ABD’nin “Sonuçları ağır olur” uyarısına rağmen Ankara geri adım atmadı ve yeni bir kriz sürecinin resmi olarak ilk adımını atmış oldu.
Washington, daha önce CAATSA yaptırım paketinin devreye konacağının mesajını vermişti.
ABD Kongresi'nin 2017 Ağustos ayında çıkardığı ve CAATSA olarak bilinen ABD'nin Hasımlarıyla Yaptırımlar Yoluyla Mücadele Etme Yasası'nın gelmesi durumunda Türkiye’yi ekonomik olarak daha da zor bir dönem bekleyebilir.
BBC Türkçe analizinde, Milli Savunma Bakanlığı'nın açıklamasındaki, teslimatın tamamlanmasının ve sistemin bütün olarak hazırlanmasının ardından kullanıma başlanacağını vurgusuna dikkat çekiliyor.
Yine bakanlığın tezine göre, Türkiye ile Rusya arasındaki anlaşmanın 11 Nisan 2017'de yani CAATSA'nın ABD Kongresi'nde yasalaşmasından önce imzalandığı ve dolayısıyla bu anlaşma kapsamına girmemesi dikkat çeken noktalardan.
Daha önce gündeme gelen "ara geçiş formülü" ise son adım ile birlikte ortadan kalkmış gözüküyor.
Bir diğer konu ise ortak teknik çalışma grubu teklifinin de artık devreye girmeyecek olması.
BBC haberinde, ABD'nin teslimat sürecinin başlamasının ardından böyle bir konuyu görüşme olasılığının kalmadığından bahsediliyor.
ABD'nin eski Savunma Bakan Vekili Patrick Shanahan’ın, 6 Haziran'da Ankara'ya gönderdiği mektupta S-400'lerin yerleştirilmesi durumunda Türkiye'nin F-35 projesinden dışlanacağı uyarısı da önümüzdeki sürecin öne çıkan başlıkları arasında yer alacak.
S-400 teslimatı ile F-35 projesinin askıya alınması gündemde…
Olası CAATSA yasası, ABD yönetimine yasa kapsamında sıralanan 12 yaptırım kaleminden en az beş tanesini uygulanması gerektiğini kaydediyor.
Ancak aynı yasa, ulusal güvenlik gereksinimleri doğrultusunda ABD Başkanı'na yaptırımları 180 günlük bir süre için erteleme ya da tamamen muafiyet uygulama yetkisi de veriyor.
Türkiye ise, G-20 Zirvesi sırasına yaptığı açıklamalarla S-400 krizinden Obama yönetimini sorumlu tutan ABD Başkanı Donald Trump'ın Ankara'ya muafiyet uygulamasına bel bağladı.
BBC analizinde, “ABD'nin bundan sonraki süreçte yaptırımların boyutu, şiddeti ve zamanlamasını belirlerken alacağı kararların Ankara-Washington ilişkilerinin geleceğini çok derinden etkileyebileceği öngörülüyor” değerlendirmesine yer veriliyor ve ekleniyor:
“Diplomatik çevrelerde yapılan değerlendirmelerde, ABD'nin yumuşak bir yaptırım paketi mi yoksa Türk ekonomisini ve savunma sanayi kapasitesini olumsuz etkileyecek sert bir paket mi seçeceğinin, bundan sonraki sürecin de belirleyicisi olacağı yorumu yapılıyor.”