IŞİD'in Inghemasiyoun - kendi kendilerini gömenler birliği

Dailymail\'de Tom Wyke tarafından hazırlanan ve IŞİD\'in ölmekten başka bir şey düşünmeyen terörist unsurlarından oluşan ve Suriye sivil savaşının en acımasız katliamı olarak kayıtlara geçen, çoğunluğunu çocuk ve kadınlardan oluşan 230\'un üzerinde sivil Kürtün katledildiği Kobanê katliamının da müsebbibi olan şok baskın birliğinin faaliyetlerini ve karakteristik özelliklerini mercek altına alan bir analiz-haber yayınlandı.

Hiç kimseye acımıyorlar ve her zaman ölmek için savaşıyorlar. Yenilgiyle yüzleştikleri zaman bellerine taktıkları patlayıcı kemerlerle kendilerini düşmanlarının arasında havaya uçuruyorlar.

IŞİD’in seçkin baskın birliklerini oluşturan bu barbar teröristler öldürebilecekleri kadar çok insan öldürme vahşiliğiyle dolu olarak kudururcasına savaşa koşuyorlar.

Geçtiğimiz ay, yaklaşık 70 kişilik IŞİD baskın birliği Özgür Suriye Ordusu ve YPG üniformaları giyerek Kobanê’ye sızmışlardı.

Acımasız barbarlar iki günlük kanlı baskında aralarında kabaca 100 çocuk ve 30 YPG savaşçısı olmak üzere 230’un üzerinde sivil Kürt insanını katletmişlerdi.

Kobanê’ye saldıran IŞİD teröristleri ile ilgili “Hayatta kalmak gibi bir planlarının olmadığını,” belirten Kürt komutanı Xaliya Nehme, “Teröristlerin cennete gitme özlemi içinde olduklarını,” vurguluyor.

Saldırının yapılacağı yere bağlı olarak değişen ve çoğunlukla deneyimli Iraklı veya Çeçen savaşçılardan oluşan birim, geçtiğimiz aylarda terörist örgütün gerçekleştirdiği tüm saldırı stratejilerinin önemli bir parçası oldular.

IŞİD onları, Arapça ‘kendi kendilerini gömenler’ anlamına gelen ‘\'Inghemasiyoun’ olarak adlandırıyor. Oldukça fanatik ve disiplinliler. Saldırılarda fırtına kumlarını kendilerini gizlemek için kullandıkları gibi, saldıracakları şehirlere sızmak için kılık kıyafet değiştirmek gibi taktikler de kullanıyorlar.

Örgütün yayınladığı propaganda içerikli bir videoda, kollarına kendilerine özgü mavi bandanalar takan bir grup teröristin el Sukna kasabasına saldırmadan önceki hazırlıkları görüntüleniyor.

Mavi bandanalarını takan teröristler komutanlarının çevresinde bir çember oluşturarak ‘Zafer veya Şehadet diye bağırıyor ve Allah’a sadakatlerini belirterek asla geri çekilmeyeceklerine yemin ediyorlar.

Batı Kürdistan’da IŞİD’e karşı ABD liderliğindeki Koalisyonun desteğiyle bir dizi askeri başarı kazanan Halk Savunma Birlikleri’nin (YPG) Basın sözcüsü Redur Xelil “Bu teröristlerin yarattıkları kaos ve karmaşanın ardından asıl saldırı güçlerinin saldırıya geçtiğini,” belirtiyor.

Çoğunlukla saldırılar, savunma hatlarını parçalamak ve kargaşa yaratmak için tasarlanan birkaç birbiriyle koordineli bombalı intihar saldırıları ile başlıyor.

Kobanê saldırısının ardından IŞİD saldırıda kullanılan intihar bombacılarının dört resmini yayınladı. Her bombacının ‘18 yaşından küçük olduğu, sakallarının henüz terlemiş olduğu’ kolaylıkla anlaşılıyordu.

İntihar bombacıları gibi, terörist örgüt, vurabilecekleri kadar çok düşman askeri vurma emrini verdikleri keskin nişancıları palmiye ağaçlarının tepesine gizliyorlar.

IŞİD güçleri, zırhlı araçlar, Humvee’ler ve bazen bölgeye yönelik topçu atışları ile de desteklenen kalabalık terörist kümelerle gerçekleştirilen saldırılardan önce düşmanlarını yıpratmak için konvensiyonel (geleneksel) savaş ile gerilla savaşı arasında rahatlıkla geçiş yapıyorlar.

Yakınlarda, şoförün açılan ateşlerle öldürülmesini veya aracın havaya uçurulmasını engellemek için, bu tür saldırılarda kullandıkları araçların zırhını artırdıkları öğrenildi.

İngiltere’nin Londra Kraliyet Üniversitesi’nden Güvenlik ve Strateji uzmanı profesör Andreas Krieg, “IŞİD yerel komutanlarının genel emirleri stratejiye dayalı olarak aldıklarını ancak bu emirlerin savaş alanında gerçekleşmesi ve başarının sağlanması için uygulama özgürlüğünün de verildiğini,” belirtiyor.

Bu, altların genellikle üstlerin doğrudan onayı olmadan hareket etmekten korktukları Irak ve Suriye ordularının katı hiyerarşik yapılanmasına nazaran oldukça keskin bir zıtlık teşkil ediyor.

Iraklı bir ordu yetkilisi, IŞİD savaşçılarının oldukça disiplinli olduğunu, savaştan kaçma veya nöbette uykuya dalmanın cezasının anında verildiğini belirtiyor. Yanısıra örgüt Irak ordusundan yağmalamış olduğu silahlarla Irak ordusu ile aynı seviyede bulunuyor.

Irak ordusu Korgenerali Abdul Wahab el Sadi, IŞİDin aynı anda birden fazla savaşı idare edebilecek yeterliliğe sahip olduğunu ve bu özelliğiyle ön plana çıktığını vurguluyor.

Beyci ve Tikrit kentlerini geri alan kuvvetlerin de komutanlığını yapan ve geçtiğimiz yıl iki kez yaralanan General el Sadi, “Irak ordusunun aynı zamanda sadece bir savaş gerçekleştirebileceğine,” dikkat çekiyor.

Örgütün vahşi uygulamaları düşmanlarını terörize etmek amacıyla kullandığı taktikler arasında ön planda. Esir aldığı askerlerin kafalarını kesmek, vahşi cinayetlerini videolar aracılığıyla online olarak yayınlamak.

Örgüt bu vahşi uygulamalarını dozajını son yayınladığı bir videoda daha da tırmandırdı. Görüntülerde örgütün casuslukla suçladığı ve Iraklı oldukları belirtilen 15 kişinin üç gruba ayrılarak farklı yöntemlerle öldürüldüğü görüldü. Enkaz görüntüleriyle başlayan videoda üç kişi bir arabaya bindiriliyor. Daha sonra bir militan araca doğru roket atıyor ve içindekiler yanarak can veriyor.

İkinci grup, bir kafesin içine konularak vinçle havuzun içine indiriliyor ve boğularak ölüyor. 7 kişi ise birbirine bomba düzenekleriyle bağlanarak öldürülüyor.

Iraklı yetkililere göre, Irak ve Suriye’deki IŞİD savaşçılarının toplam sayısının 30.000 ile 60.000 arasında olduğu tahmin ediliyor. Devrik Irak diktatörü Saddam Hüseyin’in eski ordu komutanlarının örgütün savaşçılarının organize edilmesine yardım ettikleri biliniyor.

Afganistan, Çeçenistan veya Somali’deki savaşlarda büyük deneyimler kazanmış tecrübeli teröristler örgütün savaş gücüne çok büyük katkı sunuyorlar.

IŞİD’e katılan batılı savaşçılar, pratik savaş becerilerinin yetersizliği nedeniyle, çoğu kez yaşamlarını bir suikast bombacısı olarak sona erdiriyorlar.

Günümüzde özel bir jeopolitik risk değerlendirme şirketi olan Soufan Grup’ta çalışan Eski bir CIA görevlisi Patrick Skinner, “Ölmek isteyen insanların IŞİD’e katıldığını ve örgütün de onlara yardım etmekten dolayı mutlu olduğunu,” ifade ediyor.

Çoğunlukla hiçbir askeri deneyim sahibi olmayan, sadece ezici bir ölüm tutkusuyla IŞİD’e katılan batılı savaşçılar bir şey yapamayacak kadar yararsız olduklarından şehadet tugaylarına atanırlar.

IŞİD Mayıs ayında Irak’ta uçsuz bucaksız batı Anbar eyaletinin başkenti Ramadi’yi. Suriye’de merkezde bulunan antik Palmira şehrini ele geçirdi.

Seçkin şok birlikleri Ramadi’nin ele geçirilmesinde çok önemli görevler üstlendiler. Öncelikle aralarında 20 yaşındaki İngiliz terörist Fatlum Shalaku’nun da yer aldığı bir düzineden daha fazla intihar bombası eylem dalgasıyla saldırdılar.

Daha sonra askeri mevziler dövülmeye başlandı. Teröristler bir kum fırtınası sırasında hareket ettiler. Irak birlikleri, sanki daha büyük bir IŞİD gücü yürüyormuş gibi paniğe kapılıp kaçmaya başladılar.

ABD liderliğindeki koalisyonun hava saldırıları IŞiD’in Irak ve Suriye’deki ilerleyişine ciddi bir darbe vururken, IŞİD elindeki bir çok bölgeyi kaybetti. Irak’ta Irak ordu birlikleri ve Şii milisler aralarında Saddam’ın doğduğu kent olan Tikrit’in de bulunduğu bir çok şehri geri alırken, Suriye’de ABD liderliğindeki ağır hava saldırılarının desteklediği Kürt güçleri aylarca kuşatmada kalan Kobanê’yi kurtardıktan sonra Girê Spî’yi de IŞİD’in elinden kurtarmayı başardılar.