* Ters ilişkilerden partiler ve cepheler çıkmaz..
Türkiyeli devrimci demokrat çevreler Kürdistan ve Kürtleri Türkiyelileşmeye çağırırken, Kürdistanlı bazı kesimlerde Türkiyennin demokratikleşmesi ve sonra özerk yönetim görevlerini üslenmişlerdir.
Kürtlerin bir kısmı Türkiye’yi demokratikleştirmek isterken, Türkiyeli devrimci ve demokratlar tersini yapmıyor, yani Kürdistanın kayıtsız şartşız ayrılma hakkını savunmuyor, “madem siz geliyorsunuz, buyurunuz geliniz” diyorlar.
Türkiyeli devrimci demokratıkların görevi bağımsız demokratik Türkiye yi amaçlarken, Kürdistan’ın Türk egemen güçlerinin işgali altında olduğu, zorlan ihlak edildiğini, gönüllü ve eşit birliğin Kürdistanın ayrılma ve devlet hakkını tanımaktan geçtiğini kayıtsız şartsız savunlarıdır.
Bağımsız demokratik Türkiye nasıl Türkler için bir ihtiyaçsa, Bağımsız ve demokratik Kürdistan Kürtler için daha fazla ihtiyaçtır.
KCK Türk devrimci ve demokratlarının görevi olan Demokratik Türkiye ve demokratik cumhuriyet görevlerini üstlenmiş bulunuyor.
Türkiye devrimci demokrat güçleri KCK’ye hayır biz senin gibi düşünemeyiz demiyorlar, ters olan bu işin üzerine çoğu balıklama atlıyor.
* Türkiye de olması gereken ne?
Türkiyeli devrimci-demokratlar oturup Türkiye’nin demokratikleşmesi için ortak bir programda anlaşmaları ve faşizme karşı güç birliği oluşturmaları olması gerekendir. Böyle bir cephe ve parti oluşursa Türklere yönelik önlerine alternatif olacak bir seçenek koyarlar.
Türkiye’de birlik sağlamayıp, Türkleri şöven milliyetçiliğn ve ırkçılığın elinde kurtarmadıça ve düzen partilerine karşı her konuda alternatif üretmedikçe marjinal olmaktan kurtulmaları zordur.
Çoğunluğu “ilkeler ve ideolojiler”(!) deyip bölünmektedir. Bu da Türk burjuvazinin ve egemenlerinin işini kolaylaştırmaktadır.
Türkiye de birlik ve cephe sağlanmayınca halkların kardeşliği hikaye olmaktan öteye gidemez.
Kürdistan’da savaş var ve soykırım yapılmaktadır. Kürtler haklı olarak Türkiyelilerden niye ses çıkmıyor diye feryat etmektedir.
Türkiye de faşizme ve şövenizme karşı ciddi bir mücadele olmayınca dolayısıyla Kürdistan ve Kürtlere de istedikleri gibi sahip çıkamazlar.
Kendi içinde birlik kurmayanın halkların kardeşliği kolaylığına kaçmaları bundandır.
Bu slogan ilk başta iyi görünsede onların birçoğunun Kürdistan’a ve Kürtlere karşı ezen ulusun mensupları olarak yerine getirmesi gereken görevlerini engelliyor.
* HDP ile Türkiyelilere yönelik alternatif olmak zordur.
Türkiye yani ezen ulusun demokratik ve sosyalist, liberal demokrat güçleri birleşir ve ciddi alternatif oluştursa, bu durum Türk halkını etkileme ve kazanmada başarıya yol açar.
Sonrası Türkiyeli birlik olan güçleri Kürdistan güçleri ve partileri ile cephe vb oluşturabilirler. Bu durumda herkes görevlerine ve amaçlarına sahip çıkar.
HDP Türkiyelileşme projesiydi. Ezen ulusun mensuplarına soruyorum: Sizin Türkiyelileşme sorununuz var mı?
Elbetteki Türklerin Türkiyelileşme diye bir derdi yoktur. Türkiyelidirler.
O zaman Kürtleri neden Türkiyelileşmeye çağırıyorsunuz?
Kürtlerde Kürdistanlıdır. Bunun böyle okunması doğru olmaz mı?
Bakınız, HDP ne kadar Türkiyenin demokratikleşmesi desede tabanı Kürdistanidir. TC’de bunu biliyor. Savaş ve soykırımla cevap verdi ve bu Türkiyelileşme projesi bir çok açıdan bana göre çöktü. Neticede savaş ve “özerk yönetimler” Kürdistan da oluyor ve yaşanıyor.
Türkiye de dikkate alınacak bir ses ve seda yok.
* Kürdistanlı demokratların, sosyalistlerin, liberallerin ve yurtseverlerin amacı Kürdistanı bağımsızlaştımak, statü sahibi yapmak ve demokratikleştirmektir.
Kürdistanın devlet kurma hakkını, bağımsızlığı ve genelde statü sahibi olmasını savunmayan bir Kürt, hiç bir görevini yerine getiremez. Başka türlü davranırsa ve türkiyenin demokratikleşmesini öncellikli görev olarak önüne koyarsa bir ezen ulus mensupları gibi düşünür. Kürdistanı kurtarmadan ve demokratikleştirmeden Türkiye’nin demokratikleşmesini savunmak ters takla atmaya benzer.
Kürdistan’a kimse ters takla attıramaz. Bizler, Türkiye’nin demokratikleşmesini isteriz ve bunu destekleriz, ezen ulus devrimci-demokratları gibi aynı amacı getirip Kürdistana monte edemeyiz.
* Kürdistan federasyonu ve Rojava da İŞİD vb\'lerine karşı başarılı direnişler ve savaşlar yürütülmesi Kürtlerin Kürdistani bilinçlerini güçlendirdi.
Kuzeyde kirli savaş ve yıkım dayatılıyor.
Ateş içinde yeni bir süreç yaşıyoruz. Ayrışmalar ve Kürdistani mücadele güçlenecektir.
Biz iç savaşta değiliz. Sömürgeci bir savaş bize dayatılıyor. Bizler sömürgeciliğe karşı kurtuluş mücadelesi geliştirmekle yükümlüyüz.
İşgalcilerden kurtulmak öncellikli görevimiz. İşgalcilerin sultası altında yaşayarak özgür ve demokratik olamayız.
Sözler ve teori ne derse desin şehit olan her insanımız Kürdistan için savaştığını düşünmektedir.
* Kürdistani güçlerde ilkin kendi barışını ve birliğini sağlasın.
Bunu yerine getirmeyince Türkiyeli güçlerle birlik kurmanın kalıcılığı olamaz.
Bu konuda ters ilişkiler sürdürülüyor.
Kürtler birleşmeyince Suriyeli, Türkiyeli, İranlı ve Iraklılarla birlik kurmak hayaldir.
Ancak kendimizi kandırır ve kullandırabiliriz.
* Savaş ve Kürdistan halkının kıyımında kafalar karışık..
Kafaların karışması ve herkesin üzerine düşeni yerli yerinde yapamaması kaynağını yukarıda bahsettiğim ters ilişkilerden ve yanlış görevler üslenmek ve buna benzer nedenlerden kaynaklanıyor.
Kürtlerde habire karşılıklı birbirlerini dövüyor.
Ya Xızır, Ya Xuda sen bize akıl fikir ver….
Yeni yılın bir adım ileriye doğru, hepimiz için kendimizi değitirme ve yenilenme yılı olsun.
[email protected]
Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Nerina Azad'ın editöryal politikasını yansıtmayabilir.