İngiltere\'de yayımlanan Financial Times gazetesinde yer alan özel dosya haberinde, Irak ve Suriye\'de birçok cephede savaşan Irak Şam İslam Devleti\'nin (IŞİD) mühimmat ihtiyacını nasıl karşıladığı araştırıldı
Financial Times haberinde, IŞİD\'in ele geçirdiği bölgelerde kaçakçıların tutuklanıp sürgüne gönderilmediği, tersine el üstünde tutuldukları belirtilerek, silah tüccarlarının IŞİD\'in karmaşık arz-talep ağının içine çekildiği ve Suriye ve Irak\'a mühimmat sevkiyatında rol oynadıkları vurgulanıyor.
Haberde IŞİD için \'Deliler gibi mühimmat alıyorlar. Sabah, öğlen, akşam\' şeklindeki sözlerine yer verilen, gerçek ismini vermeden konuşan Ebu Ali isimli silah tüccarı, iki yıl önce iki IŞİD komutanının eline düştüğünde öldürüleceğini düşünürken, kendisine üstünde ‘Bu kişi IŞİD adına her tür silahı alıp satma yetkisine sahiptir\' yazılı \'Musul\' damgalı kağıt verdiklerini belirtiyor.
Tek cephede ayda 1 milyon $\'lık cephane
Dünyanın en zengin terör örgütü olarak tanımlanan IŞİD’in ele geçirdiği bölgelerde milyonlarca dolarlık silaha ulaştığına dikkat çekilen haberde IŞİD\'in elinde ABD yapımı Abrams tanklarından, M16 tüfeklerine ve Rus yapımı M-46 toplarına kadar farklı farklı silahlar olduğu belirtiliyor
Silah tüccarları IŞİD\'in başta Kalaşnikof mermisi olmak üzere en çok cephaneye ihtiyaç duyduklarını, bunun yanısıra orta kalibre makinalı tüfek mermileri ve uçaksavar mermileri de fazlasıyla talep gördüğünü, IŞİD’in keskin nişancı tüfekleri ve roketatarlar için de az sayıda da olsa cephane aldığını söylüyorlar.
IŞİD\'in milyonlarca dolar değerindeki cephane ticaretinin boyutlarını anlamanın kolay olmadığına dikkat çekilen haberde, silah tüccarlarının sadece geçen yılki Deyrezzor çatışmalarında örgütün ayda 1 milyon dolar değerinde cephane satın aldığını söyledikleri belirtiliyor.
Bu karmaşık cephane sevkiyatını sürekli hale getirebilmek için IŞİD’in karmaşık bir mekanizma kullandığına dikkat çekilen haberde tüm operasyonu aynı petrol operasyonlarında olduğu gibi IŞİD\'in tepe yönetiminin idare ettiği ifade ediliyor.
IŞİD silahın kimden geldiğini umursamıyor
IŞİD için en büyük silah kaynağının düşmanları olduğunun vurgulandığı haberde, Beşar Esad yanlısı grupların ellerindeki fazla cephaneyi silah tüccarlarına sattığı, IŞİD’in de cephaneyi tüccarlardan satın aldığı döngüsüne dikkat çekiliyor.
IŞİD için silahların nereden temin edildiğinin önemsenmediğine atıfta bulunulan haberde, silah tüccarlarının silahları Rejimden, Iraklılardan veya muhaliflerden hatta alabildikleri taktirde İsrail\'den bile alabilecekleri, \"IŞİD\'in bunu umursamadığı” vurgulanıyor.
IŞİD’i fazlaca baskıcı olarak tanımlayan silah tüccarları, IŞİD\'in cephanenin ihtiyaç olduğu cepheye hızla sevkiyat yapabilmesini ise gezici komitelerin sağladığını, bu komitelerin, farklı bölgelerdeki mühimmat depolarıyla ve cephelerdeki emirlerle sürekli olarak temas halinde kaldıklarını belirtiyorlar.
Haberde Kürdistan Bölgesi’nde Peşmerge güçleri ve IŞİD arasındaki şiddetli çatışmaların ardından ele geçirilen belgelerde örgütün 24 saat içerisinde yüklü cephane sevkiyatları yapabildiğinin ortaya çıktığına atıfta bulunuluyor.
Kebap = Ağır makinalı tüfek
Bu iletişim ağının IŞİD\'i düşmanlarına karşı da kırılgan hale getirdiğine dikkat çekilen haberde, çoğu zaman telsiz telefonlarla yapılan görüşmelerin frekanslarının ele geçirildiği, böylelikle IŞİD sevkiyatının nerede ve ne zaman gerçekleşeceği istihbaratının sızdığı ifade ediliyor.
Haberde Kürdistan Bölgesi’nde bir grup peşmergein bir telsizin çevresinde toplanarak yakaladıkları konuşmayı dinleyip \'Kebap\', \'Salata\' diye bağırdıkları anlatılıyor ve Suriye\'nin doğusundaki bir muhalif grubun komutanı olan Ebu Ahmed’in, Kebabın ağır makinalı tüfek anlamına geldiğini,.Salata’nın ise Kalaşnikof mermileri için kullanılan şifre olduğu söylemi vurgulanıyor.
Silah tüccarları, IŞİD cephanelikleriyle Whatsap mesajlaşma programı aracılığıyla iletişim kurduklarını, Gezici komitenin birkaç günde bir alınacaklar listesi hazırlayıp fiyatları çıkardığını belirterek, “Silah tüccarlarının yapılan ticaretten aldığı komisyonun yüzde 10 ila 20” arasında değiştiğini söylüyorlar.
Türkiye sınırından gerçekleştirilen kaçakçılık faaliyetlerinin koalisyon güçlerinin hava operasyonlarının yoğunlaşmasıyla zorlaşması üzerine cephane fiyatlarının da yükseldiğinin hatırlatıldığı haberde, bunun üzerine IŞİD daha fazla sayıda tüccara silah alım-satım ehliyeti vererek tüccarlar arasındaki rekabeti kızıştırmaya başlamış.
Suriye gibi ekonomik açıdan pek bir fırsatın kalmadığı bir yerde silah ticaretini durdurmanın son derece zor bir iş olduğuna vurguda bulunulan haberde ülkeden kaçan bir silah tüccarının yerini almak isteyen birçok kişinin çıktığı belirtiliyor ve Ebu Ömer isimli silah tüccarının, \'Her şey para. Kim olduğunuz kimsenin umurunda değil... Sadece dolarlarla ilgileniyorlar\' şeklindeki ifadesine yer veriliyor.