Birleşmiş Milletler (BM) Irak Özel Temsilcisi Kubis, Kürtler için önceliğin bağımsızlık değil, IŞİD’le mücadele olması gerektiğini belirterek, Kürdistan Bölgesi’nin savaşın ardından Irak’tan ayrılacağına inandığını söyledi.
Musul Operasyonu’nun yaklaştığını ifade eden Jan Kubis, Türkiye’nin IŞİD’le savaşta önemli bir role sahip olduğunu dile getirdi. BM Yetkilisi Kubis, Bağdat ve Erbil’e yolsuzluğun sona erdirilmesi konusunda yardım ettiklerini vurguladı.
Jan Kubis Rudaw’da yer alan ve gündeme ilişkin sorulara verdiği röportajı…
Duyumlarımıza göre, BM Güvenlik Konseyi’nin bazı üyeleri, başta Erbil ile Bağdat arasındaki sorunların çözümü olmak üzere yetkilerinizin genişletilmesi dahil, Irak için program değişikliği talep etti. Ancak sizin bu talebe sıcak bakmadığınız söyleniyor. Bu konuda ne diyeceksiniz?
Yanılmıyorsam da bu sadece BM’deki bazı üyelerin görüşü. Bana insan hakları, IŞİD’le mücadelede destek, komşu ülkelerle ilişkiler dahil birçok konuda geniş yetki verilmiş zaten. Bu nedenle de programın değiştirilmesinden yana değilim. Fakat programın uygulanma tarzının değişmesinden yanayım.
BM\'nin Aktivitesi
Eleştirenler, BM programının Irak’ta gerektiği kadar aktif olmadığını belirtiyor. ABD Irak’ta ağabey konumunda. BM’nin daha aktif bir role sahip olmasının önündeki engel nedir?
Bence konu biraz da yanlış anlaşıldı. Öncelikle anlaşma ve çözümlerin siyasi temsilcilerinin işbirliği ile halk ve STK’ların diyaloğuyla olması gerekiyor. Durum BM’nin herşeyi kotrol edeceği derecede dağınık değil.
Yakın zamanda IŞİD’ le savaşı içeren bir raporu BM Güvenlik Konseyi’ne sundunuz. Nasıl bir sonuç ortaya çıktı? IŞİD’le savaş ve Bağdat ile Erbil’in geleceğine yönelik bir diyalog var mı?
Bağdat ve Erbil’in geleceğine yönelik bir diyaloğun olup-olmadığını soruyorsunuz. Bu önemli bir konu ve ancak görüşlerimizi sunabiliriz. Raporla, ulusal güvenlik, adalet ve diğer bazı konularda görüş ve önerilerimizi sunduk.
IŞİD’in çıkışından ders alınması gerekiyor. Başlangıçta Irak’ın birçok bölgesini işgal etti. Şu anda ise durum tersine döndü. Halk artık IŞİD’in onlar için bir gelecek vaadetmediğinin farkında.
Kürdistan Bölgesi için bizlere düşen, adil bir şekilde, fark gözetmeksizin halk için çözüm üretmektir. Kendi kaderlerini tayin etmek dahil, geleceğe yönelik konularda merkezi hükümetle tartışarak karar vermeleri gerekiyor.
Tartışmalı bölgeler kapsamında bulunan Kerkük, Peşmerge Güçleri’nin kontrolünde. IŞİD sonrası Irak güçlerinin Kerkük ve çevresine geri dönmesi gerektiğini düşünüyor musunuz?
Irak’ın detaylı bir anayasası var. Anayasa’ya uyulması gerekiyor.
IŞİD sonrası Kürtler
Birçok Kürt yetkiliyle biraraya geldiniz. Kürt yetkililer Irak’tan ayrılmakyan sözettiler mi?
Anayasa’nın ne söylediğini siz daha iyi biliyorsunuz. Bu tür sorunların çözümü için diyalog gerekiyor. Erbil ve Bağdat’taki tüm yetkililer IŞİD sonrasını soruyordur. BM imkanları çerçevesinde sorunların çözümünde yardım sunabilir.
IŞİD sonrası Kürtler’in Irak’tan ayrılacağına inanıyor musunuz?
Evet. Uluslararası tüm konferans ve toplantılarda Kürtler’in bağımsız Kürdistan’a yönelik büyük bir arzusunun olduğu herkes belirtiyor. Buna hiç kimse göz yumamaz. Kürtler’le ne kadar konuşsam ‘evet büyük amaçlarının bağımsız Kürdistan olduğunu’ dillendiriyorlar. Bununla birlikte siyasi tarafların ve halkın büyük çoğunluğu bu suorunun güvenlikle de ilgilisi olduğunun farkında. Irak, farklı etnik ve inançtaki oluşumları içinde barındırıyor. Kürdistan halkına önemli görevler düşüyor.
İlki; IŞİD’in yokedilmesi, zira tüm kesimler için büyük bir tehdit. İkinci ise; mali ve toplumsal sıkıntılar giderilmeli. Görüştüğümüz kişiler maaşlarını alamadıklarından dolayı üzüntü duyduklarını belirtiyor.
Kürdistan’a sığınan binlerce sığınmacının faturasını Kürt halkının ödediğini unutmamak gerekiyor. Bu büyük bir yüktür. Kürdistan halkının bağımsızlık konusunda hırslı olmaya da hakkı vardır. Ancak bana göre şu anda güvenliklerini öncelemeliler. Siyasi temsilcilerin, öncelikli sorunlarının IŞİD’i ortadan kaldırmak olduğunu kanıksamaları gerekiyor.
Musul Operasyonu
Türkiye Musul Operasyonu’nda nasıl bir role sahip olacak?
Öncelikle IŞİD’ le savaşa katılan her yabancı gücün, Irak’ın bağımsızlığına ve toprak bütünlüğüne saygı göstermelidir. IŞİD’le savaşa katılan Irak’taki her güç savaşmalıdır. Türkiye’nin rolüne ise uluslararası otorumlarda Ankara ve Bağdat’ın belirlemesi gerekiyor. Bizler de bu konuda çalışıyoruz.
Musul Operasyonu’yle ilgili şu anda ikinci aşamaya yaklaşmış durumdayız. Diyalog süreci önemlidir. Hiç şüphe yok ki tüm taraflar anlaşma kapsamına alınacaktır. Türkiye IŞİD’le savaşta güçlü bir müttefik. Türkiye Suriye’de IŞİD’e karşı savaşıyor. Ankara’nın amacı devam etmek. Çözüm bulunacağından şüphem yok.
Bağdat ve Erbil’de yaşana mali kriz, petrol fiyatlarında düşüşün yanısıra yolsuzluklarla da ilişkilendiriliyor. BM neden yolsuzluklar konusunda Bağdat ve Erbil’e baskı yapmadı?
Yanılıyorsunuz! Bu konuda IMF ve Dünya Bankası’yla beraber Bağdat ve Erbil’le çalışmalar Bağdat’ta reformlar konusunda uzman teknik ekip göndererek, önerilerde bulunduk. Erbil’e reformların yerine getirilmesi için birçok plan önerdik. Kısacası BM sahip olduğu rolü yerine getirmiştir.
Bağdat ve Erbil’in mali krizi aşmalarına yönelik tavsiyeleriniz nelerdir?
Ekonomiye bağlı kurum ve kuruluşlarında reforma itiyaç var. Bağdat ve Erbil reform konusunda ısrarcı oldukları gösterdi. Reform uygulanması gereken alanları ilettik. Yolsuzluklara ilişkin elimizde bazı raporlar da bulunuyor. Bağdat ve Erbil’in petrol gelirleriyle ilgili halkı bilgilendirmeleri çok önemli. Bunun için de şeffaf olunması şart.