Yakarak Öldürme (Katletme)

Öyle bir dava düşünün ki insan için insanı kurban seçmekten bir an olsun imtina etmeyen ve insanı yakarak ona kurban eden. Ben asla bu davaya inanmam ve onun muhitine uğramam. İster bu dava din adına olsun, ister vatan adına olsun. Her kim ki onun adına bir insanı kurban etmekten imtina etmiyorsa o asla insanlıktan nasibini almamıştır.

Yusuf Ziya Döger

24.12.2016, Cts | 09:53

Yakarak Öldürme (Katletme)
Makaleyi Paylaş

Yakarak öldürmek. Evet ben aşinayım. Aşinayım dediysem ne bu eylemi gördüm ne de bu eyleme başvuranlarla bizzat yüz yüze geldim. Her ne kadar yaşamamış ve görmemiş olsam da. Henüz çocuk yaşta iken yakılarak katledilen iki amcamın, halamın ve babamın analığıyla birlikte yetmiş altı akrabamızın bir eve doldurularak nasıl yakıldıklarının anlatımıyla büyüdüm.

O an ölümle burun buruna gelenin ruh halini anlamak belki de insan için mümkün. Ama onları yakarak öldürenin ruh halini anlamak insan için asla mümkün olmayacak. Onların ruh halinin anlaşılması hiçbir zaman da insanlık denilen ideadan pay alanlar için mümkün olmayacak. Onlar kendilerini adadıklarını iddia ettikleri kutsal davaları adına buna yeltenmektedirler. Oysa iddia ettikleri davanın sahibi yüce yaratıcı tarafından kutsanmış olan insanı kurban etmektedirler.

Yakılarak öldürülenin kısa da olsa yaşadığı travmatik ruh halini hep düşündüm. Acaba bedenini ateş sardığında hangi kutsala yalvarmaktadır. Onun için bir kutsal kalır mı o anlarda. Kalıyorsa kendilerine yakılarak öldürülmeyi reva görenlerle aynı kutsal değeri kutsamaları mümkün mü? Elbette mümkün olmadığını düşünüyorum. Çünkü kutsanan şey insanların elini ayağını bağlar. Oysa bu tür bir eyleme başvuranların hiç tereddüt geçirmeden eylemi gerçekleştirdiklerine müşahid oluyoruz. Hem de kutsal değerler adına.

Öyle bir dava düşünün ki insan için insanı kurban seçmekten bir an olsun imtina etmeyen ve insanı yakarak ona kurban eden. Ben asla bu davaya inanmam ve onun muhitine uğramam. İster bu dava din adına olsun, ister vatan adına olsun. Her kim ki onun adına bir insanı kurban etmekten imtina etmiyorsa o asla insanlıktan nasibini almamıştır.
İŞİD tarafından esir alınarak yakılmak suretiyle katledilen iki Türk askerinin yakılma görüntülerini izleyedim. İzlemem de mümkün değildi. Fotolarını gördüm. O an kendimi 1927 yılında Guew ve mezralarından toplanan 76 kadın ve çocuğun Sayer’de yakılarak katledildikleri evin önünde hissettim. Onlarla kan bağına sahip biriyim ve onların yakılma anlatımlarıyla büyüdüm.

Nasıl bir travma olduğunu elbette biliyorum ve hissediyorum. Onların yaşadığı o acı durumu ve bizim travmatik halimizi küçük yaşlardan itibaren bilince çıkarmış biriyim. İsmet İnönü\'nün öldüğü gün haber radyodan verilirken rahmetli babamın tepkisi benim için dönüm noktasıydı. O şu cümleyi sarf etmişti. \"Ti şu şu, a ye brê mine kê şima veşnayê e honîyê bawê tu ye. Ti şu senî çimanî tu vejenê ti vineynê\". Bilincimin dönüm noktası olan bu cümle yaklaşık kırk beş yıl geçmiş olmasına rağmen hala o an gibi beynimde zonkluyor.

Şimdi sormak lazım. İnsanların eşine, çocuğuna, anasına, babasına veya bir yakınına hangi amaç uğruna olursa olsun kast edenler onarın gözünde nasıl algılanır? Ben kendi adıma söyleyeyim. Asla unutulması mümkün olmayan bir yara. Bu yaranın iyileşmesi ise yine mümkün değil. O halde hala hak, hukuk ve adaleti bir tarafa bırakarak hamaset üzerinden insanların katledilmelerine vesile olanların tümünü lanetlemek insan ve insanlık onuru için vazgeçilmezdir.

Bana dokunduğunda kötü, diğerlerine dokunduğunda alkışlanan bu tür eylemler için, eylemi gerçekleştiren değil eyleme alkış tutup ona yön veren lanetlenmeli. 1927 yılında 280 köyden yaklaşık on beş bin Kürd kadınını ve çocuğunu yakarak öldüren bir devlet zihniyeti var ve kimse hala kalkıp bunun hangi gerekçe ile yapıldığını soramıyor. Sorduğunda ise ayni zihniyetin torunlarının hışmına uğruyor. Evet ben yakılarak katledilen 76 insanın akrabasıyım. O duyguyu bilirim.

Türkiye Cumhuriyeti’ne askerlik yaparken esir düşen Kürd Sefer Taş ve arkadaşı yakılarak katledildi.

Peki devlet erkanı vatan, millet edebiyatı yaparken bu insanların yakınları hangi vatan ve millet demeyecekler mi? Elbette diyecekler.

Onların travmalarını vatan ve millet edebiyatı önleyecek mi? Hayır önlemeyecek.

O halde Kürdlerin hak ve hukukunu çiğnemek için dilinize pelesenk ettiğiniz “tek vatan, tek millet, tek dil ve tek bayrak” bir gün ayağınıza dolanacaktır. Benden demesi. İsterseniz duymayın. Ama hak ve hukuku çiğnenen her Kürd bu duyguyu yaşamaktadır. Yakınlarını kaybeden Kürdler bu duyguyu yaşamaktadır.

Sonuç:

1927 de akrabalarımın içinde yakıldıkları evi ateş sardığında ne düşünmüşlerdi. Nasıl dayanabilmişlerdi o yürek yakan duruma. Elbette daha sonra yakıldıkları o yer bulununca birbirine sarılmış beden anlatımlarını ruhumun derinliklerinde hep hissettim. İzleyemedim, ama o iki insanın bedenine ateş ulaşınca ne yaptılar acaba hiç düşündünüz mü? Onların yakınlarının ne hissettiklerini düşündünüz mü? Onları hangi dava, vatan veya millet teselli edebilecek?

Evet 1927 yılında 280 köyde yaklaşık olarak onbeş bin kadın coçuğumuzu evlere doldurarak yakan devleti lanetliyorum. Çünkü ben onların hepsiyle kan bağına sahibim ve kendimi öyle kabul ediyorum. Yakarak öldürmenin insan vicdanında asla kabul görmeyecek bir eylem olduğunu biliyorum. Bu tür eylemlere başvuranları ve onların arkasında duranların tümünü lanetliyorum. Ben de asla bu tür bir eyleme onay veren ve onların inandığını iddia ettikleri ve uğruna insanı katlettikleri kutsalla inanmıyorum.

Ey Rabbim bu eylemi İbrahim için hazırlayan Nemrut ve avenelerini nasıl rüsvay ettiysen bunları da öyle rüsvay eyle.

Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Nerina Azad'ın editöryal politikasını yansıtmayabilir.
10389 kişi tarafından görüldü.
Son Güncellenme:11:04:00

Yusuf Ziya Döger

Yazarın Önceki Yazıları

Bir İmzacı Tarih Kayıt Cetveliyse Sosyoloji Bunun Toplum Vicdanındaki Karşılığıdır İsmail Beşikci’nin Sosyolojik Yanılgısı Türkiye Seçimlerinin Kilidi Kürdler Kürdler ve 24 Haziran Seçimi Neden Demirtaş ama HDP değil? Şeyh Said Kıyamında ve sonrasında neden Kırdlar/Zazalar hedef alındı - 2 Şeyh Said Kıyamında ve sonrasında neden Kırdlar/Zazalar hedef alındı - 1 HDP Kongresinin Düşündürdükleri Şeytanın İşbirlikçilerine Ölüm… Kürdler Sosyolojilerine Yenildiler, Asla Düşmanlarına yenilmediler Batı Karşısında Çöküş, Öze Dönüş Çabaları ve Kudüs Meselesi Ruhumuzu Uyandıran Kerküklü Çocuk Alansal Egemenlik ve Felaket Senaryolarının Yazarlarıi Alansal Egemenlik ve Felaket Senaryolarının Yazarları Hewler Mitingi ve Arka Plan Mesajları Zihinsel Birlikteliğin Yolu: Güney Kürdistan Referandum Umarız Tarih Tekerrür Etmez Kürdlerin Sömürgecileri Başarılı, Kürdler İse Başarısızdır Kürdler Nereye Koşuyor? Bingöl ve Seçimlerdeki Tututmu - II Bingöl ve Seçimlerdeki Tutumu Kuzey Kürd Siyasetinde 'Vicdan Testi' Kürdler Hem Sağdan Hem de Soldan Eritildi Kürdler ve Referandum Devşirmelerin İşlevi/fonksiyonu Mantıksal Şaşılık Kürdler Birlik mi Olmalı, Yoksa Ortaklaşmalı mı? Yönetici Erdemli olmayınca… Kürd Gençliğinin Rol Modeli Dr Süleyman Ermeniler ve Kürdler Neden Kaybetiler? (III) Ermeniler ve Kürdler neden kaybettiler? (II) Ermeniler ve Kürdler neden kaybettiler? (I) Kürd Toplumsal Dinamiğinin Çökertilmesi -II- Kürdistan'da Türk Bayrağıyla Yapılan Yürüyüşler Kürd Toplumsal Dinamiklerinin Çökertilmesi İtibarsızlaştırmanın Psikolojisi Kürdler Egemenlik Mi Vatandaşlık Mı İstemeli? Türkiye İslamcılığı Neyi Amaçlıyor? Kürd Orta Sınıfının Çökertilmesi Erdemlilik Olmadan Olmaz Doğu ve Batı Ayrımı Karşısında Kürdlerin Özgünlüğü Türkiye İslamcılığının Riyakârlığı Kurdlerde Hukuk ve Hakkı Üstün Kılma Sykes Picot’çu Türkiye İslamcılığı Türkiye İslamcılarının Kürdü Olmak Siyasette İttihatçı Mantıkla İtibarsızlaştırma Çabası İstilacı Bozkır Türkleri ve Varlığını Koruyan Kürdler Kürdistan’daki Çatışmalı Ortam Neyi Amaçlamaktadır? İslam - İslamcılık İslamcıların Yanılgısı Sömürgeci ve Sömürülen İlişkisi Dört Ayaklı Minare Önünde Ansızın Gelen Ölüm! Ümmeti Bölen! “Kürd ve Kürdistan” Meşruiyet Dayanağı ve Kürdler Kürdlerin Haklı Mücadelesini İtibarsızlaştırma Arayışı Sömürgecinin Amacı Zihinsel Benzetme ve Aldatmadır - II Sömürgecinin Görevi, Aldatma ve Zihinsel Benzetmedir Kabristanımız Varsa Bilin ki Orası Bizim Vatanımızdır DAİŞ saldırılarında Şengal'de neler oldu? Şengal'in bilinmeyenleri... Toplumsal Anomi ve Yeni Arayış Seni Başkan Yapacağız, Karşılığı 'Federal Sistem' Militarist Devletler ve Kürdistan’ın Doğum Sancısı Kürdlerde Sosyal Genetiğin Psikolojik Bağlılığa Dönüşmesi Arayıştaki Kent, Bingöl Ortadoğu’da Reddi Miras Geleneği ve Talan Ekonomisi 7 Haziran’ı Doğru Okumak Kürdistan'da Seçime Kan Sıçratıldı Kürdlerin Egemenlik Anlayışı Allah, Yasin Aktay’ın dediğinin aksini söyler. Siyasetin Doğası ve Rasyonel Davranış Kürdistan Mefküresi ve Siyasi Aktörler (İslamcı Cenah) -2 Kürdistan Mefkûresi ve Siyasi Aktörler -1- Yokoluşu Engellemek!... İttihatçılığa Teslim Edilen Kürd Yapıları Kürdler Nasıl Eritildi Siyaset ve Düşüncede Etik Temsiliyet Sorunu ve Ortadoğu Kürdleri Sessizce Sağdan Eritmek - II Gedik Onarılmamalı, Bilakis Büyütülmeli Kürdleri Sessizce Sağdan Eritmek Hikmet Arayışında Fıtrat ve İrade Etkileşimi Hakikat Tek Olan Değildir, Tek Olan İblisçiliktir Kimliksel Varoluş ve Devletleşme Zorunluluğu Bariyere Dönüşen Öz Sosyal Genetik ve Kürd Siyaseti Duisburg Paneli Azadi Hareketinin Çözüm Önerileri Kürdistan Hakikatini İnşa Et Harekei / AZADÎ Bakur / Türkiye Kürdistan'ından Peşmerge Geçti Kürdler İçin Birlik Değil Birliktelik Anlamlıdır. Akil Adamlar Tiyatrosu Yeniden Sahne Aldı Kürdler Saha Eğemenliğine Oynamamalı Kürtlerin ayak bağı / PKK ve Hizbullah gerginliği Eylem Düşünceyi Şekillendirir. Hareketa Azadinin Rotası Ulus Devlet Mantığı ve Kürdistan Sorunu Kürd Ulusal Mücadelesinde ŞUŞAR TOPLANTISI Kürd Müslümanların Yüzyıllık Serüveni İnsanlığın Turnusol Kağıdı: FİLİSTİN - II Hakkâri’de(Cölemerg) Ne Oldu Ki İnsanlığın Turnusol Kâğıdı: FİLİSTİN Hatip Dicle Ne Dedi ki… Hamidiye Alayları / Devlet Aklının Zorunlu Yapıları Ümmetçi/İslamcı Kürdlerin Zihinsel Bakışı Kürdler “Öğrenilmiş Çaresizliğe” Mahkum Değildir. Birlikteliğe Evet, Ama Nasıl Olacak Evrensel değer mi, İdeolojik körlük mü? Tarihi nasıl okuyalım / Resmi ve yerel tarih Demokratik İslam Kongresi Kürd Hareketindeki Değişimi Nasıl Etkileyecek HDP Türklerle Kardeşlik Ya Kürdlerle... Hamidiye Alayları ve Şeyx Seid Harekatı - II
x