ABD Başkanı Barack Obama’nın IŞİD’le Mücadele Özel Temsilcisi Emekli Orgeneral John Allen’in yardımcısı Büyükelçi Brett McGurk’ün, IŞİD’le mücadelede PYD ile sahada irtibat halinde olduklarını söylemesi, “Bu durumda PYD, koalisyon içinde yer alan Türkiye’nin dolaylı yoldan da olsa müttefiki mi olacak” sorusunu gündeme getirdi. Hürriyet’ten Uğur Ergan’ın haberine göre, başkentin diplomatik, askeri ve istihbarat kulislerinde bu soruya yanıt, “Hayır” oldu. İstihbarat birimleri, Türkiye’nin koalisyon içinde PYD’den istihbarat alan ülke konumunda olmayacağının gerekçelerini şöyle sıraladı:
Koordinatlarını Belirledik: “Türkiye özellikle Suriye sınır hattı boyunca IŞİD’in bulunduğu bölgeler ve hareketliliği hakkında sahada çok önemli istihbarat kaynaklarına sahip. Buradan alınan bilgiler doğrultusunda IŞİD’in bölgede gerek üst düzey, gerekse militan düzeyinde toplanma merkezleri ve mühimmat depolarının önemli bir kesiminin koordinatları belirlenmiş durumunda. Hatta bazı sabit merkezler lazer güdümlü bombaların hedefi olması için işaretlendi. 23 Temmuz akşamı IŞİD’e yönelik hava operasyonunun saatini, IŞİD militanlarının karargâh olarak kullandıkları yerlerde toplanma saatine göre belirlememiz, istihbarat ağımızın gücünü gösterir.
Abd İle De Paylaşıyoruz: Türkiye, arazide kendi istihbarat kaynaklarıyla topladığı bazı bilgileri ABD ile de paylaşıyor. ABD uçaklarının sınır hattı boyunca IŞİD’e yönelik operasyonlarında Türkiye’nin paylaştığı istihbaratlar önemli rol oynuyor. Bu nedenle PYD’nin gösterdiği yerleri bizim kendi istihbarat havuzumuza dahil etmemiz söz konusu olamaz. PYD ile işbirliği yapıyoruz durumuna düşmeyiz. Bunu zaten ABD’de de biliyor.”
Kendi İstihbaratımızla Vururuz: Bu gerekçeler doğrultusunda Ankara, IŞİD’e yönelik hava operasyonlarına katılmaya başladığında kendi istihbarat ağından elde ettiği bilgiler doğrultusunda hedefleri vuracak. Bir yetkili, “Biz onlara (ABD) vuracağımız hedefleri söyleyeceğiz elbette. Onlar da PYD’ye iletebilirler, ‘Türkler buraları vuracaklar bilginiz olsun’ diye. İletirler, iletmezler bu ABD’nin kendi meselesidir” dedi.
Çoğu Abd Casusu İddiası: Türk istihbarat birimlerinin iddiasına göre, ABD’ye istihbarat sağladığı belirtilen PYD’lilerin önemli bir kesimi de, PYD’nin geçmişinden gelenler değil, ABD’nin bu örgüt içine sokmayı başardığı casuslar.”
New York Times gazetesi hafta içinde PYD’nin silahlı kolu YPG ile ABD’nin IŞİD’e yönelik saldırılarda nasıl işbirliği yaptığına dair röportaj yayınlamıştı. YPG, Pentagon’a hava saldırısı için tabletten koordinatları geçiyor, ABD de hava saldırısı düzenliyordu.
‘PYD’yi Türkiye de ABD de uyarıyor’
Diplomatik kulislere göre de, Türkiye’nin PYD ile işbirliği veya desteklemesi söz konusu değil. Diplomatik kulislerde Türkiye’nin PYD’ye karşı tutumunun, geçen hafta Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’nun Habertürk TV’de yaptığı “ABD ile varılan mutabakatta PYD ile mücadele yok ama bu PYD’nin tutumu ve uygulamalarını desteklediğimiz anlamına gelmez. PYD, kendi yönetimini kurmak için mücadele ediyor. PYD hedef değil, ama bizim onlara söylemimiz net. PYD’ye gerekli uyarıları biz de yapıyoruz, ABD de bu uyarıları yapıyor” açıklaması çerçevesinde olduğu belirtildi. Askeri çevreler, Türkiye’nin IŞİD’e yönelik hava operasyonlarına ne zaman katılacağına dair net bir tarih vermekten kaçınıyor. “Yakında başlayabilir” diyen de var, “ABD’nin tüm uçaklarının İncirlik’e konuşlanmasının tamamlanması ve ABD dışında koalisyondan hangi ülkelerin Türkiye’deki üsleri kullanacağı belli olduktan sonra netleşir” diyen de. Türk uçaklarının katılımının 15 Eylül’ü bulabileceği öne sürülüyor.
McGurk ne demişti?
McGurk, Hürriyet’ten Verda Özer’le yaptığı, cumartesi günü yayınlanan söyleşide “Erbil’deki askeri koordinasyon merkezinde PYD temsilcisi var mı” sorusuna şu yanıtı vermişti: “Erbil’de birçok kişiyle ilişkimiz var. Ancak o temelde resmi bir ilişki yok. Ama elbette Suriyeli Kürtler IŞİD’e karşı savaşırken herkesin nerede olduğunu bilmek istiyoruz ki, hava harekatımız etkili ve yanlışsız olsun. Dolayısıyla onlarla sahada irtibat kurmak için yollarımız var ve bu çok etkili oldu. Bu temaslar komuta kademelerimizden geçiyor. Erbil de bunun bir parçası ve hava operasyonlarının yönetildiği Katar’a kadar gidiyor.”