Amed Istanbul Değildir!!! (Amed ne Sitenbole !!! )
Bir kent düşünün tarihi insanlık tarihi kadar eski…<br><br>Sadece kent merkezinin bilinen tarihi 9 bin yıl önceye dayansın!<br>Bu kenti çevreleyen surlar düşünün. 5 bin 700 metre uzunluğunda, 12 metre yüksekliğinde ve dört metre gen.
Keje Bemal
03.03.2014, Pts | 06:20
Bir kent düşünün tarihi insanlık tarihi kadar eski…
Sadece kent merkezinin bilinen tarihi 9 bin yıl önceye dayansın!
Bu kenti çevreleyen surlar düşünün. 5 bin 700 metre uzunluğunda, 12 metre yüksekliğinde ve dört metre genişliğinde üzerinde yazıtlar, burçlar ve bezemeler. Tarihi bilinemeyecek kadar eski.
Şimdi bu burçların sarmaladığı bir kale düşünün, Dicle nehri vadisinden 100 metre yükseklikte konumlanan ve birbirini tamamlayan iç ve dış kaleden oluşan.
Şimdi bu kalenin ve surların önündeki vadinin içinden akan uzun uzun bir nehir düşünün.
Nehrin güzelliğini anlatmaya benim burada kalemimin gücü yetmez. Gidip seyretmek lazım. Dinlemek lazım sesini, siz sorun o kendisini anlatsın.
Şimdi bu kalenin eteklerinde sadece 100 metre altında ve bu nehrin yatağında bir vadi ve bu vadinin içinde bahçeler düşünün. Yemyeşil. İçinde binlerce hayvan türünün barındığı. Çeşit çeşit ağaçlara yuva. Yeşil, serin, gizemli…
Hasan Sabah’ın cennet bahçelerini ondan öykünerek inşa ettiğini düşündüğüm 700 hektarlık bir alanı kaplayan ve 8 bin yıllık tarihe sahip bir bahçe.
Masal gibi değil mi? Gözünüz de canlandırabildiniz mi? Hayal etmekte güçlük çekiyorsanız ben size yardım edeyim yazın google’a ‘’Hevsel Bahçeleri’’ tıklayın görselleri ve seyredin.
Gözünüzün görebileceği bu en güzel düş bahçelerini fotoğraflardan seyretmeyi bırakın ve bence sırt çantanızı toplayıp yerinde izlemeye gidin.
Diyarbekir kalesine sırtınızı dayayın,yüzünüzü Dicle’ye dönün ve ayaklarınızın altına serilen bu yeşil cennete bakıp,tüm şairlerin ruhları ile beraber notlar alın.
Bu muhteşem bahçeler ve surlar birbirinin tamamlayıcısı. Hewsel bahçeleri Amed Surlarının peyzajı.
Ve bu bahçeler surlarla beraber UNESCO Dünya Mirası Listesine girmeye aday.
Ben size bunları neden anlattım? İsterdim ki bu masal güzelliği anlatmak ve size tanıtmak içimden geldiği için bu yazıyı yazmış olayım. Ya da memleket hasretim depreşmiş olsun, birlikte yad etmek için.
Üzgünüm. Duyduklarınıza inanamayacaksınız şimdi ama bu bahçelere talancılar girmiş. Ve hızla katletmeye başlamışlar!
Şu ana kadar tam 7 bin ağaç kesilmiş. 7 bin kavak, dışbudak, dut, söğüt ve çam ağacı boynu kesilerek vadiden koparılmış ihale usülü fırıncılara satılmış!
İnanılır gibi değil değil mi? Peki kimdir bu akıl tutulmasının sorumlusu katil?
Denilir ki UNESCO adaylığı süreci devam eden bu bahçeleri Çevre ve şehircilik bakanlığı ‘’yapı rezerv alanı’’ olarak ilan ediyor.
Üstelik, Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü de Dicle nehri üstüne üç hidroelektrik santral yapılacağını açıklıyor.
Yani kentin can damarı olan bu yeşil havzanın tamamen ortadan kaldırılması ve HES’lere peşkeş çekilmesi planlanıyor!!!
Şimdi birkaç soruyu yüksek sesle soralım;
-Hevsel bahçeleri gibi muhteşem ve kentin akciğeri ve aynı zamanda tarımsal alanı olan bir alanın yapı rezervine ihtiyacı var mı?
-Amed’le ilgili bu karar alınırken yerel yönetimlerden görüş alındı mı?
-Bu yapılaşma başlanırsa Hewsel’in içinde yaşıyan binlerce canlı türüne ne olacak? Nereye gidecekler?
-Ve nehir yatağına ev yapmak hangi aklı evvelin fikridir? Zemin buna uygun mudur?
Siz sorlara soru katın. Ben biraz yerel yönetimle konuşacam.
Daha önce gözümüzün içine baka baka Kırklar Dağını, bir punduna getirip rantçı müteahh(İT)lerinize peşkeş çektiniz! Bağırdık sesimizi duyan olmadı. Gözümüzün içine baka baka o güzelim dağa o ucube siteyi pervazsızlığınızın nişanesi olarak diktiniz!
Şehrin tek mesire alanı olan yeri betona, toza, dumana, inşaata boğdunuz. Utanmadan bunun hemen altında kalan on gözlü köprünün fotoğraflarını göğsünüzü gere gere her yerde kullandınız. Kadrajınızı yüksek tutup rezaletinizi gösterseydiniz ya!
Bizim o zaman gücümüz yetmedi sizi ve rantçı müteahh(İT)lerinizi engelleyemedik.
Sanırım siz buradan cüretlenip Amed’in başına bu sefer Hewsel bahçelerini yok etme gibi bir filmin gelmesine izin verdiniz.
İzin verdiniz diyorum birincisi orayı imara açmasanız kimse buna cüret edemez. Bunu bilecek kadar aklımız var.
İkincisi ve en önemlisi AMED İSTANBUL DEĞİLDİR!
Orası Kurdistan’ın baş şehri!
Biz sömürgeciler ve işgalcilerle giriştiğimiz yüz yıllık mucadelenin sonucunda geçici olarak o şehri size emanet ettik!
Kurdistan kimsenin babasının tarlası değildir. Atalarımızın canı ve kanı pahasına çocuklarımızın emanetidir!
Eğer şu andaki yerel yönetimin canı isterse oradan değil 7 bin ağaç bir dal bile koparamaz işgal kuvvetleri bunu hepimiz bilecek kadar akla, fikre ve siyasi bilgiye sahibiz!
Şimdi size bir tek şey söyleyecem. 68’de anamla babamın kaçak sevişmelerinin bahçesi, 90 larda devletin ve karanlık yapılandırmalarının faili meçhullerinin mezarlığı, 2000’lerde benim içinde gezerken anamı arayıp hıçkıra hıçkıra ağladığımız bu bahçelerde ben çocuğumu gezdirecem!
O da kendi çocuğunu!
Buna hiç kimse ve hiçbir rant kapısı engel olamayacak!
Bu günlerde çadırlar açıp ‘’Amed’den Gezi’ye selam gönderen’’ kara çocuklara söyleyecek bir tek şeyim var. Oradan ayrılmayın ve asla unutmayın Amed’in Gezi ile hiçbir ilgisi yok!
Amed Kurdistan’dır!
Ve bahçeler Kurdistan’ın bahçeleridir!
Onlar özgür ve bağımsız Kurdistan’da çocuklarınıza devredeceğiniz mirasınızdır!
Hiç kimsenin hiçbir gerekçeyle bu cennet bahçelerini talan etmesine izin vermeyin!
Ve bir kez daha şunu unutmayın eğer Amed Istanbul olsaydı,oraya giren ilk dozerde ayağını kepçenin önüne koyacak bir milletvekiliniz olurdu! 7 bin ağaç değil 7 ağaç için yer yerinden oynardı!
Kendiniz ve geleceğiniz üzerinden ahlaksızlara geçit vermeyin!
Hewsel bahçeleri sadece Amed’in değil tüm Kurdistan’ındır!
Kurd’ler Kurdistan’a sahip çıkın!
Talana, ranta, ağaç katliamına asla geçit vermeyin!
Hewsel yemeye çalışanların boğazında kalacak kadar büyük bir lokmadır!
Yutulmasına asla izin vermeyeceğiz!
Ve şu ana kadar yapılan ağaç katliamının sorumluları kim olursa olsun hesap soracağız! Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Nerina Azad'ın editöryal politikasını yansıtmayabilir.
10906 kişi tarafından görüldü.
Son Güncellenme:09:22:48