Kazımi'nin Washington ziyareti öncesi İran Devrim Muhafızları Kudüs Gücü Komutanı İsmail Kaani'nin Bağdat'a giderek Irak Başbakanı'na bir mektup verdiği İran ve Irak basınına yansıdı.
Irak Başbakanı Mustafa Kazımi'nin ABD ziyareti merakla bekleniyordu. Çünkü ülkenin karşı karşıya kaldığı sorunlar yumağının çözülmesi büyük oranda bu sefere bağlıydı.
İçerideki İrancı gruplar ve Irak'ın kendi ayakları üzerinde durmasını bekleyen İran muhalifleri de bu seferin sonuçlarıyla yakından ilgiliydi.
Kazımi'nin Washington temaslarından eli boş dönmediğini ve İran'ın da elde edilen neticeden hiç memnun olmadığını söyleyebiliriz.
Zira, ülkeyi tam anlamıyla ele geçirebilmeleri için ABD'nin askeri olarak bölgeden tamamen çekilmesi yönündeki beklentileri gerçekleşmedi.
Tersine Kazımi, imzaladığı anlaşmalarla ABD'nin Irak'taki etkisini artırdı ve Tahran'ın da hegemonya kurmasını zorlaştırdı.
Kazımi'ye ABD ziyaretinde Irak Kürdistan Bölgesi (IKB) yönetiminden de IKB Başkanlık Divanı Başkanı Fevzi Hariri eşlik etti.
Şii yapılar Kazımi'nin tutumundan ve politikalarından memnun değil. Özellikle Washington ziyaretinde ABD'nin askerlerini Irak'tan çekmesiyle ilgili olarak ABD'nin yardımına ihtiyaç duyduklarını ve bu ülkeyle askeri alanda iş birliği yapacaklarını söylemesi İrancı grupları oldukça kızdırmış durumda.
Kazımi'nin Washington ziyareti öncesi İran Devrim Muhafızları Kudüs Gücü Komutanı İsmail Kaani'nin Bağdat'a giderek Irak Başbakanı'na bir mektup verdiği İran ve Irak basınına yansıdı.
Kaani, Kazımi ve Şii gruplar Yeşil Bölge'de ziyarete ilişkin bir toplantı da düzenledi.
Irak Başbakanı ise konuyla ilgili sorulan soruya "postacı olmadıklarını" cevabı vererek bir kere daha açık bir mesaj gönderdi.
Irak'ın İran'a bağımlılığını azaltacak enerji ve ekonomik anlaşmalar
Kazımi'nin ziyaretinde ABD'nin 5 büyük şirketi Irak hükümeti ile 8 milyar dolarlık petrol ve doğalgaz arama-tarama ve elektrik anlaşması imzaladı.
Söz konusu anlaşmanın bu süreçte imzalanması çok önemli bir gelişmedir. Çünkü Irak, yıllardır doğalgaz ve elektrikte İran'a bağımlı ve Tahran yönetiminin elektriği ya da doğalgazı kesmesi halinde Irak'ta hayat felç oluyor.
ABD'nin Irak'taki elektrik ve doğalgaz krizine el atması ve 5 büyük şirketin bu alanda yatırım yapacak olması Washington yönetiminin Irak'ı, İran'a kaptırmaya niyetli olmadığının somut bir göstergesidir.
Önceki değerlendirmelerimizde de bu konuya değinmiş ve bazı geri adımlar atsa da ABD'nin Irak'tan vazgeçmesinin söz konusu olamayacağına dikkati çekmiştik.
Varılan uzlaşmalar neticesinde ABD'nin, Irak'taki askerlerini çekmesi de 3 yıllık bir zamana yayılacak ve teknik ayrıntılar da iki ülke arasındaki uzman heyetler tarafından belirlenecek.
Ayrıca ABD Uluslararası Kalkınma Ajansı (USAID) da Irak'a 204 milyon dolar destek sunacak.
İran, Basra'daki olayla Kazımi-ABD anlaşmasına cevap verdi
Kaynaklar, ABD'li yetkililerin Kazımi'den İran'a bağlı milislerin ülke yönetimindeki etkisini kırmasını istediğini aktarıyor.
Kazımi'nin de bu yönde bazı sözler vermiş olması yüksek ihtimaldir. Özellikle Ekim 2019'daki gösterilerde protestoculara ateş açılması ve birçoğunun öldürülmesi milislerin silahsızlandırılmasına yönelik gerekçeleri oluşturuyor.
Geçen hafta Basra'da gösterileri organize eden isimlerden biri olan Riham Yakup, aracının içinde terör saldırısına uğradı.
Bu kişi İran ve ona yakın medyada "ABD'nin kiralık adamı" olarak lanse edildi. Yakup'un dışında göstericilerin liderlerinden Tahsin Usame de öldürüldü. Felah Hasanavi ve birkaç kişi daha kurşunların hedefi oldu.
Kazımi, Washington dönüşünün ardından güvenlik ve askeri yetkilileren oluşan kalabalık bir heyetle Basra ilini ziyaret etti.
Bu ve buna benzer gelişmeler İran'ın, Kazımi ile ABD arasındaki anlaşmalara verdiği bir cevaptı aslında. İran, Irak'ta neler yapabileceğiyle ilgili mesajı bu şekilde veriyordu.
İrancı gruplar Kazımi'nin Washington ziyaretinden rahatsız
Kazımi, ABD'nin 3 yıl içinde askerlerini çekeceğini ancak yeni bir konseptle Amerikan güçleriyle iş birliğine devam edeceklerini söyledi.
Irak Başbakanı'nın güven oyu almasını sağlayan Şii gruplardan Fetih Koalisyonu, Kazımi'nin bu açıklamalarına tepki göstererek ABD güçlerinin ülkeden çıkarılmasının ilk şartları olduğunu hatırlattı.
Hadi Amiri'nin liderliğindeki Fetih Koalisyonu ve Nuri Maliki'nin önderliğindeki Kanun Devleti, Kazımi'nin Washington ziyaretini yakından takip ediyor ve bu konuda bastırıyor.
Iraklı kaynaklara göre, İran, Kazımi'nin ABD ziyaretinden, yapılan görüşmelerden, imzalanan anlaşmalardan ve Irak Başbakanının açıklamalarından "çok rahatsız".
İran'a göre, Kazımi'nin ziyaretinde Irak ile ABD arasında yapılan anlaşmalar açıklanandan çok daha fazla bu da onlar için endişe kaynağı.
İran'ın Bağdat Büyükelçisi İreç Mescidi, bu amaçla Tahran'a yakın siyasi grupları ziyaret ederek İran'ın bu konudaki rahatsızlığını iletti.
Kazımi-Trump ortak basın toplantısından birkaç dakika önce "Iraklı direniş grupları" adıyla İran'ın Fars Haber Ajansı'nda yayımlanan bildiride, Amerikan'ın güçlerini çekmemesi halinde "askeri müdahale" tehdidinde bulunuldu.
Açıklamada şu sert ifadeler kullanıldı:
Başbakanın ABD ziyaretinde söz verdiği gibi, egemenliğin sağlanması için Irak ve halkının temsilciliğini yapmasını beklerdik. Halkları sömüren ve kan döken yönetime karşı korkakça hareket etmesi ve ona boyun eğmesi için destek vermedik. İmzaladığı projeler gerçekliğin örtülmesi ve ABD'nin Irak'taki talan, hırsızlık ve sömürgeci iktidarının genişletilmesine hizmet ediyor.
Bildiride Kazımi'ye buna benzer ağır eleştiriler yöneltiliyor. Irak Parlamentosu Güvenlik Komisyonu ve Fetih Koalisyonu Üyesi Kerim Alevi, Kazımi'den beklenen milli çıkarların bu ziyarette sağlanamadığını söyledi.
Alevi'ye göre bunların başında da ABD güçlerinin ülkeden çıkarılması geliyor ve bu nedenle Kazımi, parlamentonun kararını ihlal ediyor.
İran'a yakın Şii gruplar Kazımi'den parlamentonun aldığı ABD güçlerinin Irak'tan çıkarılması kararını uygulamasını istiyor.
Ancak ABD'deki görüşmelerine, orada yaptığı açıklamalara, imzaladığı anlaşmalara ve ziyaretin genel gidişatına bakıldığına Kazımi'nin buna hiç niyetli olmadığı anlaşılıyor.
Irak Başbakanı'nın ABD güçleriyle iş birliğine dair serdettiği sözler de aslında bu konuya dair izleyeceği yol haritasına dair güçlü fikirler vermektedir.
Sünniler, Kazımi'nin İran'a karşı kararlı durmasını istiyor
Sünnilerin önde gelen isimlerinden Eski Musul Valisi ve Irak Özgürlük Cephesi Yöneticisi Esil Nuceyfi de İran'a yakın silahlı grupları eleştirdi.
Nuceyfi'ye göre söz konusu Şii gruplar, yapılan faydalı anlaşmaları olumlu karşılamayacak ve ABD ile Irak arasındaki tüm anlaşmaları bozmak, siyasi emellerine ulaşmak ve Kazımi'yi başarısızlığa uğratmak için askeri tehditlerde bulunuyor.
Nuceyfi şunları söylüyor:
Başbakan (Kazımi) hükümetin iradesini dayatmalıdır. Şii gruplar kabadayılıkla devleti yönetemez ve şartlarını kabul ettirmek için baskı yapamaz. İran'ın desteklediği gruplar, kolay kolay teslim olmaz fakat çok büyük adımlar atacak imkanlara da sahip değiller. Eğer Kazımi, net ve sert bir tutum takınırsa ona etki edemezler.
Iraklı uzmanlardan İhsan Şammeri ise Kazımi'nin ABD ziyaretinin ekonomik boyutuyla ve özellikle de IMF'nin vereceği destek yönüyle çok başarılı olduğu görüşünde.
Şammeri, ABD güçlerinin Irak'tan çekilme sürecini 3 yıla yayan Kazımi'nin bu konuda orta yolu bulduğuna inanıyor.1
İran basını da Kazımi'nin IMF'den alacağı borçlar ile Irak'ı ABD'ye bağımlı hale getireceğini ve Bağdat'ın Washington'dan bağımsız siyasi karar alma gücüne sahip olamayacağıyla ilgili analizler paylaştı.
Oysa ki İran IMF'den kredi alabilmek için tüm yolları denemiş ancak sonuç alamamıştı.2
Bu gelişmeler ışığında Kazımi'nin Washington temaslarına bakıldığında bu ziyaretin Irak için yeni bir çıkış kapısı aralama kapasitesine sahip olduğunu söylemek mümkün.
Özellikle askeri, siyasi, ekonomik ve enerji alanındaki anlaşmalara dikkat edildiğinde bunların çok iyi hesaplanmış olduğu fark edilecektir.
ABD'li enerji şirketleriyle yapılan elektrik ve doğalgaz anlaşması Bağdat için hayati önemi haizdir. ABD askerlerinin 3 yıllık bir sürede çekilmesi Kazımi'nin manevra kabiliyetini oldukça yükseltecektir.
Bunların yanında IMF'nin Irak'a sağlayacağı kredi de ekonomik krizlerle boğuşan ülkeye rahat bir nefes aldıracaktır.
Irak'ta 2019 ekiminde başlayan gösterilerin temel nedenlerinden birini ekonominin oluşturduğunu unutmamak lazım.
Serbest Ferhan Sindi