğin YSK kararı nedeniyle arttığını görüyoruz.
